Stajyer ucuz iş gücünün bir parçasıdır. MESEM ile bu durum yaygınlaşmış devlet kendi eliyle bir buçuk milyon çocuk işçi yaratmıştır.                     

2022 yılından itibaren hayata geçirilen bu model örgün eğitimin yeri aldı. Bu merkezlere kaydolan öğrenciler bir gün okula giderken diğer dört gün iş yerlerine gidiyorlar. Zorunlu staj adıyla çocuk emeğinin sömürüsü bu şekilde sayıları milyonları bularak resmiyet kazanmış oldu. Son eğitim dönemiyle beraber merkezlere kaydolan çocukların sayısı bir buçuk milyona yaklaştı.

Ailelerin çocuklarının eğitim masraflarını karşılamakta zorlandıkları bu kriz koşullarının yanı sıra ebeveynlerin çocukları için gelecek kaygısı içerisin de olmaları bu merkezlere yönelmelerine neden oluyor. Patronların bu ucuz iş gücü karşısında sıraya girmelerinin önemli bir nedeni de çocukların ücretinin üçte ikisini devletin karşılıyor olması.

Osmanlıdan bugüne usta çırak ilişkisi ile küçük sanayilerde çalıştırılan çocuklar ustalarına emanet edilerek meslek sahibi olmaları isteniyor. Yani çıraklık merkezleri bugün teşvik edilmeye devam edilmekte.1986 yılında çıkarılan 3308 sayılı ve Meslek Eğitim Kanunun da 2016 yılın da yapılan değişiklik ile bir işyerinde çalıştırılan stajyer sayısının 10’dan fazla olması için ayrı bir birim oluşturulması gerekir.” 2/12/2016-6764/41 md.) Bu madde kapsamında on ve daha fazla öğrenciye beceri eğitimi, staj ve tamamlayıcı eğitim yaptıracak işletmeler bu amaçla bir eğitim birimi kurar. Bu birimde, yapılan eğitim için alanında ustalık yeterliğine sahip ve iş pedagojisi eğitimi almış usta öğretici veya eğitici personel görevlendirilir.”

İş yeri odaklı eğitim de çocukların çalışırken karşılaşabileceği olumsuz bir durumdan usta öğreticiyi sorumlu tutarken yine şu madde ile çocukta sorumluluğun bir parçası yapılıyor. Madde 21 – (Değişik: 2/12/2016-6764/43 md.) İşletmelerde mesleki eğitim, staj ve tamamlayıcı eğitim gören öğrenciler, işyerlerinin şartlarına ve çalışma düzenine uymak zorundadırlar.” Bu madde ile iş yerinde oluşabilecek olumsuz bir durumda patronlar sorumluluğu kendi üzerinden atmış oluyor.

İstanbul’da metal, demir ve çelik alanında faaliyet gösteren; Karaağaç Mahallesi'ndeki bir işletmede çalışan bir çocuk 9 Ocak Salı günü öğle saatlerinde saç büküm makinesinde çalışırken kafası makineye sıkıştı. Çocuğun kafasının 16 dakika boyunca o makinede sıkışık kaldığı tespit edildi. Her ay ortalama dört veya beş çocuk çalışırken yaşamını yitiriyor. Bu başlıkta İSİG meclisinden Murat Çakır ile yaptığımız kısa bir sohbette kendisinin altını çizdiği birkaç notu buradan paylaşmak isterim.

”Burada tam da sorun açığa çıkıyor. Çocuk 15 yaş altında hafif iş kapsamında gösteriyorlar ama iş hafif filan değil. Burası metal fabrikası ve MESEM adıyla 4 gün 30 saat burada bu çocuklar. Her işi de yapıyorlar.  Yine sürekli gözetim altında olması da imkânsız. Adı üzerinde çocuk olduğu için hareketlerinin neye mal olacağını da fark edemiyor hem kendisi hem diğer işçiler için.”

Stajyer ucuz iş gücünün bir parçasıdır. MESEM ile bu durum yaygınlaşmış devlet kendi eliyle bir buçuk milyon çocuk işçi yaratmıştır. Elbette çocuklar meslek edinmelidir ancak çocukların fiziksel ve zihinsel gelişimlerine katkıda bulunulacak ortamlar yaratılıp örgün eğitimin dışına çıkartılmadan eğitim öğretim süreci ile birlikte işlemelidir.

Editör: Özgür Hüseyin Akış