Çarşamba, Nisan 24, 2024

Karamollaoğlu: İnsanımız faturasını, kirasını ödeyemez durumda ama iktidar ‘Kanal İstanbul’ türküsü söylüyor

Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Kanal İstanbul tartışmalarıyla ilgili, “Evet; insanımız faturasını, kirasını ödeyemez, evini geçindiremez durumda iken, böylesine ağır bir krizle mücadele etmeye çalışırken, iktidar varsa-yoksa Kanal İstanbul türküsü söylemeye devam ediyor” dedi.

SP Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, bugün partisinin genel merkezinde haftalık basın toplantısını düzenledi. Libya’da, Berlin zirvesi, doğalgaz zammı ve Kanal İstanbul konularına değinen Karamollaoğlu, yargı kararlarının doğrudan doğruya Cumhurbaşkanlığı tarafından alındığını ve bunun kabul edilemez olduğunu ifade etti.

Karamollaoğlu’nun açıklamaları şöyle:

Son günlerde gündemimize gelen Metin İyidil ile ilgili kararlar Türkiye’yi sarstı, adalete olan güven sarsıldı. 1. derece mahkeme delilleri inceliyor ve mahkumiyet kararı veriyor. Ardından İstinaf Mahkemesi’ne gidiyor. Bu mahkeme kendisinden önce ilk derece  Mahkemesinin kararını bozmakla kalmıyor, beraatine ve tahliyesine karar veriyor.
Ardından HSK devreye giriyor, bu hakimlerin aldığı kararı bozuyor, hakimleri de başka yerlere tayin ediyor. Arkasından da Cumhurbaşkanı açıklama yapıyor; ”ben talimatı verdim zaten” diyor.

Hukuk devletinde devletin başındaki kişiler hakim değildir, mahkeme kararlarına müdahale edemezler, etmemelidir! Şimdi bizi ülkemizi hukuk yönünden nasıl tanımlayacağız? Kararlar doğrudan doğruya Cumhurbaşkanlığı tarafından alınıyor! ”Bu mahkum edilecek” deniliyor; mahkemeler ”emredersiniz” diyor, mahkum ediliyor. ”Bu beraat edecek” deniliyor; mahkemeler ”emredersiniz” diyor, beraat ettiriliyor. Olmadı; ”görevden alacaksınız” deniliyor, görevden alınıyor. Emin olun; ancak 3.sınıf bile olamayacak derebeyliklerde böyle işler mahkemeler! En azından bu görüntü verilmemliydi. Herkesin zihinleri karıştı. Artık hakimler, verdikleri kararda ne yapacaklarında şaşkınlar! Kulaklarını kabartmışlar, Sayın Cumhurbaşkanı acaba ne düşünür diye onu gözetliyorlar.

Kendi bulundukları pozisyonu korumak için acaba hangi kararı vermeliyim onu düşünüyorlar. Buna hukuk devleti denmez. Böyle bir hukuk devleti olmaz! Yazıktır, memleketimize yazıktır, bu kararları alanlara da yazıktır! Kendi itibarlarını da zedeliyorlar!

ÇÖZÜM: DİPLOMASİ

Bildiğiniz üzere; bölgemiz ve yakın coğrafyamızda son günlerde sıcak gelişmeler yaşanmaktadır. Libya’da yaşanan son gelişmeler, dünya genelinde de yakından takip edilmektedir. Çünkü Libya, Libya’dan ibaret değil! Suriye’nin Suriye’den ibaret olmadığı, Irak’ın Irak’tan ibaret olmadığı gibi! Dünyada, kriz alanlarının ve gerginliklerin giderek artması nedeniyle ciddi bir güvenlik kaygısı yaşanmaktadır. Biz bugüne kadar, tırmanan bu gerginliklerin daha fazla büyümeden, sükunetle, aklı selimle, diyalog ve diplomasi yoluyla çözüme kavuşması gerekliliğini ifade ettik. Askeri çözümün değil, diplomatik ve siyasi çözümün aranması için onlarca defa çağrıda bulunduk.

