Perşembe, Nisan 18, 2024

İşçilerin taleplerine ittifakların yanıtı vaat ve nasihat

Millet İttifakı Erdoğan’ı göndersek yeterli diyecek kadar siyasi alanı daralttı. Koroya bazı sosyalistler de eklenince düzen muhalefetinin eli daha da rahatlıyor.

İki yıl aradan sonra gerçekleştirilen 1 Mayıs mitingleri katılımlar ile dikkat çekiciydi. Mitinglerde tertip komitelerince yapılan konuşmaların sıradanlığı ve gereksiz uzatmalarının kalabalığın enerjisini düşüremediğini katılımcılar hissetti. İşten çıkarmalar, alınan ücretlerin yetersizliği, zamlar en önemli talepler arasındaydı. 1 Mayıs’a kadar geçen süreçte döviz kurundaki dalgalanmalar doların TL karşısında kazandığı fahiş değer sonucu başta artan sebze meyve fiyatları olmak üzere iğneden ipliğe gelen yüksek zamlar sonucunda halkta oluşan tepkiler sonucu ortaya çıkan eylemlilikler alanlarda hissedildi.

Faturalardaki yükselişe dikkat çekmek için Kılıçdaroğlu’nun ısrarı ile üstünde durduğu bireysel olarak elektrik faturası ödememe eylemi sonucu kesilen elektriği bir süre gündemi meşgul etse de yine seçimleri bekleyin vaadiyle sonuçlandı. Millet İttifakı’nın en önemli vaadi iktidara geldikten sonra uygulayacağı politikalar değil, AKP’yi göndereceğiz vaadi. Hatta Erdoğan’ı göndersek yeterli diyecek kadar siyasi alanı daralttılar. 20 yıllık iktidar karşısında bu vaatlerin toplumda karşılık buluyor olması şaşırtıcı değil de tarihin en özel ekonomik krizinde nereye kadar bunun sürdürülebileceği büyük bir muammadır.

Koroya bazı sosyalistlerin de eklenip Erdoğan bir gitsin de sonrasına bakarız siyasetsizliği de eklenince düzen muhalefetinin eli daha da rahatlıyor.

Yaşanan ekonomik krizin tepkilere dönüşmesi ve bunun iktidara yönelmesi krizlerin doğasında olan şeylerdir. Doğalında olmayan iktidarın hala yönetme kabiliyeti gösterirken buna yardımcı olan muhalefetin siyasi kulvarda vaatlerinin karşılık buluyor olması.

Düzen siyasetinde uzun süreli kestirimlerde bulunmak zordur. Çünkü günlük ya da kısa vadeli dönüşümleri hızlıdır. Demek istediğim Millet İttifakı’nın oyun bozucu taktikleri iktidar alternatifi olmayacağı anlamına gelmez. Cumhur İttifakı’nın ise bu kriz sonucu kendiliğinden çözülüp iktidarı kaybedeceği tezi de uzun vadede bir gerçekliğe denk düşmeyebilir.

Ana muhalefetin iktidar bloğu dışındaki AKP artığı siyasi hareketleri de kapsayan ittifaktan iktidar alternatifi yaratma uğraşı, buradaki gösterdiği çabanın ve başarının iktidar adayı oluşturacak bir cepheleşmeden çok toplumdaki iktidar karşıtlığını seçimlere odaklamadaki başarısı düzen açısından takdir edilecek bir girişim. Bu uğraşın sonucu sermaye sınıfı ile birlikte emperyalist bloğun bütünün rüzgârını arkasına alabilir.

Erdoğan’ın 1 Mayıs günü işçiler ile buluştuğu iftar sofrasında söyledikleri ise tam bir iktisadın sosyal politika alanına giriş cümleleri gibiydi. ” Evet, son zamanlarda yaşanan kimi gelişmelerden dolayı az da olsa alınan ücretlerin alım gücünü azalttığı biliyoruz. Bazı kesimlerde şükürsüzlük, tatminsizlik, bir karamsarlık hali aldı.” İşçiler açısından olması normal ama sermaye sınıfı açısından karamsarlık halinin olduğu söylenemez. Sermaye grupları açıkladıkları kar oranlarıyla krizi yine fırsata çevirdiklerini ilan ediyorlar.

İktidar halktan şükür isterken muhalefet ise sabır istiyor. Yaşadığımız krizi özel kılan işçi sınıfının yoksulluk ile mücadele değil açlık ile mücadele ediyor oluşu.

İktidar halktan şükür isterken muhalefet ise sabır istiyor. Yaşadığımız krizi özel kılan işçi sınıfının yoksulluk ile mücadele değil açlık ile mücadele ediyor oluşu. Türk-İş’in açlık açıkladığı 4 kişilik bir ailenin sağlıklı dengeli gıda tüketebilmesi için aylık 4.928 TL’ye ihtiyacı var. Asgari ücretin 4250 TL olması ücretli çalışanların yarısının bu ücret ile çalışıyor olması krizin özelliğine dair bir ışık uyandırıyor olmalı.

Sosyalistler tarafından oluşturulacak üçüncü ittifakın bugün yarın açıklayacağı çözüm önerilerinde, Ana muhalefet olacağız, ya da sadece Erdoğan’ı eleştirip sermaye sınıfını ve emperyalist blokları aklayacak bir açıklama beklenmemelidir. Erdoğan gitsin sömürü sürsün siyasetsizliği işçi sınıfının açlığına yoksulluğuna bir merhem bile süremez.

PolitikYol'da yayınlanan yazılar her gün öğlen mailinizde!

spot_img
PolitiYol Telegram'da

GÜNÜN YAZILARI

SÖYLEŞİLER

SOSYAL MEDYA

13,609BeğenenlerBeğen
10,160TakipçilerTakip Et
60,616TakipçilerTakip Et
9,354AboneAbone Ol

GÜNDEM

ÇEVİRİLER

Bir Cevap Yazın

YAZARIN DİĞER YAZILARI