“Hayır’ın Yol Haritası” dosyası kapsamında bugün hocaların hocası olarak bilinen Marksist iktisatçı Korkut Boratav, referandum sonrası Türkiye’nin gündemini ve ekonomiyi değerlendirdi.
-Son dönem yaygın kanı ülkede çok ciddi bir ekonomik krizin olduğu ve AKP’nin farklı enstrümanlarla bu krizi kapattığı ve ötelediği yönünde. Bugün itibariyle bir krizden söz edebilir miyiz?
Şu anda Türkiye ekonomisi bir kriz içinde değil, durgunlaşmaktadır. 2016’nın ikinci yarısında dış kaynak girişlerinin hızla yavaşlaması, Temmuz-Eylül döneminde ekonomiyi küçülttü. Ancak, kamu harcamalarını pompalayan, kredi genişlemesini çeşitli yöntemlerle teşvik eden iktidar, daralmanın derinleşmesini, uzamasını önledi. Ancak, büyüme ivmesi yukarı çekilememektedir. Dış kırılganlıkların süregeldiği ortamda, mali politikalarla genişleme sürdürülemez. Dış açık ve/veya enflasyon engeli ile karşılaşarak tıkanır. Şu andaki durum budur.
-Dünyada ekonomik ve sınıfsal eşitsizlikler derinleşirken ırkçı, sağcı ve popülist siyasetlerin yükselişini nasıl değerlendiriyorsunuz? Bunun Türkiye’deki yansımaları hakkında nasıl bir çözümleme yaparsınız?
Sermayenin sınırsız tahakkümünü hedefleyen neoliberal politikaların halk sınıflarında yarattığı hoşnutsuzluklar, bu siyasetlerin sahiplenmiş olan burjuva partilerinin ve geleneksel sosyal demokrasinin, temsili demokrasinin itibardan düşmesine yol açtı. Neo-faşist sağ akımların yükselmesi bir sonuçtur. Benzer gelişmeler, Ortadoğu’da İslamcı siyasetin, giderek cihatçılığın yükselmesi ile sonuçlandı. Türkiye, bugün, Avrupa’dan çok Ortadoğu’nun fikir, ideoloji ve siyaset ortamında yaşıyor.
-Ağır bir baskı ortamında referanduma gittik ama AKP beklediği sonucu alamadı. Referandum süreci ve sonuçları konusundaki düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?
Referandumda seçmenler aslında iki soru sorulmuştu: Birinci soru: “Cumhuriyetin İslamcı bir rejime dönüştürülmesini kabul ediyor musunuz?” İkinci soru: “Türkiye’yi yönetecek olan Cumhurbaşkanı’na fiilen sınırsız dokunulmazlık sağlanmasını kabul ediyor musunuz?” Kampanya bu sorular etrafında sürdürülemedi, ama AKP istediği oranda değilse bile, sonucu elde etti.
-AKP yaşamın bütün alanlarında ağır bir saldırı başlatmışken Hayır’ın bundan sonraki yol haritası ne olmalıdır?
Hayır cephesini birleştiren ortak platform, “cumhuriyet değerlerini savunmak” olarak görülebilir. Bu doğrultuda yoğun bir muhalefetin açıkça yapılması, iktidar blokunu savunmaya yönlendirebilir.
