Salı, Nisan 23, 2024

İYİ Parti: Ege adalarının işgali sorunumuz olmaktan çıktı da haberimiz mi yok?

İYİ Parti Başkanlık Divanı sonrası Genel Sekreter Cihan Paçacı, basın açıklaması gerçekleştirdi.
Paçacı şunları söyledi:

31 Mart yerel seçimler yaklaşırken, siyaset sahnesinde “beka meselesi” sıkça konuşulan bir konu haline gelmiştir.

Önce bekanın, ne olduğunu bir kez daha hatırlayalım.

Bekanın kelime anlamı “Kalıcılık” tır. Türkiye’de beka sorunu var denildiğinde, Türkiye’nin ilelebet kalıcılığının, tehlikeye girdiği anlamı çıkmaktadır.

Beka meselesinin gündeme nasıl girdiğini hatırlamakta fayda vardır. Biliyorsunuz bugünün Cumhur İttifakı ortakları, 15 yıl boyunca birbirlerine en ağır hakaretleri yapmışlar ve birbirlerini kıyasıya eleştirmişlerdir. Daha sonra aniden adeta bir “aydınlanma” gelmiş ve Cumhurbaşkanı olamaz dedikleri Recep Tayyip Erdoğan’ı oylarıyla başkan yapmışlardır.

Dünya siyasi tarihinde eşine çok az rastlanacak ölçüdeki bu yaman çelişki, “ülkemizde beka sorunu var” denilerek izah edilmeye, meşrulaştırılmaya çalışılmıştır.

“Ülkemizin geleceği tehlikededir. Bu tehlike, ancak AK PARTİ yi destekleyerek ve Recep Tayyip Erdoğan’ı da başkan yaparak bertaraf edilebilir” tezine sarılmak zorunda kalmışlardır.

Eğer, Türkiye’nin bir “beka sorunu” ndan bahsedilecekse, evet, sayenizde vardır.

Görülmektedir ki, Cumhur ittifakında “korku” dağları sarmıştır. Üç büyük şehri ve birçok il ve ilçe belediyesini kaybedeceğini anlayan ittifak ortakları, kendilerini ve projelerini anlatmak yerine Millet İttifakı’nı ve sürekli yükselmekte olan çizgisiyle İYİ Parti’yi hedeflerine koymuşlar ve aslı astarı olmayan, “Erzurumlu Teyyo Pehlivan’ı bile kıskandıracak yalanlar ve iftiralara” tevessül etmeye başlamışlardır.

Şimdi başvurdukları en büyük yalan ve iftira; İYİ Parti’nin, PKK’nın siyasi sözcüsü HDP ile işbirliği içinde olduğu yalanı ve iftirasıdır.

Düne kadar yol arkadaşı olarak, Oslo’da, İmralı’da, Kandil’de, Dolmabahçe’de can ciğer kuzu sarması oldukları ortakları HDP ile, İYİ Parti’yi vurmaya çalışmaktadırlar. Ancak en büyük handikapları; her sayfası Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş değerlerine, kurucu atalarına, Milli Devlete ve millet varlığına yönelik vefasızlık ve ihanet ile dolu olan mazileri, karşılarında bir “ayna” gibi durmaktadır. Bir şarkı sözü var ya:

HDP İLE İŞBİRLİĞİ İDDİASI

Ne yaparlarsa yapsınlar,  HDP ve PKK ile ortak mazilerini silememekte, yol arkadaşlıklarını gizleyememekte ve mızrağı çuvala sığdıramamaktadırlar.

Milletimiz olanları unutmamıştır!..

Türk milleti, AK Parti tarafından, sırtına bir hançer gibi saplanmış “Açılım Projesi” ni, hala daha içine sindirebilmiş değildir!..

ABD’nin “PKK ile masaya oturun” talimatı sonrasında, terör örgütü ile pazarlık masalarında oturan AK Parti yetkililerinin görüntüleri, hafızalarda hala daha canlıdır.

AK Parti Mardin Milletvekilinin, “Öcalan’ın kapısı çalınmalıdır” sözleri üzerinden, çok zaman geçmemiştir.

