Çarşamba, Nisan 24, 2024

Kemal Kılıçdaroğlu’na saldırmanın anlamı ve olası sonuçları

CHP Genel Başkanlarına saldırmanın maliyeti bu ülke ve toplum için ağır olmuştur. İsmet İnönü’ye, Bülent Ecevit’e yapılan saldırılar çok büyük kutuplaşmalara, çatışmalara ve sonrasında askeri darbelere zemin hazırlamıştır. Tarih adeta tekerrür etmektedir, Türkiye benzer bir sürecin ve kaosun içine sürüklenmektedir. Bu süreci durdurmak herkesin ortak görevi ve sorumluluğudur. Sağ, muhafazakar, İslamcı siyaset daralmıştır, kriz içindedir ve yeni bir çıkış yapma imkanı kalmamıştır. Son bir çare olarak yine kutuplaşma yaratmak istemektedir. Söylemsel düzeyde artık işe yaramayan kutuplaşma çabası yerini fiili saldırılara bırakmıştır. AKP bu sürecin asli sorumlusudur. Saray ve onun paramiliter kadroları kutuplaşmayı sürekli kılmak için aralıksız çalışmakta ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na devlet himayesinde örgütlü saldırılar düzenlenmektedir. Bu açık bir faşizmdir ve buna karşı demokratik tepkiyi örgütlemek CHP örgütünün temel görevidir. 

Dünya tarafından dikkate alınmayan bir Cumhurbaşkanı ve partisi her düzeyde dışa bağımlı olan bir ülkeyi yönetemez hale getirmiştir. Dünya sistemi AKP’yi kusmak üzeredir. Bunun önüne geçmek için her türlü çatışmayı göze alan AKP’nin artık siyasi bir aklının olduğunu söylemek mümkün değildir. AKP, yürüttüğü “kontrollü çatışma stratejisinden” istediği sonucu alamamıştır.  

AKP’nin Kılıçdaroğlu’nu hedef seçmesi bilinçlidir. Çünkü Türkiye’nin en büyük ve en örgütlü muhalefet partisidir. Bu gücü elemine ettiği taktirde her türlü sistem değişikliğini yapabileceğini düşünüyor. Kemal Kılıçdaroğlu AKP’nin örgütlü saldırısından haberdar olduğu için “Kan dökmeden rejimi değiştirmezsiniz” çıkışını yaptı. Bu mesaj aslında AKP’ye söylenmişti. Amacı ise “yaptığınız planlardan haberimiz var ama geri adım atmayacağız” demekti. AKP, kaba propaganda yöntemiyle Kemal Kılıçdaroğlu’nu itibarsızlaştırmak için çalışmaktadır. Bunun sonucunda CHP’de bir iç tartışma ve kırılma yaratmayı hedeflemektedir. Altını çizerek söylemek gerekiyor, CHP’de bir genel başkanlık sorunu yoktur. Ama bu ülkede çok ciddi bir faşizm tehdidi vardır. Bunu görmeyip parti içi tartışmalara, çatışmalara, kamplaşmalara zemin hazırlamak faşizmin yoluna iyi niyet taşları döşemektir. Bu noktada Kemal Kılıçdaroğlu ve parti örgütü çok ciddi bir mücadele hattını örmek zorundadır. Bu mücadele yer almayacak milletvekillerinin, il, ilçe başkanlarının acilen değiştirilmesi ise zorunludur. Türkiye tarihinin en büyük krizini yaşarken, Cumhuriyetin ve demokrasinin bütün kazanımları yok edilirken, ülkede bir iç savaş çıkarılmaya çalışılırken, parti içi hesaplar yapanların tasfiyesi zorunludur.   

Kişisel hesaplara Cumhuriyet, devrimler ve demokrasi feda edilemez…  

PolitiYol Telegram'da

GÜNÜN YAZILARI

SOSYAL MEDYA

13,609BeğenenlerBeğen
10,450TakipçilerTakip Et
60,616TakipçilerTakip Et
9,284AboneAbone Ol

EDİTÖR ÖNERİSİ

HAFTANIN ÇEVİRİSİ

SON HABERLER