Salı, Nisan 23, 2024

Kurumsal reformlar neden önemli?

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin kurumlara verdiği tahribatı ve Altılı Masa’nın bu tahribata karşı ne gibi önerileri olduğunu DEVA Partisi Ekonomi ve Finans Politikaları Başkanı İbrahim Halil Çanakçı kaleme aldı.

2016 yılı ortasından itibaren fiilen, 2018 ortasından itibaren ise hukuken tecrübe ettiğimiz Ucube Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle (CBHS) beraber kurallar yerini keyfiliğe, kurumsal yönetim kişisel yönetime, ehliyet ve liyakat kayırmacılığa dönüşmüş, kurumlar yapısal ve kültürel olarak ciddi bir tahribata maruz kalmıştır.

CBHS’ne geçişle birlikte ekonomik sistem anlayışı da ciddi biçimde değişmiştir. Nitekim, son yıllarda adil rekabet yerini her alanda müdahaleye, fırsat eşitliği yerini kayırmacılığa, verimliliğe dayalı büyüme yerini ranta dayalı büyüme anlayışına terk etmiştir.

Bu sistem ve anlayış değişikliği soyut ve sadece fikri düzeyde kalmamış, kendi kurum ve kurallarını da oluşturmuştur.

Kamu ihale kanunundaki değişiklikler, Sayıştay denetiminin adeta yok edilmesi, Varlık Fonu gibi paralel bütçe uygulamaları, hesapsız ve ölçüsüz garantilerle, şeffaf olamayan bir şekilde ihale edilen kamu-özel işbirliği projeleri bu anlayış değişikliğinin bir uzantısı olarak ortaya çıkmıştır.

Benzer şekilde iktidarın para ve maliye politikası tercihleri inşaat ve ranta dayalı büyüme modelinden ciddi biçimde etkilenmiştir.

Ucube CBHS kurumsal ortak akıldan ve istişareye dayalı iş yapma anlayışından daha da uzaklaşılmasını beraberinde getirmiştir. Kararlar orta vadeli bir bakış açısıyla, bütüncül bir anlayışla ve proaktif bir yaklaşımla değil, günübirlik, parça parça ve reaksiyoner bir anlayışla alınmaya başlanmıştır. Kararlar veriye, bilgiye ve analize dayanmak yerine gerçeklikten kopuk kişisel ön kabullere/yargılara dayalı hale gelmiştir.

Bu yeni yapıda akıl ve bilim dışı karar ve uygulamaları dengeleyecek hiçbir mekanizma kalmamıştır. Kurumsal aklın, istişarenin, katılımcılığın yok olması ve keyfilik sonucunda kararlardaki hatalar artmış, çelişkili kararlar yaygın hale gelmiş, kararlar sık sık değiştirilmek durumunda kalınmış, sonuç olarak, mevzuat istikrarı ve öngörülebilirliği kaybolmuştur. Bunların sonucunda yatırımcılar ve iş dünyası geleceğe güvenle bakamaz hale gelmiştir.

Bugün yaşamakta olduğumuz ve kendini yüksek enflasyon, dayanılmaz hayat pahalılığı, düşük büyüme, yüksek işsizlik ve yaygın yoksulluk olarak ortaya koyan derin ekonomik krizin kök sebebi ucube CBHS’yle birlikte kurum ve kurallardaki çöküştür.

2022 yılı Şubat ayından beri tarihi ve samimi bir işbirliği ortaya koyan altı siyasi parti bu tespit ve değerlendirmelerden hareketle, sistem değişikliğini ve kurumların tekrar ayağa kaldırılmasını en temel önceliklerden birisi olarak belirlemiştir.

Bu kapsamda, tam bir mutabakatla hazırlanan “Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme Geçiş” metni 28 Şubat’ta milletimizle paylaşılmıştır. Bu temel mutabakatın bir uzantısı olarak altı siyasi partinin genel başkan yardımcılarından oluşan “Kurumsal Reformlar Komisyonu” kurulmuştur.

Komisyon, kamu maliyesindeki gerçek durumun ve geleceğe yönelik yükümlülüklerin tespiti, Ekonomik ve Sosyal Konseye işlevsellik kazandırılması için atılması gereken adımlar, Merkez Bankası bağımsızlığının teminat altına alınmasına ilişkin gerekli olan düzenlemeler ve uzun vadeli strateji ve planlamadan sorumlu bir kurumsal yapının oluşturulması konularında çalışmak üzere görevlendirilmiştir. Komisyon tarafından hazırlanan rapor 13 Haziran 2022 tarihinde kamuoyu ile paylaşılmıştır.

