Çarşamba, Nisan 24, 2024

Kaybetti bile!

Hayır iyimserlik değil bu, seçim matematik hesabıdır. Hangi seçmenin nerede neye oy vereceği belli. İnce ve Sinan Ogan’ın oyları olması gerektiği gibi eridi bitti. AKP’ye değil, RTE’ye oy verecek kitle ve yerleri belli.

Herkes seçim sonuçlarını merak ediyor: ben size seçim sonuçlarını ve sonra olacakları söylüyorum, çünkü görüyorum. Sonrası ise çok hızlı değişim, iyileşme. Zor değil, olacak!

Kaybetti bile!

Düşünmeden yenilen hurmalar, sonra mideyi tırmalar? İktidar ve güç sarhoşluğu, hesapsız kitapsız çalma, yağma, kibir bu sonucu yarattı. Bir yanda umut ve gülücükler, kalpler, doğum günü çocuğu neşesi; öte yanda, ceberut baba bakışı, kasılmış yüz hatları, yalan dolan ve sallanan parmaklar: Bunlar! Bunlar! Bunlar! Her şeyin suçlusu bunlar. Yani BİZ! Düşman biziz: kadınlar şeytan, gençler şımarık, erkekler LGBT!

Yaptıkları yanlışları ve sonuçlarını görmemekte ısrar ettiler. Battıkça batırdılar. Gidiyorlar. Hatta gittiler. Üslupları ve meydanlardaki saldırganlıkları seçim sonuçlarını işaret ediyor. Biz kazanmadık, ülke kazanıyor!

Neden mi bu kadar eminim sonuçlardan? Kimse bilmez belki, Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde siyaset ve kamu yönetimi doktorası eğitimi yapmışlığım da var. Kırk yılı aşkın siyaset yazdım. Her seçim sonrası ekranlarda sonuçları yorumlarken kem küm, “Ama biz bu kadarız, bundan fazla hiç oy almadık ki!” demekten bir hâl olurdum, sosyal demokrat oyların azlığını açıklarken. Ecevit gördü bu ülkede en yüksek oyu, o da Kıbrıs çıkartması nedeniyle. RTE, ilk seçim başarılarından sonra net olarak gördü ki kendi oy deposu yoksul, eğitimsiz, dindar ve muhafazakâr, din istismarıyla ikna edilmesi kolay bir topluluktur.

Onları yoksul bırakıp ianeyle ve kendine biat edenleri liyakatsiz yükselterek yaşattı. Eğitimin niceliğini arttırdı ama niteliğini düşürdü. Din ve inanç duygularıyla oynayarak, kendi kindar ve dindar kitlesini konsolide ederken bir yandan da sermayenin el değiştirmesini sağladı. Ezik bırakılmışlıklarını kullanıp düzeltemediği sıkıntıların sorumlusu olarak bunu örneğin sağlık çalışanlarına saldırganlığa dönüştürmelerine göz yumdu. Toplumu birbirine düşmanlaştırdı. Yetmedi Dış Güçler ve Beka meselesi yalanıyla korku toplumu yarattı. İktidar hırsı gözünü öyle bürümüştü ki yine Bahçeli’nin oyununa gelip başkanlık sistemini getirdi ve o zaman kaybetti.

BAŞKANLIK SİSTEMİ SONU OLDU

RTE, sadece bir tek kez yüzde 50’nin üzerinde oy almıştı oysa, o da artık ne katakulliyle ve daha iyi zamanlarında. Başkanlık sisteminde iki parti yarışır. Ya da ittifaklar. En başta söylediğim laik, eğitimli, orta ve üst orta gelir grubundaki seçmeni arttırmanın yolunu ittifaklarda ilk gören Kılıçdaroğlu’ydu. Sağa, mütedeyyin ve milliyetçi kesime açıldı. İYİ Parti’yle kurulan ittifak, CHP’ye büyük şehir belediye başkanlıklarını getirince onların yaptığı çalışmalar halktaki “bunlar bir şey beceremez” algısını yıktı.

