Kaybetmekteler ve en iyi AKP farkında bunun…
Bu nedenle seçimlere bir kaç gün kala telaş içinde son ve büyük ölçüde ümitsiz hamleler içindeler.
Yazılı ve görsel medyada seçimden 4 gün önce AA’nın seçim sonuçları ile ilgili hazırladığı bazı görsellerin yansıtılması, Erdoğan’ın ilk turda seçileceği ve cumhur ittifakının mecliste çoğunluğu elde edeceğini söyleyen sipariş anket sonuçlarının devreye sokulması vb. vb. hep bu türden biçarelikler…
Bu hamlelerin amacı ne? Elbette muhalefet bloğunda “ne yapsak da kazanamayacağız” haleti ruhiyesini yaymak ve moralleri bozmak da var bu amaçların içinde. Muhalif seçmenler içinde cüzi de olsa sandığa gitmekten vazgeçenler olursa ya da ne yapsak da bunlar sonucu önden hazırlamışlar psikolojisiyle sandık güvenliği konusunda gevşemeler olursa, onlar için ne ala.
Ama bu hamlelerin esas hedef kitlesi yine de muhalifler değil, AKP küskünleri. Zira AKP küskünleri HDP ile birlikte bu seçimin sonuçlarının belirleyicisi olacak. Onlara siz oy verseniz de vermeseniz de biz kazanacağız mesajı verilmek isteniyor. Bu mesaja “Düne kadar AKP’li olup da bize bu seçimde oy vermeyenlerden hesap soracağız” tehdidi ekleniyor. “Ey küskünler bize oy vermezseniz siz de dahil hepimiz kaybederiz, bunlar hepimizi tutuklar, sürgün eder, öldürür. Unutmayın hepimiz aynı gemideyiz..” versiyonu da var bu tehdit politikasının.
Bu amaçların içinde “hile” hazırlıkları da var kuşkusuz. Zaten açık açık en yetkili ağızdan bu niyetlerini deklare ettiler. “Sandıklar kontrolümüzde olursa daha seçim başlamadan seçimi kazanırız” dediler. Sosyal medyadaki bir yorumla; YSK neredeyse üzerine AKP yazılıp sandığa atılan kağıt peçeteleri bile geçerli sayacak. AGİT gözlemcilerinin reddedilmesini düşünün, sandık mührü olmayan oyların bile geçerli sayılacağına yönelik son YSK açıklamasını hatırlayın. Taşınan sandıklar, silahların gölgesinde oy kullanımı ve sayımı vb. vb. Ez cümle ellerinden gelini yapmaya çalışacaklardır. Ama oy farkı öyle küçük hilelerle kapatılacak kadar az olmayacak ve iki; bu kez sandık güvenliği konusunda çok daha koordine bir muhalefet bloğu var. Yani bu iş bu kadar kolay olmayacak bu kez.
Ya anketler? Hiç ama hiç dikkate almayın. İki nedenle: İlki, hem zamanlaması hem oy oranlarının tam da iktidarın vermek istediği mesajlara uygun dizayn edilmesi açık bir manipülasyon kokusu veriyor. Örneğin bu anketlere bakılırsa SP hiç AKP’den oy alamıyor, tam aksine AKP SP’nin oylarını toparlamış gözüküyor. Hem küskünlere hem SP tabanına ne güzel bir mesaj. Ancak ısmarlarsan bu kadar olur. İkincisi ve daha önemlisi, hepimizin çok taze hatırındadır, anket şirketleri yakın zaman önce bu seçim öncesinde daha önce karşılaşılmayan bir durumla karşı karşıya olduklarını açıkladılar. Neydi bu yeni durum? “Eskiden 100 anket sonucu için 140 kişiye ulaşmak yetiyordu, şimdi anketlere cevap vermeyenlerin, vermekten kaçınanların oranı 10 kat arttı.” Yani öyle bir tablo var ki anketlere cevap vermeyenler verenlerden kat be kat fazla. Ama nasıl oluyorsa bazı anket şirketleri seçime ramak kala sadece cevap verenlerin tercih beyanlarını veri alarak ve üstelik eksi/artı 1,5 yanılma payıyla önümüze sürüyorlar. Bu anketlere göre AKP’yi kesin galip gösterebiliyorlar. Oysa yine tüm anket şirketleri daha dün değil evvelsi gün ağız birliği halinde “Cevap vermekten kaçınanların AKP küskünlerinden ve AKP’ye kesin oy vermeyi düşünmeyenlerden oluştuğunu düşünmek son derece gerçekçi bir yaklaşım olur” demekteydiler. Nitekim bazı anket şirketleri bu kitleyi eşit değil muhalefet oyları ağırlıklı olarak dağıttığında, sonuç muhalefet bloğu lehine olarak bambaşka çıkmakta.