Doğru tedavinin ön koşulu doğru teşhistir. Şeffaflık, hesap verebilirlik ve denetim kavramlarının içini tümüyle boşaltan mevcut iktidar bir çok sorunu halının altına süpürmüştür. Başta enflasyon olmak üzere işsizlik, büyüme, yoksulluk ve gelir dağılımı gibi temel istatistiklere güven kalmamıştır. Kamunun hesaplarına duyulan güven hızla aşınmıştır.

Bu değerlendirmelerden hareketle altılı masa iktidara gelindiğinde karşı karşıya kalınacak açık ve gizli tüm yükümlülük ve risklerin belirlenmesini ve ulusal istatistiklerde yaşanan veri kalitesi sorunlarının sağlıklı bir biçimde doğru ve eksiksiz olarak hızla tespitini en acil yapılması gereken işlerden biri olarak görmektedir.

Bu çerçevede Cumhurbaşkanına bağlı, seçkin, liyakatli ve deneyimli denetim personeli ve uzmanlardan, bir Durum ve Hasar Tespit Komitesi oluşturulması üzerinde mutabakata varılmıştır. Komite veri kalitesiyle ilgili sorunları, kamu zararlarını, riskleri ve açık-gizli tüm yükümlülükleri hızla Cumhurbaşkanı’na raporlayacaktır. Strateji ve Planlama Teşkilatı başta olmak üzere ilgili kurumlar bu doğru ve sağlıklı veriler ve tespitler çerçevesinde gerekli adımları atacaklardır. Komitenin araştırmaları sırasında belirlenen usulsüzlükler ve mevzuata aykırı durumlar yolsuzluklarla mücadeleye ve Sayıştay’ın çalışmalarına önemli girdi sağlayacaktır.

Mevcut iktidarın ortak akla dayalı iş yapmaktan duyduğu rahatsızlık çok daha önceye gitmektedir. Nitekim, Ekonomik ve Sosyal Konsey 2009 yılından sonra hiç toplanmamıştır. Altılı masa bir yandan iktidara gelir gelmez Ekonomik ve Sosyal Konseyi hemen toplamayı, diğer yandan Konseyin rolünü ve yapısını dönüştürmeyi taahhüt etmektedir.

Bu çerçevede ağırlıkla çalışma hayatına yönelik olarak tasarlanan Ekonomik ve Sosyal Konsey’in bu geleneksel işlevinin ötesinde, Birleşmiş Milletlerin açıklamış olduğu Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ekseninde ekonomik ve sosyal kesimler arasında uzlaşma ve katılımcılığı artıran bir yapıya dönüştürülmesi hedeflenmektedir.

Altılı Masa ivedilikle bir Strateji ve Planlama Teşkilatı kurulması üzerinde tam bir mutabakata varmıştır. Bu teşkilat, ulusal, bölgesel ve sektörel bazda strateji, reform, plan ve programları hazırlayacaktır.

Konsey’in üyeleri arasında temsilde adaletin ve çeşitliliğin sağlanması önem atfedilen diğer bir husustur. Bu çerçevede, üye yapısına akademi dünyasının, kadın, gençlik ve dezavantajlı grupların temsilcileri dahil edilerek kapsayıcılık ve katılımcılık güçlendirilecektir.

Konsey bünyesinde çalışma hayatı, sanayi ve teknoloji, tarım, çevre, toplumsal yaşam, dezavantajlı gruplar, kadın ve gençlik gibi çeşitli konularda çalışma grupları oluşturularak, konuyla ilgili tüm kamu ve sivil tarafların katılımın temin edilecektir. Tüm katılımcıların görüş ve önerileri sekretarya tarafından raporlanarak varsa alınmış nihai kararları da içerecek şekilde tüm katılımcı birimler ile TBMM Plan ve Bütçe Komisyonuna iletilecektir. Bu adımlar Konsey’in çalışmalarının sistemli ve disiplinli bir biçimde yürütülmesine önemli katkı sağlayacaktır.

Mevcut iktidarın plana dayalı çalışma disiplininden duyduğu rahatsızlık da daha eskiye gitmektedir. Nitekim, yakın iktisat tarihimizde önemli rol üstelenmiş Devlet Planlama Teşkilatı 2010 yılında lağvedilerek önce Kalkınma Bakanlığı’na bilahare Strateji ve Bütçe Başkanlığı’na dönüştürülmüştür.

İktidarın günübirlik, hesapsız, veri ve analize dayanmayan, kurumlar arası işbirliğinden uzak politika geliştirme ve karar alma yaklaşımı, ekonomideki sorunların derinleşmesine yol açmış; Türkiye’nin dünya ekonomisindeki değişime uyumunu engellemiş; fırsatlardan yararlanma bir tarafa ülkenin dünyadaki yeri ve etkinliğinin her geçen gün geriye gitmesine sebep olmuştur.