Hele Altılı Masa ve Kılıçdaroğlu’nun sabırla ilmek ilmek ördüğü ortak hareket planı, Ankara’dan İstanbul’a Hak Hukuk Adalet sloganlarıyla çıktığı yürüyüşün vardığı sonuçtur! Tıpkı Gandi gibi, sessiz ve sakin güç.

Seçim kampanyası da çok başarılı yönetildi. Meral Akşener’in partisine puan kaybettiren masadan kalkışı, Altılı Masaya bir propaganda ikonuna dönüşen İmamoğlu ve hatta Yavaş’ın katılımıyla her şerde bir hayır vardır sözünü doğrulattı. Siyasettin dışına itilmek istenen Kürt kökenli seçmenin Demirtaş’ın da dirayetli duruşuyla dışardan verdiği destek sonucu getiriyor.

Millet İttifakı, büyük şehirlerde, Karadeniz dışında Marmara, Ege, Akdeniz kıyılarında, Trakya’da ve Güneydoğu’da silip süpürüyor! Cumhur İttifakı, İç Anadolu, bazı Karadeniz illeri ve Erzurum gibi doğu illerinde öne çıkabiliyor.

İLK TURDA KAZANILIYOR

Millet İttifakı, büyük şehirlerde, Karadeniz dışında Marmara, Ege, Akdeniz kıyılarında, Trakya’da ve Güneydoğu’da silip süpürüyor! Cumhur İttifakı, İç Anadolu, bazı Karadeniz illeri ve Erzurum gibi doğu illerinde öne çıkabiliyor. Özetle ilk turda başkanlık seçimi bitiyor. TBMM’de de ülkeyi yönetebilecek çoğunluk sağlanıyor. Anayasayı değiştirmek için yeterli olmaz. Zaten ülkeyi toparlamak için bu sistemle gitmekte yarar var, çünkü bu sistemi iyilik için kullanırsanız avantajları da var.

Mesela kadrolar: Başkanlık sisteminde kadro değiştirmek çok kolay. Başkanın adamları başkanla birlikte gider! Kararnameyle gelen kararnameyle gönderilir. Kadrolar hazır. Kimlerin nereye geleceği belli. Hangi gün, hangi hafta, hangi ay ne yapılacağı da belli. Elinizde iyi kadrolar varsa bunları yapmak da zor değil. Para yok diyenler de yanılıyor. Devletin her zaman parası vardır, mesele nereye, kime nasıl verileceğine doğru karar vermek. Engel olurlar, yaptırmazlar diyenler de yanılıyor: DEVLETİN KASLARI VARDIR, GÜCE GÖRE ÇALIŞIR! Ordu da polis de yargı da göreceksiniz, iktidar değişince dönecek demek ayıp olur, dönüşecek. Şimdiden görüyoruz, içerden dosya, bilgi yağıyor.

ÇOK MU İYİMSERİM?

Hayır iyimserlik değil bu, seçim matematik hesabıdır. Hangi seçmenin nerede neye oy vereceği belli. İnce ve Sinan Ogan’ın oyları olması gerektiği gibi eridi bitti. AKP’ye değil, RTE’ye oy verecek kitle ve yerleri belli. TBMM’de illa TİP’e oy vermek isteyenler oylarının boşa gitmemesini istiyorsa bir zahmet hangi şehir ve bölgede olduklarına bakacak, en yukarıda kim varsa ona göre karar verecek. AKP varsa vermeyecek? Bu kadar basit. Seçim güvenliğini de merak etmeyin. Partiler, Türkiye Gönüllüleri, Oy ve Ötesi ve siz hangi sandıkta oy verdiyseniz o sandığa sahip çıkmak üzere hazırız. Ülkeye millete hayırlı olsun: Tek adam rejimi sona eriyor, demokrasi, hak hukuk adalet geliyor!

PolitikYol'da yayınlanan yazılar her gün öğlen mailinizde!

spot_img
PolitiYol Telegram'da

GÜNÜN YAZILARI

SÖYLEŞİLER

SOSYAL MEDYA

13,609BeğenenlerBeğen
10,160TakipçilerTakip Et
60,616TakipçilerTakip Et
9,354AboneAbone Ol

GÜNDEM

ÇEVİRİLER

Bir Cevap Yazın

YAZARIN DİĞER YAZILARI