Cuma, Nisan 19, 2024

Mahkeme: Din eğitimi kişinin isteğine bağlıdır

İstanbul Eyüp’te oğullarının zorunlu din dersinden muaf tutulmasını isteyen Gül çifti, İdare Mahkemesi’nde açtıkları davayı kazandı.

Çocuklarını zorunlu din dersinden muaf tutulmasını isteyen veliler hukuki mücadelesini sürdürüyor. Son olarak Günel ve Cemal Gül çifti, zorunlu din dersine ilişkin Milli Eğitim Müdürlüğü’nün kararına karşı açtıkları İdare Mahkemesi’nde açtıkları davayı kazandı.

İstanbul’un Eyüp ilçesindeki Serdar Aksun İlkokulu dördüncü sınıf öğrencisi oğullarının zorunlu din dersinden muaf tutulmasını isteyen Günel ve Cemal Gül çifti, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne dilekçe verdi. Eyüp İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, anne-babanın talebini reddetti. Bunun üzerine Gül çifti, konuyu idare mahkemesine götürdü. İstanbul 2. İdare Mahkemesi, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün ret işlemini hukuka aykırı bularak, iptal etti.

RET KARARI HUKUKA AYKIRI BULUNDU

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Anayasa’nın 24’üncü maddesi ile İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına İlişkin Sözleşme’nin 9. maddesinin hatırlatıldığı kararda, “T.C. uyruklu Hıristiyan ve Musevi dinlerine mensup öğrencilerin, zorunlu olan Din Kültürü ve Ahlak öğretimi dersinden muaf tutulacakları belirtilmiştir. Eğitim ve Öğretim Yüksek Kurulunun aldığı bu kararla ilk ve ortaöğretim okullarında İslam dini öğretimine yönelik olarak okutulan din kültürü ve ahlak öğretimi dersinden, İslam dinine mensup olmayanların muaf tutulmasının amaçlandığı anlaşıldığından, herhangi bir dine mensup olmayan kişilerin velisi oldukları çocukların da bu muafiyet kapsamında değerlendirilmesinin yukarıda yazılı yasal düzenlemelere ve bu düzenlemelerin amacına uygun olacağı açıktır” denildi.

Evrensel’in haberine göre mahkemenin kararında şu ifadelere yer verildi:

“Bu durumda, din eğitim ve öğretiminin ancak kişilerin kendi isteğine, küçüklerin de kanuni temsilcisinin talebine bağlı olduğu anlaşılmakla birlikte, okulda zorunlu olarak okutulan din kültürü ve ahlak bilgisi dersinin dini ve felsefi inançlarına (ya da inançsızlıklarına) uygun olmadığını belirten davacının kanuni temsilcisinin herhangi bir din mensubu ya da ateist (tanrı tanımaz) olduklarına bakılmaksızın, temel hak ve hürriyetlerden olan dini inanç özgürlüğünün uygulanması kapsamında davacının zorunlu sayılan din kültürü ve ahlak öğretimi dersinden muaf tutulması gerektiği sonucuna varıldığından, bu istemin reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.”

PolitiYol Telegram'da

GÜNÜN YAZILARI

SOSYAL MEDYA

13,609BeğenenlerBeğen
10,450TakipçilerTakip Et
60,616TakipçilerTakip Et
9,284AboneAbone Ol

EDİTÖR ÖNERİSİ

HAFTANIN ÇEVİRİSİ

SON HABERLER