Cuma, Nisan 19, 2024

Meğer bakanlar kamu görevlisi değillermiş

Açık kanun hükümlerini görmezden gelerek, hatta ileride “bakanların hukuki ve cezai sorumluluğu yoktu, zira kamu görevlisi değiller” noktasına varabilecek yorumlara kapı açan karara imza atan bu YSK’dan tarafsızlık ve bağımsızlık bekleyerek seçimlere gidiyoruz. Herkesi yenmek zorundayız!

Yüksek Seçim Kurulu (YSK), geçtiğimiz günlerde aldığı bir karar ile kabinedeki milletvekili adayı olan 16 bakanın istifa etmesi gerektiği ve zamanında istifa etmedikleri için aday olamayacakları yönündeki başvuruyu reddetmiş. Kararı oybirliği ile alan YSK, gerekçesini bakanları atanma usullerinin farklı olmasına ve TBMM’de yemin etmelerine dayandırmış, bu nedenlerle bakanların kamu görevlisi sayılamayacaklarına hükmetmiş.

Şimdi bu mantıktan hareketle bazı sonuçlara da varılması kaçınılmaz görünüyor. Mesela emrinde 350 bin civarında polis bulunan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ya da emrinde 150 bini subay-astsubay olmak üzere 650 binden fazla personel çalışan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, meğer kamu görevlisi değillermiş!

Bu durumda tüm memurların aslında üst amiri konumunda bulunan bakanlar her ay ilgili bakanlığın bütçesinden maaşlarını bir güzel alsalar, bu maaşa tipik bir memur gibi, banka promosyonları, ek göstergeler, eğer yapıyorlarsa fazla çalışma ücretleri eklense de tüm bu paraları biz vatandaşlar vergilerimizle versek bile, bu bakanlar kamu görevlisi değiller.

Mesela 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde ya da Onur Haftası yürüyüşünde hepimizin toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkımızı kısıtlanırken, kafalara inen copların, ters kelepçelerin ve aslında hukuka aykırı göz altıların emrini veren kişi, meğerse kamu görevlisi değil.

Bu durumda, bu bakanların açtıkları ve toplam sayısının yüz bini bulduğu ifade edilen Bakana hakaret veya daha doğru bir ifade ile Bakanların açtığı “kamu görevlisine görevinden ötürü hakaret” davalarının da düşmesi gerekecek, zira bu kişilerin tümü meğer kamu görevlisi değillermiş. Neden böyle diye sorarsanız, YSK öyle istedi diyebiliriz.

Hatta, sınır ötesi operasyonlar düzenlenirken, F-16 jetlerine belli koordinatların bombalanması emrini veren, “dikkaaayt!” nidasından sonra en vakur tonda tören kıtasına “maraba asker” çeken ve terörle mücadele bahanesiyle her gün televizyonda şovenizm gösterisi yapan bakan meğer kamu görevlisi değilmiş. İyi de sormayacaklar mı, hangi yetkiyle hareket ediyordun o zaman diye…

Bunlarla sınırlı da değil; mesela yerli ve milli otomobili Türkiye iç pazarından önce Çin’de başka bir marka adıyla Çin iç pazarında satma başarısı (!) gösteren Sanayi ve Teknoloji Bakanı, depremde yıkılan evlerin kontrolü ve denetiminde sorumlulukları bulunan Çevre ve Şehircilik Bakanı’yla Ulaştırma ve Altyapı Bakanı, reform üstüne reforma doymayan Adalet Bakanı, harika eğitim sistemimizden sorumlu Milli Eğitim Bakanı, yurtta kalırken fuhşa sürüklenen, uyuşturucudan ölen çocuklardan ve makine hassasiyetiyle işleyen sosyal hizmetlerden sorumlu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı, ölmekte olan Tarım ve Orman ile ortada diplomatik ilişki bırakmayan Dışişleri Bakanları, ve hatta müthiş ekonomimizin ve %120 enflasyonun mimarı, gözlerinden ateş çıkarken sırıtabilen Maliye Bakanı da kamu görevlisi değilmiş.

Bu durumda, bu bakanların açtıkları ve toplam sayısının yüz bini bulduğu ifade edilen Bakana hakaret veya daha doğru bir ifade ile Bakanların açtığı “kamu görevlisine görevinden ötürü hakaret” davalarının da düşmesi gerekecek, zira bu kişilerin tümü meğer kamu görevlisi değillermiş. Neden böyle diye sorarsanız, YSK öyle istedi diyebiliriz.

Bu YSK, Anayasa’daki açık Cumhurbaşkanlığı için iki dönem sınırı getiren hükme rağmen üçüncü defa adaylığa izin veren, politize olmuş ve artık vereceği hiçbir karardan hukuk beklenmemesi gereken YSK, majestelerinin YSK’sı. Muhalefet adına yapılan başvurularda, muhalefetin lehine verdiği bir karar hatırlıyor muyuz?

Açık kanun hükümlerini görmezden gelerek, hatta ileride “bakanların hukuki ve cezai sorumluluğu yoktu, zira kamu görevlisi değiller” noktasına varabilecek yorumlara kapı açan karara imza atan bu YSK’dan tarafsızlık ve bağımsızlık bekleyerek seçimlere gidiyoruz. Herkesi yenmek zorundayız!

PolitikYol'da yayınlanan yazılar her gün öğlen mailinizde!

spot_img
PolitiYol Telegram'da

GÜNÜN YAZILARI

SÖYLEŞİLER

SOSYAL MEDYA

13,609BeğenenlerBeğen
10,160TakipçilerTakip Et
60,616TakipçilerTakip Et
9,354AboneAbone Ol

GÜNDEM

ÇEVİRİLER

Bir Cevap Yazın

YAZARIN DİĞER YAZILARI