Bugün 8 Mart! Bu özel günde, kadınlarımızın siyasi, sosyoekonomik kazanımlarını kutladığımız ve hak mücadelemize odaklandığımız gündür. Neden 8 Mart? Diye soracak olanlara hatırlatmakta fayda var. 1908'de ABD'nin New York kentinde, çoğu sosyalist olan kadın işçilerin sendikal haklar ve kadınlara oy hakkı talepleriyle düzenledikleri mitinge dayanan bir tarihi var. Aynı zamanda, 8 Mart 1857'de yine ABD'nin New York kentindeki bir tekstil fabrikasında grev yapan işçilere polisin saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi sonucu ortaya çıkan yangında 120 kadın işçinin vefatı da bugünün anılmasında önemli bir rol oynuyor. Sovyet Rusya'da 1917'de kadınların oy hakkı kazanmasıyla ulusal bayram ilan edilen bugün, zamanla her yerde anılmaya başladı. Tarihi hakkında uzun ve detaylı bilgiyi geçen sene yazdığım 8 Mart yazımda bulabilirsiniz. Tekrara düşmeyi ve gündemden uzaklaşmayı istemem. Bugün, dini, dili, ırkı fark etmeksizin kadınların, kendini kadın hissedenlerin gücünü ve mücadelelerini hatırlıyor ve onları destekliyoruz. Birlikte, daha adil ve eşit bir dünya için mücadele ediyoruz. Tabii seçimler yaklaşıyor ve kim kadınlar için ne vaatte bulunmuş bizim için önemli olan da bu. Şahsen şu an Sayın İmamoğlu’nun sıraladığı vaatler dışında kadın haklarını öne süren başka bir aday göremedim. Varsa ve gözümden kaçtıysa affola. İmamoğlu’nun vaatleri şu şekilde;
  • Ayda 1 paket hijyenik ped desteği.
  • Yılda 1 kez ücretsiz ultrason hizmeti.
  • Jinekolojik sağlık kontrolü.
  • Smear ve HPV testi.
  • 10 yeni İBB Kadın merkezi.
  • 150 bin kadına ücretsiz sağlık hizmeti.
Ben şahsen vaatleri gayet yerinde bulmakla birlikte, HPV aşısının ücretsiz olmasını beklerdim fakat bu aslında sağlık bakanlığının görevi olduğu için bir belediye başkanı adayına göre yeterli vaatler olduğunu düşünüyorum. Özellikle hijyenik ped desteği biz kadınlar için çok önemli. Pandemi döneminde satışının bazı marketlerde yasaklandığını hatırlıyorum da tam bir rezaletti! Regl eşittir sağlık fakat bunu anlayamayan bazı erkekler, reglinin mutlak olarak gizlenmesi ve dillendirilmemesi gereken bir şey olduğunu düşünüyorlar. Yeri gelmişken 2024 yılının yarısında bile değilken erkekler, Ocak ve Şubat aylarında tam 67 kadını öldürdü! Şüpheli kadın ölümü sayısı ise 38 oldu. ‘’Bizler İstanbul Sözleşmesi Yaşatır!’’ dedikçe en büyük erk figürü olan devlet sözleşmeyi feshetti. Her şeye rağmen alanlarda olacağız dedikçe bu sefer de başka bir şekilde kadınları dizginlemeye kalktılar. Yeni hamleleri 8 Mart’ın teröristler tarafından fonlandığı iddiası. E tabii mecliste Kürtçe için ‘’bilinmeyen bir dil’’ diyen, işine gelmeyen herkese terörist damgası yapıştıran ağababalarının istediği gibi kindar bir nesil de böyle olurdu. 8 Mart kadınların alanıdır. Kürt, Türk, Ermeni, Rum ya da mülteci! Kadınlar tek millettir kim ne derse desin biz pankartlarımızla, sloganlarımızla alanlarda fink atacağız!