CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul İl Başkanlığı’nda yaptığı basın toplantısında özetle şunları söyledi:
“Geri dönüşüm işçileri, geleceğe umutla bakamayan işçiler demek aslında, güvencesiz işçiler demek.
Ama nasıl ki Türkiye’de her soruna çözüm üretiyorsak bu soruna da çözümü CHP üretir dedik.
Çankaya Belediyesinde ilk uygulamamızı yaptık. Oradaki işçiler sigortalı, geleceğe güvenle bakıyorlar, sorunlarının büyük bir kısmı çözüldü.
Benzer uygulamayı umarım önümüzdeki günlerde İstanbul’da da gerçekleştireceğiz.
Yine bütün arkadaşlarımız geri dönüşüm işçisi olarak çalışacaklar, hepsinin sosyal güvenliği olacak. Dolayısıyla onlarda bir gelecek kaygısı taşımayacaklar.
Geri dönüşüm işçilerinin ‘biz görünmez insanlarız’ diye Başkan ifade etti. Aslında hepimiz görüyoruz. Ama bunlar görülür olmaktan kastettikleri ‘biz de insan gibi çalışmak istiyoruz, bizim de sosyal güvencemiz olmalı, biz de geleceğe güvenle bakmalıyız’…
Bakanlık bir karar alıyor, uygulamaya koyuyor kararı, 500 bin kişinin ne olduğunu düşünmüyor, biz neden ısrarla diyoruz ki Türkiye Cumhuriyeti güçlü bir sosyal devlet olmalı yani mazlumun yanında olmalı devlet. Yani yoksulun yanında olmalı devlet. Yani kimse aç ve açıkta kalmasın sosyal devletin amacı odur. Örgütlü bir toplum olmaktır sosyal devlet aynı zamanda.
Siz bir karar alır, 500 bin kişiyi görmezlikten gelirseniz, kim bulacak bunun çözümünü.
Hiçbir geri dönüşüm işçisi unutmasın, böyle bir kararı onlar aldılar, ama sizin sosyal güvenceli çalışmanız için kararı da biz alacağız. Daha iyi koşullarda çalışmanız için elimizden geleni yapacağız.
Açıkça tek cümle olarak söylemek gerekirse CHP, doğuda da batıda da güneyde de kuzeyde de Trakya’da da her zaman emekten ve mazlumdan yana olmuştur. Emekten ve mazlumdan yana olmayı sürdüreceğiz.
1 Mayıs geliyor, gidin meydanlarda hakkınızı arayın, hak arama özgürlüğünü sonuna kadar kullanın.
Birisi size farklı bir gözle bakarsa, ‘yaa bunlarda kazanmasın’ derse sizleri çalışırken bile ötekileştirirlerse, benim kapım her zaman açık, kapıma gelebilirsiniz, sizi büyük bir onurla ve gururla karşılarım.
Bu ülkede hiç kimse aç ve açıkta kalmasın istiyorum. Bu ülkede toplumsal uzlaşmanın ana odağı budur. Hepimizin karnı doyarsa, hepimiz akşam eve huzur içinde gidersek, hepimiz kazanırsak, kazandığımızı tüketirsek, hepimiz dönüp şunu söyleriz ‘ne güzel bir ülke, hiç kimsenin aç ve açıkta kalmadığı bir ülke, bizim en büyük arzumuz bu.
Birileri sizi dışlayabilir ama unutmayın bu ülkede CHP var, sizin yanınızda, mazlumun yanında bir parti var, biz emekten yana bir partiyiz, ülkede herkesin kazanmasından yana bir partiyiz. İşsizliğin olmadığı bir Türkiye’den yanayız biz.
Bu konu sadece sizi ve sadece bizi ilgilendiren bir konu da değil, geri dönüşüm işçileri sadece Ankara’da sadece İstanbul’da çalışmıyorlar, 81 ilde çalışan arkadaşlarımız var. O halde sorunun aynı zamanda TBMM’ye taşınması lazım, geri dönüşüm işçilerinin sorunları nedir, TBMM’de masaya yatırılması lazım. Arkadaşlarım araştırma önergesini hazırladılar, önümüzdeki günlerde Genel Kurul’a indireceğiz.
"EN BÜYÜK SORUN TOPLUMSAL BARIŞIMIZIN BOZULMUŞ OLMASI"
Türkiye’nin sorunları sadece sizinle sınırlı da değil. En büyük sorun toplumsal barışımızın bozulmuş olması. Bugün Nusaybin’den iki şehit haberi daha geldi, gerçekten son derece üzgünüz. Kendi ülkemizin topraklarında kan akmasını istemiyoruz. Kendi ülkemizde hepimiz huzur içinde, barış içinde yaşamak istiyoruz.
Sorunlarınız varsa mutlaka ama mutlaka gelin, CHP’nin kapısını bir tıklatın, sizin yanınızda olduğumuzu göreceksiniz.
Başkan diyor ki ‘1 Mayıs 9.30’da Bakırköy’de olalım’ diyor. Elbette bütün arkadaşların, hak arayan arkadaşların bugünü bir bayram havası içinde kutlayacak olan arkadaşların, bütün emekten yana, alın terinden yana olan arkadaşların bir araya gelmesi elbette ki güzel bir olay. Dünyanın bütün ülkelerinde nasıl insanlar eğleniyorsa, halaylar çekiyorlarsa, kendi ülkelerin sorunlarını bir şekilde dile getirmek istiyorlarsa ee bir arada olmak her zaman güzel bir şey, özellikle emeğin ve emekçilerin bir arada olması güzel bir olay.
(ANKA)
