Macaristan’da fikirler kapışmasında Central European University savaş zemini haline geldi – Diane Stone

Dünyanın birçok yerindeki gösterileri görmezden gelen Macaristan hükümeti ülkede faaliyet gösteren yabancı üniversiteleri düzenleyen kuralları sıkılaştırmak üzere yasama işlemini hızlandırdı. Kanun, Central European University’yi (CEU) kapanmaya zorlayabilir.

Yeni kanun yabancı üniversitelerin yurtdışındaki faaliyetleri için kendi ev sahibi ülke hükümetlerinden onay almasını istiyor. Ancak ABD kanunları açıkça yükseköğrenim düzenlemelerini eyaletlere bırakıyor.

Macaristan’daki kanun ayrıca kurumların Macaristan’da olduğu kadar kendi ev sahibi ülkelerinde de sürekli bir eğitim programına sahip olmasını gereksiniyor. Buna uymak için CEU’nun, Budapeşte’de açık kalmak üzere Birleşik Devletler’de yeni bir kampus inşa etmesi gerekecek.

Üniversite, “bilimsel araştırma özgürlüğünü” koruyan Macar kanunlarına aykırı olduğunu ileri sürerek yasanın anayasaya uygunluğuna dair itirazda bulunacak.

Bir “açık toplum” kuruluşu

Budapeşte’de Orta Avrupa’nın SSCB’den kurtulması sonrasında kurulan üniversite 1991’de hoşgörü ve şeffaf siyasal kurumları destekleyen “açık toplum” ilkeleri doğrultusunda kapılarını açtı.

Bu Batı tarzı, İngilizce öğretim sunan bir özel Amerikan üniversitesi. Beşeri bilimler ve toplum bilimleri programları Macaristan’da ve Birleşik Devletler’de akredite oldu. Üniversite personeli genellikle sivil özgürlüklerin, ifade özgürlüğünün ve diğer demokratik değerlerin hararetli destekçileri.

CEU’yu Macar-Amerikan hedge fonu girişimcisi ve filantropist George Soros fonluyor. Onyıllardır Soros ABD’de olduğu kadar Avrupa’da da liberal değerleri savunduğu için muhafazakar eleştirmenlerin paratoneri oldu. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin Soros’u, Gürcistan’da ve Ukrayna’da son onyılda görülen “renkli devrimleri” yönetmekle suçladı. Son birkaç yılda Macar hükümeti Soros’un fonladığı sivil toplum kuruluşlarını “meşru olmayan bir şekilde” siyasal yaşamı etkiledikleri gerekçesiyle kınadı.

Bu yönetimlere ABD Başkanı Donald Trump’ın seçilmesi sonrası Orta ve Doğu Avrupa’da başkaları eklendi. Makedonya’nın eski başbakanı Nikola Gruevski toplumun “Soros’tan arındırılması” çağrısında bulunurken, eski bir Polonyalı başbakan Jaroslaw Kaczyński, Soros’un desteklediği grupları “kimliksiz toplumlar” peşindekiler olarak değerlendiriyor.

Macar tarzı, liberal olmayan demokrasi

2010’da seçilen Macar Başbakan Viktor Orbán ve siyasal partisi Fidesz o zamandan bu yana ülkelerinde denetimi merkezileştirmeye çalıştılar. Mahkemeler dahil bağımsız kurumların başındakileri yerinden ettiler ve medya üzerindeki denetimlerini sıkılaştırdılar. Bu tarz denetimler, kamuya hizmet etmek yerine belirli grupların servet ve iktidarını maksimize eden “devleti ele geçirme”nin karakteristik unsurları. Buna bazen “ahbap çavuş kapitalizmi” deniyor.

Macaristan’da siyasal liderlik rüşvet almadı ya da herhangi bir hırsızlık yapmadı. Yasal süreçler aracılığıyla, yerli şirketler, araziler, karlı işletmeler ve Avrupa fonları Orbán yanlıları ve dostlara aktarıldı.

2014’te yeniden seçilmesi sonrasında Orbán, Rusya ve Türkiye’dekine benzer “liberal olmayan devlet” uğruna liberal demokrasiyi terk etmek istediğini söyledi. Çokuluslu şirketlerin “borç kölesi” olmaktan kurtulmak ve Macarları Avrupa Birliği’nin “sömürgesi” olmaktan korumak için daha fazla merkezileşmiş denetime ihtiyaç olduğunu ileri sürdü.