BERLİN ZİRVESİ

Berlin’de yapılan Zirvesi herkesin dikkatini çekti. Fakat unutulmamalıdır ki; İslam dünyasında kalıcı barış, Berlin Zirveleri’yle, Washington Konferansları ile değil; İstanbul’un, Bağdat’ın, Şam’ın, Tahran’ın bir araya gelmesi ile sağlanır! Ümit ediyorum ki; Suriye’de yaşanan acı tecrübelerden, başta siyasiler olmak üzere, tüm insanlık dersini almış olsun!
Milyonlarca insanın kanı üzerinden siyaset yapmaya kalkışmanın nelere mâl olduğunu umarım herkes anlamıştır. Hiç kimse artık; eşini, çocuğunu, anasını-babasını kaybeden, evinden, ülkesinden göç etmek zorunda kalan milyonlarca masumu görmezden gelemez!
Başta ülke yöneticilerimiz olmak üzere, hiç bir ülke, hiçbir siyasi; ”ben masumum” diyemez! Her şey biz yaşarken oldu! Yaşananlar tüm dünyanın gözleri önünde yaşandı.
Artık herkesin durup bir kez daha düşünmesi ve bu anlamsız çatışmalara, kavgalara bir son vermesi gerekiyor. Bunun vakti geldi de geçiyor bile! Temennimiz; başta bölgemiz ve yakın coğrafyamız olmak üzere; dünyada yaşanan çatışmaların, diyolaog ve müzakere zemininde çözüme kavuşmasıdır. Bu vesileyle; en sağlıklı yolun diplomatik ve siyasi çözüm yollarını aramak olduğunu bir kez daha ifade ediyorum.

FATURALAR CEP YAKIYOR!

Bugün ülkemizde en ciddi problem adalet ve ekonomik gelişmelerdir. Bugün insanımız geçinemiyor, evine ekmek götüremiyor, çocuğuna okul harçlığı veremiyor. Elektirik ve doğalgaz faturaları da can yakar hale geldi. Geçen senelerde 300-400 lira gelen faturalar bu sene 500-600 liraları bulmuş durumda. İnsanlar sosyal medyadan paylaşıyor, birçok kişiyle konuşuyoruz; 800-1000 lirayı bulan faturalar var! Yazıktır, günahtır! -Dünya’da son bir yılda doğalgaz fiyatları %50’den fazla düşerken, her ne hikmetse ülkemizde %50’den fazla zam geldi. Bunun cevabını hükümetin vermesi icap eder, bu nasıl mantık? Bunun sebebi var; bütçeyi denkleştiremedi bu arkadaşlar! Vergi, zam! Başka bir şey bilmiyorlar! Yıllardır söylüyoruz; asfalt ve beton kayın doyurmaz. Kızılderililer bundan 300 yıl önce anlamış, bunlar daha anlayamadı! Ekonomi bu kadar dar boğazda iken; insanımızın sırtına bir de fazladan bu farkları yüklemek insafsızlıktır!

TÜİK’in geçen aylarda yaptığı son bir araştırmaya göre de; ortalama elektrik ve doğalgaz fiyatları, geçen yedi yılda yüzde 60 ila yüzde 130 artış gösterdi.

Kamuda yapılan israfın, gösterişin faturası milletimize kesiliyor. İktidara sesleniyorum; başta gıda fiyatları olmak üzere hayat pahalılığıyla mücadele eden insanımız, şimdi de faturalar ile mücadele etmeye çalışıyor. Gelin insanımızın sırtındaki bu yükleri hafifletin, kendi yanlış politikalarınızın faturasını millete ödetmeyin!

KANAL İSTANBUL ve YAVUZ SULTAN SELİM KÖPRÜSÜ

Evet; insanımız faturasını, kirasını ödeyemez, evini geçindiremez durumda iken, böylesine ağır bir krizle mücadele etmeye çalışırken, iktidar varsa-yoksa Kanal İstanbul türküsü söylemeye devam ediyor. Biz bu arkadaşlara bir türlü anlatamadık, işin acı tarafı aslında anlıyorlar da işlerine gelmiyor. Varsa-yoksa beton, asfalt, gökdelen, rant! İşte Yavuz Sultan Selim Köprüsü! Geçtiğimiz günlerde açıklandı; köprüden yine yeterli araç geçmediği için hazineden şirketlere ödenecek miktar, 2019 yılı için toplamda; 3 milyar lirayı geçiyor.
Yazıktır, Allah’tan korkun! Milletimizin paraları, ülkemizin kaynakları nereye, kimlere gidiyor?

