Perşembe, Mart 28, 2024

Koray Doğan Urbarlı yazdı | Dünyayı saran Yeşil Dalga Türkiye’ye ulaşır mı?

‘Bir çağ başlıyor. Türkiye bu çağın bir parçası olacak mı olamayacak mı göreceğiz, ama Yeşiller Meclisi sizi tarihin doğru tarafında olmaya davet ediyor.’

Sokaklar doluyor; çocukların çağrılarına büyükler karşılık veriyor. Mücadele nesiller arası özelliğe bürünüyor. Milyonlar yürüyor. Rakamlar öyle umut verici ki bazı ülkelerde nüfusun %4’ü, %5’i sokağa çıkıyor. Tüm sokakların isteği, dili aynı: İklim krizi durdurulsun! Hemen ve radikal bir şekilde adımlar atılmaya başlansın!

Sokakları bu yeşil dalga sararken bir yandan da seçimlerde önemli sonuçlar alınıyor. 29 Eylül’de gerçekleşen Avusturya seçimlerine bakalım örneğin. Avusturya, Avrupa politikasında çok büyük söze sahip olan bir ülke olmasa da politik açından bir laboratuvar denilebilir. Şimdi herkesin adını anmadan siyaset konuşamadığı popülist hareketler ilk defa orada iktidara gelmişti. 1999’daki seçimde iktidara ortak olan Özgürlükçü Parti (FPÖ) ve popüler Genel Başkanı Jörg Haider’i hatırlayanlar olacaktır. Özellikle Haider’in AB’nin baskısıyla hükümetten ayrılmak zorunda kalışı ve bundan dokuz sene sonra yeni partisiyle siyasette yükselirken bir trafik kazası ile hayatını kaybetmesi, popülist siyasete kafa yoranların mutlaka ilgilendikleri bir nokta.

Avusturya’nın bir başka enteresan noktası ise Cumhurbaşkanı. Şu anda Avusturya’nın cumhurbaşkanı Yeşiller Partisi’nin aday gösterdiği Alexander Van der Bellen. Seçimin ikinci turunda karşısına çıkan Norbert Hofer ise aşırı sağcı partinin adayıydı. İtirazlar sonucunda ilki iptal edilen seçimi iki kere Yeşiller adayı kazandı fakat tablo sadece bir ülke siyasetini etkileyecek sonuçlar içermedi. Yeşiller aşırı sağa karşı mücadele verdi. İşte geçen hafta sonu olan seçim sonuçlarını da bu şekilde okumak gerekli. Bir önceki seçimde barajın altında kalan Yeşiller oylarını %10 arttırdı ve seçimin tek galibi oldu. Aşırı sağ ise %10 oranında oy kaybetti. Bu model karşılığını tüm Avrupa’da bulacaktır.

Şu anda Avrupa’da nerede popülist aşırı sağcılar yükseliyorsa, karşılarında panzehir olarak Yeşiller bulunuyor. Merkez sağ ve sol zaten halkın ihtiyaçlarına yanıt veremediklerinden ötürü giderek güç kaybediyor. Merkez solun solu ise çağa ayak uydurduğu ülkelerde (İspanya ve Yunanistan) karşılık bulsa da Avrupa siyasetinde söz sahibi olan ülkelerde çok fazla etkili olamıyor. Ya da Almanya’da olduğu gibi bir seçimde sosyalist partilere giden oylar bir sonraki seçimde aşırı sağcı partilere gidebiliyor, çünkü insanlar çaresizce çağın onları ezmesine karşı bir yanıt arıyorlar.

Yeşil siyaset ise günümüzün iki büyük krizine karşı yanıt arıyor ve veriyor: İklim krizine ve popülist aşırı sağın otoriter ve sınırlar içerisine çekilmiş ülkeler özlemine… Yanıt verilmesi gereken bir diğer sorun olarak ekonomik krize de bir sözü var Yeşiller’in. Yeşil Yeni Düzen adıyla ortaya konulan program tartışılıyor, kentlerde uygulanmaya ve ekonomik krize karşı bir alternatif ortaya konmaya çalışılıyor. Henüz gereği kadar dile getirilemiyor ama onun da hayati bir seçenek olduğu yavaş yavaş ortaya çıkacak.

“Dünyada ve Avrupa’da durum böyle, Yeşil Dalga her yeri sarmış da peki Türkiye’den ne haberler var?” derseniz, burada da Yeşil Dalga kendisine bir yer edinmeye başlıyor. Türkiye Yeşil Hareketi içerisinde yer alan kişiler geçtiğimiz hafta sonu İstanbul’da bir araya geldiler ve Yeşiller Meclisi’nin kuruluşunu ilan ettiler. Böylece Türkiye’de Yeşil Hareket içerisinde yer almak isteyen herkesi bir bu çatı altında olmaya ve meclisleşmeye davet ettiler. Bir çağ başlıyor. Türkiye bu çağın bir parçası olacak mı olamayacak mı göreceğiz ama Yeşiller Meclisi sizi tarihin doğru tarafında olmaya davet ediyor.

PolitiYol Telegram'da

GÜNÜN YAZILARI

SOSYAL MEDYA

13,609BeğenenlerBeğen
10,450TakipçilerTakip Et
60,616TakipçilerTakip Et
9,284AboneAbone Ol

EDİTÖR ÖNERİSİ

HAFTANIN ÇEVİRİSİ

SON HABERLER