AK Parti Diyarbakır Milletvekilinin, PKK’nın özerklik talebine, “Özerklik de olur, özyönetim de.” diyeli asırlık millet hayatı açısından, sadece birkaç dakika öncesidir.

Dönemin Başbakanı Sayın Erdoğan’ın 30 Eylül 2013’te adına “Demokratikleşme Paketi” diyerek açıkladığı, millete yutturmak için, acı ilacın etrafını “demokrasi şekeri” ile kapladığı günler üzerinden, çok geçmemiştir.

Oslo’daki toplantıya katılan bir bürokratın, PKK’nın Avrupa Sorumlusuna, “bölgedeki canınızı sıkan yöneticileri bize bildirin” dediği, dün gibi tazedir.

Dönemin İçişleri Bakanı’nın, Valiler, Emniyet Müdürleri ve Jandarma Komutanlarına “Yanınızdan geçseler bile sırtınızı dönecek, teröristleri görmeyeceksiniz” sözünü milletimiz unutmamıştır. HDP yetkilileri ile AK Parti’nin Grup Başkanvekillerinin ortaklaşa imzalayıp deklare ettikleri “Dolmabahçe Mutabakatı”, halen hafızalarımızda tazeliğini korumaktadır. AK Partili yetkililerin “Türkiye Cumhuriyeti tabelaları” nı aşağıya indirdiği o kara günler, henüz unutulmamıştır.

Bölgede PKK’nın “paralel devlet” çalışmalarına senelerce göz yuman AK Parti değil midir?

“Habur Rezaleti” nin utancını duymayan bir insanımız kalmış mıdır?

Tüm bunları milletimiz gayet iyi bilmektedir.

Şimdilerde unutmuş gözükse de, geçmişte verdiği tepkilere bakarak, galiba bunu en iyi bilenin Cumhur İttifakı’nın ortağı ve onun Sayın Genel Başkanı olduğunu anlamak zor olmasa gerektir.

“PKK’nın iş ortağı”, “Türkiye Cumhuriyeti’nin gördüğü en büyük ihanet şebekesi”, “Türkiye’nin en büyük beka sorunu” diye nitelediği parti, AK Parti ve onun Genel Başkanı Sayın Erdoğan değil midir?

İYİ Parti’nin HDP  ve PKK ile yan yana geldiğini iddia etmek sadece bir pervasızlık ya da unutkanlık olamaz. Olsa olsa Türk Siyasi Tarihi’nin en büyük iftirası, en kuyruklu yalanı olur. 31 Mart seçimlerinde “Devekuşu misali” başını kuma gömmenin ve milletimizin aklını hafife alarak, hükümetin yalanlarına inandığını sanmanın, Cumhur İttifakına bedeli ağır olacaktır. 1 Nisan sabahı, inşallah milletimiz, aydınlık bir bahar sabahına uyanacak, geleceğine ümitle bakacaktır. Çünkü sandıklardan çıkan sonuç milletimize İYİ gelecektir.

ÇİPRAS’IN ZİYARETİ

Yunanistan Başbakanı Çipras’ın, yurdumuza gerçekleştirdiği ziyaret kapsamında her iki tarafça yapılan açıklamalarda “Ege adalarının İşgali” konusunun ele alındığına dair bir emare bulamadığımızı belirtmek durumundayız.

Hükümete soruyoruz:

Bu konu hiç mi ele alınmamıştır?

Yoksa, Ege’deki Türk adalarının Yunanistan’ca işgali, sorunumuz olmaktan çıkmış, çözümlenmiş ve bizim haberimiz mi yoktur?

Bu sorularımıza makul ve mantıklı cevaplar beklediğimizi, İYİ PARTİ olarak konunun yakın takipçisi olduğumuzu ifade ediyoruz.

PolitiYol Telegram'da

GÜNÜN YAZILARI

SOSYAL MEDYA

13,609BeğenenlerBeğen
10,450TakipçilerTakip Et
60,616TakipçilerTakip Et
9,284AboneAbone Ol

EDİTÖR ÖNERİSİ

HAFTANIN ÇEVİRİSİ

SON HABERLER