Bu konuda karneniz ortada, hal böyleyken şimdi de tutturdular Kanal İstanbul!
Kimler, nerelerden arsa almış, onlar da bir bir ortaya çıkıyor işte! Bugüne kadar aldığınız rant odaklı kararlar, attığınız yanlış adımlar bizi hep çıkmaz bir sokağa getirdi. Açlıktan ölen, geçinemediği için intihar eden insanların olduğu bir ülkede, bir avuç kaymak tabaka için, birileri rant elde edecek diye kaynaklarımızı betona, asfalta gömmeye devam ediyorlar!
İnsanlarımızın geçinemiyoruz feryatlarını duymazdan gelip, her gün ekranlarda; siyasiler, iktidara eklemlenmiş yazar, çizerler, kürsülerde koro halinde Kanal İstanbul türküsü söylüyorlar!

Tam bir ”cambaza bak cambaza” oyunu sergilenmektedir.

Milletin onlarca derdi varken; kamuoyunu böyle suni gündemlerle meşgul etmeyi artık huy edindiler. Bu kısır tartışmaların, kim çay dağıtıyor, kim süt dağıtacak gibi absürt çekişmelerin kimseye faydası yoktur! Ne zaman bu suni gündemleri bir kenara bırakıp, gerçek meselelerimize eğilirsek; işte o zaman babalar evine giderken rahatça çayını da alır, anneler çocuklarına istedikleri marketten istediği sütü de alır. Bizim konuşmamız gereken konular işte bunlardır!

-Faturasını ödeyemeyen, çocuğunun, torunun istediğini alamayan, geçinemeyen insanlarımıza, her gün hayat mücadelesi veren emeklililerimize, işçilerimize, memurlarımıza, işsizlerimize, yarınlara dair umudunu yitirmiş gençlerimize, sabah-akşam;
Kanal İstanbul’un ve üzerinden yeteri kadar araç geçmeyen köprülerin faziletlerini anlatıyorlar. Allah akıl, fikir, iz’an versin!”

FETÖ’NÜN SİYASİ AYAĞI TARTIŞMALARI

Soruları da cevaplayan Karamollaoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na yönelik “Eğer FETÖ’nün siyasi ayağı varsa, siz çıkarın ispatlayın. Eğer ispatlayamıyorsanız, bunlar sizin içinizde” sözlerinin sorulması üzerine şöyle konuştu:

“Bu bir polemik. Yani FETÖ ile olan mücadeleyi yürüten muhalefet değildir, iktidardır. İktidar FETÖ ile mücadeleyi bir numaralı meselesi olarak benimsemiştir. 3,5 yıldır da bir sürü kararlar aldı. Sonra o kararlar değişiyor. Mahkeme karar alıyor, daha sonra karar bozuluyor. Yani bunu muhalefete yüklemenin bir mantığı olmaz. Bütün istihbarı bilgiler hükümetin elinde var. Konuya iktidar artık kendi siyasi menfaati yönünde yaklaşıyor. Onun için siyasi ortağı olan Sayın Bahçeli’nin de talepleri var, bunun siyasi ayağı ortaya çıksın.”

Karamollaoğlu, erken seçim tartışmaları ile ilgili olarak ise bu konuda yetkili kişinin Cumhurbaşkanı Erdoğan olduğunu kaydetti.

PolitiYol Telegram'da

GÜNÜN YAZILARI

SOSYAL MEDYA

13,609BeğenenlerBeğen
10,450TakipçilerTakip Et
60,616TakipçilerTakip Et
9,284AboneAbone Ol

EDİTÖR ÖNERİSİ

HAFTANIN ÇEVİRİSİ

SON HABERLER