Çarşamba, Mart 27, 2024

Kuzeyde iki mevsim

İsveçlilerin beş hafta tatil hakkı var ve bunun dört haftası yazın kullanılabiliyor. Çoğunluk “sommarstuga” adı verilen yazlık kulübelerde vakit geçiriyor. Bu kulübeler orman, göl ya da denize yakın konumlarda. İsveçlilerin büyük kısmı böyle bir kulübeye sahip ya erişimi var.

İsveç’te iki mevsim var; iyi mevsim ve kötü mevsim. Mevsimler arasındaki bu dönüş önümüzdeki günlerde yani ekim ayının ortalarında başlıyor. Kötü mevsim ise, artık iyi mevsimin kendini neredeyse tamamen unutturduğu nisan ortalarına dek sürüyor. Soğuk, yağışlı hava, rüzgâr, azalan gün ışığı ve çoğunlukla bulutlarla kaplı gri gökyüzü İsveç’e taşınmak isteyenler için göz korkutucu olabilir.

İyi mevsim yukarıda sıraladığım kötü tablonun tam tersi değil, günlerin açıkça uzaması dışında, kötü mevsimin sadece daha iyisi fakat ön görülemeyeni. Şöyle ki, 15-20 derece arası, yağışlı bir temmuz ayından sonra ağustosta 30 derecenin üzerinde bir hafta yaşanabiliyor. Plan program yapmaya hiç de elverişli olmayan bir yaz mevsimi. Bunun yanı sıra veya belki de tam da bu nedenle oteller oldukça pahalı, sahil ve sayfiye yerlerindeki işletmeler yılın sadece belirli bölümünde ve kısıtlı hizmet veriyor. Örneğin, uygunca fiyatlı bir tesiste kalıyorsanız nevresim takımı ve havlular ile temizlik için ayrıca para ödemek gerekiyor. Bu parayı ödemek istemiyorsanız evden kendi kullanacaklarınızı getiriyor ve çıkış yaparken köşe bucak temizlik yapmak durumunda kalıyorsunuz. Sahillerde tesis, hatta çöp kutusu bile pek yok. Herkes kendi ekipmanı ile – ne mutlu ki – gelip geride hiçbir şey bırakmadan dönüyor. Çoğunlukla tatile çıkmak hizmet almaktan ziyade kendi başının çaresine bakmak demek oluyor İsveç’te.

Bu tatil konusunu biraz açalım. Çalışan sınıfın kazanımlarından biri olarak 1978’de yürürlüğe giren semesterlag (tatil yasası) doğrultusunda İsveçlilerin tam beş hafta tatil hakkı var ve bu tatilin dört haftası ardaşık olarak yazın kullanılabiliyor. İyi mevsimin pek kıymetli olduğu ve kötü mevsim boyunca dört gözle beklendiği için yazın uzun bir tatil yapmak çok önemli. Tıpkı Güney Avrupa ülkelerinin geçirdiği uzun tembel yaz ayları gibi, hava nasıl olursa olsun, İsveç’te de özellikle temmuz ayında açık bir yer bulmak, birine iş yaptırmak pek olası değil.

Peki ne yapılıyor bu uzun tatillerde? Çoğunluk sommarstuga adı verilen yazlık kulübelerde vakit geçiriyor. Bu kulübeler orman, göl ya da denize yakın konumlarda.  İsveçlilerin büyük kısmı böyle bir kulübeye sahip ya erişimi var. Havanın sıcak ve güneşli olduğu günlerde evde oturmak neredeyse abes sayılıyor. Tatil boyunca hava elverdiğince doğada aile ile vakit geçiriliyor ve bunun böyle olması özellikle önemseniyor. Çalışıyorsanız bütün yaz tatili boyunca cüzi bir ücret karşılığı çocuğunuz bırakabileceğiniz pek çok yer var, fakat eğer siz izindeyseniz çocuğunuzun da sizinle birlikte olacağı varsayılarak bu yerlere kabul edilmiyor.

Yazın sevilen aktivitelerden biri küçüklü büyüklü tadilat projeleriyle vakit geçirmek. Hizmet sektörü oldukça pahalı olduğundan kendi söküğünü kendi dikmek veyahut DIY (do it yourself) mantığı yaygın. Bir diğer popüler ve uygun fiyatlı aktivite ise karavanlı kampçılık. Karavanlar, katlanabilir plastik tentelerle yanlara doğru genişleyerek, büyük bir hakimiyet alanı oluşturuyor ve gerçekten seyyar birer eve dönüşüyorlar. Açık havada mangal yapmak herkes tarafından çok seviliyor. Eğer aşırı sıcaklar nedeniyle orman yangını uyarı yoksa, uygun mangal ekipmanıyla veya kalabalık plaj ve parklardaki sabit yerlerde mangal yapmak serbest. Bir diğer serbestlik ise meşhur allemansrätt yani İsveç’in bütünü için geçerli serbest dolaşım hakkı. Buna göre özel mülk bahçeleri ve ekili alanlar dışında istediğiniz her yerde kamp yapmak, yürümek, bisiklete binmek, mantar ve meyve toplamak hem serbest hem de güvenli.

Elbette plan yapmayı her şeyden çok seven İsveçliler için yaz tatillerindeki hava durumu kaynaklı ön görülemezlik yurtdışı tatillerini de popüler kılıyor. 1950’lerin ortasından itibaren zenginleşen İsveç için yaz tatilleri sıcak güney sahillerinde her şey dahil paket turlar demek. Hair müzikalindeki meşhur Let the Sun Shine In (Bırak Günışığı İçeri Girsin) şarkısı karanlık kış günlerinde yurtdışı tur acentelerinin içi ısıtan reklamlarında yankılanıyordu yakın zamana dek. Fakat son iki yazdır yaşanan pandemi hali bu tatilleri bir seçenek olmaktan çıkardı. Aslında son yıllarda özellikle uçağa binip karbon salınımına katkıda bulunarak ta dünyanın öbür ucuna, örneğin İsveçliler arasında çok popüler olan Tayland’a, gitmek artık pek sürdürülebilir bulunmuyor hatta yer yer ayıplanıyordu. Pandemi vesilesiyle hemester (evtatili) ya da svemester (isveçtatili) gibi tatil anlayışları mecburen revaçta artık.

İsveçliler adeta kovmak istermiş gibi sonbahar mevsimine höst ismini vermişler. Yazın elbet sözünü tutacağını bilerek, ev içlerine daha sık çekilerek, pencerelerden ışıklar yakıp zamanı daha küçük tatillere bölerek iyi mevsimi beklemeye başlıyoruz, bir daha ki sefere kadar.

 

 

PolitikYol'da yayınlanan yazılar her gün öğlen mailinizde!

spot_img
PolitiYol Telegram'da

GÜNÜN YAZILARI

SÖYLEŞİLER

SOSYAL MEDYA

13,609BeğenenlerBeğen
10,160TakipçilerTakip Et
60,616TakipçilerTakip Et
9,354AboneAbone Ol

GÜNDEM

ÇEVİRİLER

Bir Cevap Yazın

YAZARIN DİĞER YAZILARI