Bu değerlendirmeden hareketle Altılı Masa ivedilikle bir Strateji ve Planlama Teşkilatı kurulması üzerinde tam bir mutabakata varmıştır. Bu teşkilat, sürdürülebilir kalkınma hedefleri ekseninde; ulusal, bölgesel ve sektörel bazda strateji, reform, plan ve programları hazırlayacaktır. Teşkilat, çalışmalarında akademi, STK ve özel kesimle yakın iş birliği içinde olacak, bunların birikim ve deneyiminden daha fazla yararlanmak amacıyla geçici ve daimi ihtisas komisyonları kuracaktır.

Kurumun organları ve yapısı tüm paydaşlarla daimi ve yaşayan bir ilişkiyi tesis edecek şekilde tasarlanacaktır. Bu teşkilat gereksiz bürokrasinden uzak duracak ve meselelere stratejik düzeyde yaklaşacaktır. Kurumun Merkez Teşkilatı dinamik gelişmelere hızla adapte olacak şekilde esnek bir çerçevede oluşturulacaktır.

Strateji ve Planlama Teşkilatı faaliyetlerini; katılımcılığı esas alarak, ortak akıl ve istişareyle, sorunların kök sebeplerine odaklanarak, paydaşlarla etkili iş birliği içinde, yerel, ulusal ve uluslararası gelişme ve dinamikleri yakından takip ederek yürütecektir.

Altılı masa Merkez Bankası’nın sadece Hükümete karşı değil Meclis dahil toplumun tüm katmanlarına karşı hesap verebilirliğini arttırmayı hedefleyen düzenlemeler öngörmektedir.

Kamu kuruluşları arasındaki koordinasyon ve ilgili paydaşların kurumsal bir yapıda karar süreçlerine katılımı Yüksek Planlama ve Koordinasyon (YPK) vasıtasıyla sağlanacaktır.

Ucube CBHS’nde ekonomi kurumları içinde en ağır tahribata maruz kalan kurumlardan biri Merkez Bankası olmuştur. Kurumun araç bağımsızlığı yok edilmiş, liyakatli kadrolar tasfiye olunmuş, kanuna aykırı biçimde kilit birimlerin tamamı Ankara dışına taşınmıştır.

Enflasyonun kalıcı olarak düşük tek haneli değerlere indirilebilmesi için Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) elindeki araçları bağımsız şekilde kullanan ve karar alan itibarlı ve etkili bir kurum olması büyük önem taşımaktadır.

Altılı masa Merkez Bankası Başkan, Başkan Yardımcıları ve Para Politikası Kurulu üyelerinin şeffaf bir biçimde ehliyet ve liyakate dayalı olarak atanması, keyfi bir biçimde görevden alınmalarının engellenmesi konusunda somut ve dünyadaki en iyi uygulamalara paralel düzenlemeler üzerinde tam mutabakata varmıştır.

Kuşkusuz bağımsızlık hesap verme yükümlülüğüyle anlam kazanmaktadır. Bu çerçevede altılı masa Merkez Bankası’nın sadece Hükümete karşı değil Meclis dahil toplumun tüm katmanlarına karşı hesap verebilirliğini arttırmayı hedefleyen düzenlemeler öngörmektedir.

Kamuoyunda 128 milyar dolar olarak bilinen Merkez Bankası rezervlerinin şeffaf olmayan bir biçimde ve dolambaçlı yollarla satışı yakın tarihimizin en büyük finansal skandalıdır. Altılı masa bir yandan gelecekte benzer olayların yaşanmaması için atılacak adımlar üzerinde mutabık kalırken, diğer yandan bugüne kadar gerçekleşen satışları idari ve hukuki denetime tâbi tutmayı, tespit edilen hata, usulsüzlük, yolsuzluk ve kamu zararının sonuna kadar takibini taahhüt etmektedir.

Kurumsal Reformlar Komisyonun üzerinde mutabakat sağladığı dört başlık birbirini tamamlamakta ve aralarında güçlü bir sinerji oluşturmaktadır. Öngörülen kurumsal reformlar ve düzenlemeler, katılımcılığa dayalı karar almayı güçlendirecek, kaynakların israftan ve yolsuzluktan uzak ve toplumsal refaha en üst düzeyde katkıda bulunacak bir şekilde kullanılmasını sağlayacak ve ülkemizi sürdürülebilir ve kapsayıcı bir kalkınma ortamına kavuşturacaktır.

 

PolitikYol'da yayınlanan yazılar her gün öğlen mailinizde!

spot_img
PolitiYol Telegram'da

GÜNÜN YAZILARI

SÖYLEŞİLER

SOSYAL MEDYA

13,609BeğenenlerBeğen
10,160TakipçilerTakip Et
60,616TakipçilerTakip Et
9,354AboneAbone Ol

GÜNDEM

ÇEVİRİLER

Bir Cevap Yazın

YAZARIN DİĞER YAZILARI