Popülist taktikleri Romanları, göçmenleri, evsizleri ve diğer azınlıkları karalamayı da kapsıyor. Yurtdışından para alan sivil toplum örgütleri fonlar konusunda daha şeffaf olmaları için taslak bir kanunla hedef alındı. Orbán’ın hükümeti bu örgütlerin dış güçlerin ajanları olduğunu iddia ediyor.

Siyasal denetim taktikleri

Ocak 2017’de bir Fidesz vekili, insan hakları örgütlerini – Helsinki Komitesi, Macar Sivil Özgürlükler Birliği TASZ ve Uluslararası Şeffaflık Derneği – seçerek ülkeden atılmaları gerektiğini belirtti. Bu örgütler George Soros’un fonladığı Açık Toplum Vakfı’ndan fon desteği alıyorlar.

Hükümeti eleştirenler Fidesz’in peşinde olduğu üç ayrı amaca dikkat çektiler. Bürokratik iş yükü ve rahatsızlık vererek önemli STK’ların çalışmalarını engellemek; gözlemcilerin ve bağımsız eleştirmenlerin kamunun gözü önünde meşruiyetini ortadan kaldırmak ve Fidesz’in seçmenler arasındaki kemik destekçilerinin bağlılığını ve tutunumunu güçlendirmek.

Hükümeti eleştirenlerin meşruiyetini ortadan kaldırmak Orbán’ın 2010’da seçilmesinden bu yana Macaristan’da demokrasi ve bağımsız kurumlar üzerinden yürütülen fikirler kapışmasında standart stratejilerden oldu.

Orbán Macaristan’ın Hırıstiyan kültürü ve muhafazakar değerlerine başvuruyor ve demokratik “kaos”u düzen ve uyum tesis eden güçlü yönetimin karşıtı olarak sunuyor. Fikirler üzerindeki bu kapışma, alenen liberal CEU örneğinde gerçekleşmiş göründüğü üzere üniversiteleri savaş zemini haline getirebilir.

Üniversite artık kesin bir şekilde bu fikir kapışmasının ön cephesinde. Zayiata dönüşüp dönüşmeyeceği – hem araştırmacı toplumundan hem de diğer hükümetlerden – uluslararası desteğin devamına bağlı.

Yasa geçen hafta gündeme geldiğinde CEU araştırmacılara destek çağrısında bulundu. Ancak çok yoğun bir karşılık bulmasına rağmen, bu Macar hükümetini etkilemeye nihai olarak yetmedi.

Üniversite’nin ayrıca siyasi desteğe ihtiyacı var. CEU’yu korumak ve Avrupa’da akademik özgürlük ilkelerini güçlendirmek için Amerikan ve AB hükümetlerinden diplomatik baskıya gereksinim duyuluyor. Bu destek, Avrupa’daki sağ kanat partileri inceleyenlerin önde gelenlerinden Cas Mudde’ye göre gecikmiş bir destek.

Budapeşte’de binlerce protestocunun yürüyüşü CEU’ya verilen ulusal desteğin gösterilmesiydi. Ancak bu da zamanla azalabilir.

2018 Macar parlamento seçimlerine doğru giderken, Orbán ve Fidesz’in popülist stratejilerinin kapsamını genişletmeleri olası. Yeni kanuna hukuken yapılan itiraz seçim zamanına kadar karara bağlanmazsa, bu durum Macaristan’daki açık toplum ve liberal demokrasi değerlerine bağlı müttefiklerden üniversiteye verilen desteğin altını oyabilir.

Diane Stone University of Canberra’da Yönetişim Profesörüdür. 2004-08 arasında Kamu Politikası programlarının kurucu öğretim üyesi olarak CEU’da Avrupa Komisyonu Marie Curie Başkanıydı. CEU’da misafir öğretim üyesidir ve Açık Toplum Vakıf ağında Think Tank Fund yönetim kurulunda bulunmuştur.

 

[The Conservation’daki orijinalinden Ali Rıza Güngen tarafından PolitikYol için çevrilmiştir.]