Önceki gün sabah 06.00 sıralarında eş zamanlı başlatılan operasyon kapsamında Kartal Belediye Başkan Yardımcısı Cemalettin Yüksel, Ataşehir Belediye Başkan Yardımcısı Livan Gür ve 7 belediye meclis üyesi ile bir sivil vatandaş gözaltına alınmıştı.

Terör örgütü PKK/KCK ile bağlantılı bir şekilde belediyelere sızdırıldıkları iddiasıyla haklarında işlem yapılan 10 kişi sabah saatlerinde Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'ne götürüldü. Savcılık ifadelerinin tamamlanmasının ardından Sulh Ceza Hakimliği'ne çıkarılan 10 kişi hakkında tutuklama kararı verildi.

Sevk yazısından bir bölümünü paylaşan Tanrıkulu'ndan tepki

Adliyedeki gelişmeleri CHP Ankara Milletvekili Ali Gökçek ile yakından takip eden CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, hakimlik işlemlerinin devam ettiği süreçte belediye başkan yardımcıları ve meclis üyelerinin tutuklanması talebiyle yazdığı sevk yazısından şu bölümü paylaştı:

…yerel yönetimlere dahil edilmesi planlaması çerçevesinde oluşturulduğu ve adına da 'Kent Uzlaşısı' denildiği, Kent Uzlaşısı formülü ile batı il ve ilçelerindeki Kürtlerin, belediyeleri kazanamasalar da uzlaşılacak ve desteklenecek aday karşılığında, belediye meclislerinde belli sayılarda kota elde edilmesi sonucu belediye meclis kararlarında söz sahibi olmalarının, yerel yönetimlerde yer almalarının ve siyasi bir denge olmalarının amaçlandığı…

"Operasyonun siyasetin karar alma süreçlerinde planlandığını, onay verildiğini ve birlikte yürütüldüğü..."

Özgür Özel, yarın Silivri Cezaevi'nde İmamoğlu'nu ziyaret edecek Özgür Özel, yarın Silivri Cezaevi'nde İmamoğlu'nu ziyaret edecek

Sevk yazısının önü arkası ve yazılanların hiçbirinin mevzuat karşısında hukuki bir kıymeti olmadığını belirten Tanrıkulu, şu görüşlere yer verdi:

"Amacın; yasalar çerçevesindeki yerel yönetimlerde yapılan seçimlere dönük siyasi faaliyetleri, bu çerçevede bir siyasi ittifakı cezalandırmak, kriminalize etmek, terörize etmek algısını oluşturmak olduğu da bellidir. Tabii bunun arkasındaki rahatsızlık veren durumun, savcının talebinde yazdığı gibi, Kürt nüfusun Türkiye’de en yoğun olduğu İstanbul’da yaşayan Kürtlerin, yerel yönetimlerde, seçilmiş belediye meclislerinde temsilini engellemek olduğu gizlenmeye, saklanmaya gerek duyulmadan da yazılmış.

Bu düşünce, sadece talebi yazanın değil, operasyonun siyasetin karar alma süreçlerinde planlandığını, onay verildiğini ve birlikte yürütüldüğünü gösteriyor. Adalet ve Kalkınma Partisi'nin gerçek niyetinin ve samimiyetinin anlaşılması bakımından tutuklama talebinde yer alan bu tespit tarihi önemdedir."

Özgür Çelik: Ülkemizi suni gündemlerle oyaladığınız yeter

CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü 'Kent Uzlaşısı' soruşturması kapsamında 10 kişinin tutuklanmasına tepki gösterdi.

Çelik, sosyal medya hesabından şu paylaşımı yaptı:

* Bugün yaşananlar gösteriyor ki bir kez daha hukuk, siyasetin aparatı haline geldi. Siyaseti dizayn etmek için mahkemeleri kullanmak adetleri haline geldi. Tutuklanan meclis üyeleri seçime girmeden önce YSK'ya, temiz kağıtları ile başvurdu. Temiz kağıtlarını Adalet Bakanlığı'ndan aldılar. Seçildiler. YSK elinden mazbatalarını aldılar. İktidarını sürdürmek için türlü pazarlıkları adet edinmiş olanlar, bir yandan yeni 'pencere' açarken bir yandan da insanlara şafak operasyonu yapıyor. Kendi saflarında siyaset yapanlara bakmadan partimize yönelik ucube iftiralar atmaktan da geri durmuyorlar.

* Sözün özü şu; Ülkemizi suni gündemlerle oyaladığınız yeter. Halkımızın gerçek gündemi yoksulluk, güvensizlik hatta açlık. Bunu biliyoruz. Mücadelemiz bunun içindir. Erken seçim sandığı gelecek, halkımız bu çileye son verecek. Bu düzen değişecek. İşte o gün, siyaset ve hukuk arasına çok net çizgiler çekeceğiz. Vatandaşlarımız ve siyasetçiler arasında aldığı pozisyona göre farklı işleyen ikili hukuk sistemi değil, 86 milyona eşit ve adil işleyen bir yargımız olacak.

'Akın Gürlek iktidarın kılıcını sallıyor'

CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, CHP'li belediye başkan yardımcıları ve meclis üyelerinden oluşan 10 kişinin tutuklanmasına TBMM Genel Kurulu'nda tepki gösterdi. 

Başarır, tutuklamaların "iktidarın kılıcını sallıyor" diye nitelendirdiği İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek'in hukuku askıya alması sonucu gerçekleştiğini belirterek karara şöyle tepki gösterdi:

* Dört gün önce gözaltına alınan meclis üyeleri, belediye başkan yardımcılarımız tutuklandı. Aslında neden mahkemeye çıktıklarını da bilmiyorum, gerek de yok çünkü Akın Gürlek, bir gün savcılık yapmamış ama başsavcılık koltuğunda oturan, iktidarın kılıcını sallayan, hak ve özgürlükleri askıya almış bir kişi kararı zaten veriyor. Mahkemeye ne gerek var ki? Bu ülkede o Sulh Ceza Mahkemeleri tutuklama taleplerini değerlendiriyor mu sanıyoruz? Buradan gelen siparişler önce İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı tarafından kaleme alınıyor. Ondan sonra senaryoyu polisler toplayarak nezarete atıyor. Mahkemeler sadece bir prosedür uyguluyor.

* Artık hukuk düzeni askıya alınmıştır. Türkiye başka bir noktaya gelmiştir. Sandıkta toplayamadıkları oyları, meclis üyelerini bir savcı eliyle azaltarak çoğunluğu elde etmek istiyorlar. Her gün bir soruşturma, her gün bir tutuklama... Geldiğimiz nokta konuşulmalı. Türkiye'de demokrasi üzülerek söylüyorum ki askıya alınmıştır. Öğle saatlerinde grup başkanvekili Cumhurbaşkanı'nın bir şiir okuması sebebiyle siyasi yasaklı olduğun söyledi. Bugün Cumhurbaşkanı'nın yarattığı bu kara düzen siyasetçileri, gazetecileri, sanatçıları, hepsini tutuklayarak, susturarak baskı altına almak istiyor. Hep beraber direneceğiz. Bu artık hukuk falan değil. O kararları tanımıyoruz. Ne mahkeme, mahkeme; ne savcı, savcı; ne düzen, düzen!

Kaynak: ANKA