Cumartesi, Nisan 20, 2024

Mahmut Üstün yazdı | 2017 beni bir dinle sana söyleyeceklerim var…

Senden önceki yıl korkaktı, umutsuzdu, idari maslahatçıydı.
Sokakta, halkın ve yaşamın içinde olmaktan ürktü.Küçük ve hain çıkarlara teslim oldu.Sarayların gölgesinde tüketti ömrünü.
Karanlık ve kanlı harflerle anılacak o…
Şimdi diyoruz ki:
2016… Haydi artık sen sus… Şöyle öteye, tarihin mezarlığına doğru git hele.

Ey 2017 dinle bak sana söyleyeceklerim var; bir de naçizane isteğim…
Bu ülkenin milyonlarca güzel, aydınlık insanı seni umut ve coşkuyla karşılarken, umuda ve coşkuya düşman, yeniye ve yarına düşman aynı karanlık eller, 2016 gibi seni de teslim almak, korkutmak ve milyonların o umutlu coşkusuyla birleşmeni engellemek için daha ilk saatlerinde kanattılar sevincini, umudunu….
2027 teslim olma…
İnadına umudun, aydınlığın, direnişin yılı ol…
Hiç öyle korkudan, umutsuzluktan söz etme…
Kötünün, zorbanın, yobazın yareni, kapatması olma…
Bahaneci, oyalayıcı, idare-i maslahatçı olma…
Halktan ve haklıdan yana ol…
Birlikte başarabiliriz.
Neler gördük, neler yaşadık, neler okuduk.. En karanlık dönemlerde bile halkın beklenmedik silkinişlerle zorba ve yobazları sırtından atmayı başarabildiği nice yıllar biliriz biz.

Mesela mı? Dinle öyleyse…
Senden çok ama çok yıllar önce, 17.yüzyılda XIV. Louis diye tarihe geçen bir Fransız Kralı yaşamıştı bu dünyada. “Kanun benim”, “Devlet benim” (L État c’est moi) diye böbürlene böbürlene dolaşırdı ortada… Doğrusu halk bizardı ama umutsuzdu da. Bir gün yine böylesi bir umutsuz sabaha uyanmışken Fransa, artık halktan birileri dayanamadı ve “Yeter artık!” diye haykırdı. O haykırış aynı gün içinde bütün Paris’i kucakladı. Ve o kibirli kral Paris sokaklarında halkın önünde diz çöktü, korktu, yalvardı, af diledi.
Bak bir tarihsel anekdot daha. Bolşevik lider Lenin, hep iyimser ve umutlu olmuş bir tarihsel/siyasal kişiliktir.Kendisiyle yapılan bir mülakatta, nadir karamsarlık içeren cümlelerinden birini kullanır. Halk mutsuz ama çok karamsar ve hazırlıksız. Sanırım benim ömrüm Çarlık despotizminin sonlandığını görmeye yetmeyecek mealinde bir şeyler söyler. Ne olur biliyor musun 2017?…On yıl değil, bir kaç yıl değil, tamı tamına bir kaç ay sonra devrim başlar ve Çarlık düzeni tarihe gömülür.
Ya bu ülkenin bağımsızlık ve cumhuriyet devrimi… Sanır mısın ki M.Kemal Anadolu’da bağımsızlık ve cumhuriyet ateşini yaktığında yanında ve yöresinde “göğsü inançla dolu kadrolar ve savaşmaya hazır bir halk kitlesi” vardı? Hayır yoktu. Kadrolar içinde ABD mandasını savunanlar, yine emperyalizmle işbirliği içinde saltanatın varlığını koruma kaygısında olanlar çoğunluktaydı. Halk ise uzun savaşlardan yorgun ve umutsuz düşmüştü. Eşrafın ve toprak ağalarının tek derdi ise, göçe mecbur kalmış azınlıkların malları üzerine oturmaktan ibaretti.

Ama inançla yakılan küçük çoban ateşleri umudu da büyüttü. Bağımsızlık ve Cumhuriyet böyle kazanıldı.
İşte daha taptaze; daha dün sayılabilecek bir başka örnek: Gezi direnişinden bir saat önce böyle bir direnişin olabileceğine büyük çoğunluk asla inanmazdı. Halkın en aydın, en dirençli kesimlerinde bile “bu halktan, hele de bu gençlikten bir halt olmaz” duygusu hakimdi. Ama bir saat sonra Türkiye tarihinin en yaygın, en kitlesel ve en uzun süreli direnişi patlayıverdi.
Benzeri çok örnek verebilirim sana 2017…Ama nihayetinde bir köşe yazısı bu ve sanırım bu kadarı yeterli de.
Yani daha ilk saatlerinde yapılan bu alçakça, canice katliam seni umutsuzluğa ve teslimiyete sürüklemesin 2017.
Sakın enseyi karartma…
Sen inadına umudun ve aydınlığın yılı ol …
1789 ol, 1848 ol, 1917 ol, 1923 ol,1968 ol…
En olmaz denilen anda ışık yak karanlığa.
Adını en insan sevgisi harflerle tarihe yazdır…

2017 şimdi nefesini iyi tut… Geldik senden beklentime..
Sözün kısası, işin özeti, senden naçizane isteğim şudur:
Emekten yana,
Kimsenin namerde muhtaç olmadığı,
Laik/çağdaş,
Kürtlerin, Alevilerin, bütün etnik ve dini kimlikten vatandaşların tüm temel haklarına kavuştuğu,
Cinsel ayrımcılığın nihayete erdiği,
Barışın, eşitliğin ve özgürlüğün hüküm sürdüğü
Yeni bir cumhuriyet getir bize..
Hayal mi dedin?
Hayalse hayal…
Hayallerimizi kaybetmedikçe, yenilmiş de sayılmayız…
Hayallerimizi kaybetmedikçe hep umut var demektir.
Oldu, olur, olmalı…
Güzel günleri var kıldığımız bir 2017 dileğiyle…
Herkesin yeni yılı inadına kutlu olsun.
İnadına hoş geldin 2017…

PolitiYol Telegram'da

GÜNÜN YAZILARI

SOSYAL MEDYA

13,609BeğenenlerBeğen
10,450TakipçilerTakip Et
60,616TakipçilerTakip Et
9,284AboneAbone Ol

EDİTÖR ÖNERİSİ

HAFTANIN ÇEVİRİSİ

SON HABERLER