Oysa hem mantık, hem sokaklar ve hem de AKP’lilerin dışa apaçık yansıyan gerginlik ve korku dolu ruh halleri gerçek durumun hiç de iktidar lehine olmadığını bize göstermekte… İktidar bloğunun önde olduğuna inanmak için örneğin şunlara da inanmalısınız; İYİ Parti, SP ve HDP’nin AKP ve MHP’den hiç oy devşiremediğine aksine AKP ve MHP’ye oy kaptırdığına. Nisan referandumundan sonra AKP/MHP blokunun değil de aksine muhalefet bloku partilerinin oy kaybettiğine. Zira Nisan sonuçları veri alındığında (ki elimizdeki en somut ve güvenilir veridir) AKP/MHP blokundaki yüzde 1’lik oy kaybı bile sonuçları tepetaklak etmeye yetebiliyor. Üstelik ortada MHP, BBP, ve AKP içinden cumhur ittifakına oy vermeyeceğini açıklayan çok sayıda etkili sima varken, muhalefet bloku içinden ise ben karşı bloğu destekleyeceğim diyeni duyan yokken… Üstelik dün AKP’ye oy veren Batı’daki Kürtlerin HDP’yi, Kürt nüfusun ağırlıkta olduğu illerde AKP’ye oy veren bazı dindar Kürtlerin SP’ye ve daha çoğunluğunun HDP’ye kaydığına rağmen çok somut veriler varken… Üstelik HDP’nin Diyarbakır mitingi CHP’nin İzmir mitingi ortada dururken… AKP’den bu partilere değil de bu partilerden AKP’ye oy kaydığına inanıyor olmanız gerekir. Bunları eğer inanılır bulmuyorsanız, Cumhur ittifakının bu seçimleri önde bitirmesi de aynı derece de inanılır değildir.
Ve sokaklara bakınız, mitinglere katılıma ve coşkuya bakınız ve hepsinden önemlisi AKP’lilerin yüzlerine bakınız… Orada kazananın özgüvenini değil kaybetmiş birinin çaresiz gerginliğini göreceksiniz. Suratlar asık, ezberler bozuk, sinirler gergin… Bu yüz ifadeleriyle daha önceki seçimlerde AKP yöneticilerinde görülen yüz ifadelerini yan yana koyun, en büyük, en gerçek anketi o ifadelerde göreceksiniz. Başta kendi küskünleri olmak üzere herkesi tehdit ediyorlar. İç savaş çıkarma tehdidinde bulunuyorlar. Hatta iş en son HDP’ye oy vermeyi düşünen CHP’lileri tehdit etmeye kadar vardı. Bunlar kazanma özgüveninin değil kaybetme korkusunun dışa yansımalarıdır.
Zira anketlere oy vermekten imtina eden o geniş kitlenin nasıl bir eğilimde olduğunu en iyi iktidar partisi biliyor. HDP’yi baraj altı bırakmak ve bir yolunu bulup bu küskünleri yeniden AKP’ye oy vermeye ikna etmek tek çareleri… Son günlerde yüz yüze kaldığımız bütün hamleler de bu doğrultuda atılmış son ama büyük ölçüde ümitsiz hamleler… Bu saatten sonra AKP’nin bu konularda istediği sonucu üretme şansı çok ama çok zayıf.
Ben bütün bu verilerden kalkarak, eğer oyları korumak, hile yapılmasının önüne geçmek başarılırsa, iktidar bloğunun kaybedeceğine eminim. 24 Haziran’dan muhalefet mecliste çoğunluk olarak çıkacak ve CB seçimi ikinci tura kalacak…
Bu sonuçlardan o kadar eminim ki, ortaya bir servet koymaya, tüm isteklilerle 5 çuval patatesine ve 5 çuval soğanına iddiaya tutuşmaya hazırım.
