Klinik Psikolog Merve Gültekin yazdı | Pandemi günlerinde kaygı ile nasıl başa çıkılır?

Bir süredir hepimiz daha önce hiç deneyimlemediğimiz, belirsizliklerle ve tehlikelerle dolu bir süreçten geçiyoruz. Repertuarımızda insan yaşamını böylesi tehdit eden bir salgın ile, ne bireysel ne de toplumsal şekilde nasıl baş edileceğine dair bir alet yok ne yazık ki. Dolayısıyla, bir salgın hastalığın yanı sıra, yaşamlarımızda etkisini keskin ve ani bir şekilde kendini hissettiren değişimler, geleceğe dair belirsizlikler, yaşamın kendisine ve nasıl devam edeceğine dair endişeler de hepimizin sırtına binmiş yüklere dönüşüyor bugünlerde.

Sürecin başında bu yükü taşımaya dair daha fazla gücümüz varken, her geçen gün bu paket bize daha ağır gelmeye başlıyor. Bu nedenle, kimimiz o paketi yere bırakıp biraz soluklanma ihtiyacı ile dışarı çıkmaya başlıyor, riskleri görmezden geliyoruz. Kimimiz ise her geçen gün daha da artan kaygısı ile sürekli bir mücadele halinde.

Yeterli oranda kaygının koruyucu bir etkisi vardır ve aslında oldukça işlevsel bir duygudur. Kaygılarınız sayesinde önlem alır ve kendinizi korumaya yönelik davranışlarda bulunursunuz. Ancak kaygı yükselerek belli bir sınırı geçtikçe, yani gündelik akışı bozmaya başladıkça, koruyucu işlevini kaybeder ve beyninizin sürekli tetikle ve aşırı uyarılmış olmasına neden olur.

Aşırı uyarılmış bir beyin, aşırı uyarılmış, gergin bir beden demektir. Normalden çok daha fazla süre kan basıncının yüksek, kalp atışının hızlı olduğu bir beden bir süre sonra kısır döngü yaratarak, adeta tüm bunlara neden olan kaygının beslenip büyüyebileceği bir eve dönüşür. Bu kısır döngünün uzun vadede hem beden hem ruh sağlığı açısından problemlere yol açma ihtimali oldukça yüksektir.

Bu nedenle kaygı ile çalışırken, bedeni de mutlaka çalışmalarımıza dahil ederiz. Bedenimizin tüm duygularımızın evi olduğunu düşünürsek, her bir duygunun nereye konuçlandığını, ne gibi etkilere yol açtığını fark etmek iyi bir başlangıç olacaktır.  Bunun için dikkatimizi bedenimize vermemiz gerekir. Başta zor gibi görünen bu durum, egzersizle oldukça geliştirilebilir niteliktedir. Sonrasında kendi bedenimizi sakinleştirebilmenin, aşırı uyarılmış bir beyni yeniden dingin bir hale getirebilmenin çeşitli yollarını aramak, kaygı ile baş etmede bize oldukça yardımcı olabilecek aletlerdir.

UNUTMAYIN: Kendi kendinize yönetmekte zorlandığınız, günlük işlevinizi oldukça bozan seviyede bir kaygınız varsa, profesyonel destek alarak ilerleyebilirsiniz.