Cuma, Nisan 26, 2024

İnce: Davulla zurnayla operasyon olur mu?

CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, katıldığı bir canlı yayınında soruları yanıtladı. İnce olası Kandil operayonu için “Şimdi diyelim ki Kandil’e operasyon yapacaksınız davulla zurnayla operasyon olur mu? Bu çıkın oradan biz geliyoruz demektir” dedi.

İnce seçim çalışmalarında yardım eden ekibinden bahsederken “12 genç var iyi üniversitelerden mezun zeki çocuklar. Bunlar klipleri, videoları hazırlıyorlar. Kendi aralarında bir takma adları da var, “10.Kat” diye. Ayrıca ekonomi ekibi var. Yıllardır birlikte çalıştığım bir ekibim var. Kendilerini kanıtlamış insanlar” ifadelerini kullandı.

HP’nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, NTV’de yayınlanan ‘Seçime Doğru programında  Ahmed Arpat’ın sorularını yanıtladı.

Ahmed Arpat: Hem anketlere hem de meydanlara baktığınızda gidişatı nssıl görüyorsunuz? 

Muharrem İnce: 4 Mayıs günü adaylığım açıklandı. 36 günde işte 52 vilayete gittim. 77.mitingimizi bugün Kocaeli’de yaptık. Yarın İstanbul’dayım, 5 farklı noktada ilçelerimizde buluşacağız. En son Silivri’de olacağız gece. Pazartesi günü Diyarbakır’a gidiyorum. Planlamamızda bir hata olmazsa 106 mitingle tamamlayacağız.

36 GÜNÜN İŞİ DEĞİL

Ahmed Arpat: Performansa bakınca sanki daha önceden hazırlanmışsınız gibi. 

Muharrem İnce: Cumhuriyet Halk Partisi’nde genel başkan adayı olmuş birisi ben bu ülkeyi yönetme iddiasındayım diyordur zaten. Ödevime çalışmak, dersine çalışmak, ülkeyi yönetmeye hazır olmak, her konuda kendini yetiştirmek, 16 yıllık milletvekilliği birikimiyle bir kadro kurmak, sanayisinden, eğitimine, dış politikasına güvenliğine kafa yormak, çareler üretmek tabii ki 36 günün işi değil.

Ahmed Arpat: Miting meydanlarında aslında farklı bir profil çiziyorsunuz, izlettiğiniz videolarda eski filmlerden göndermeler yapıyorsunuz ya da sosyal medyada ince espri varsa alıyorsunuz meydana taşıyorsunuz. Nasıl bir ekip kaç kişilik bir ekip o meydanın arkasında? 

Muharrem İnce: Toplumun barışmaya ihtiyacı, hıuzura ihtiyacı, gülümsemeye ve hayal kurmaya ihtiyacı var. 16 yılda o kadar gerdi ki Erdoğan millet, herkes mutsuz herkes huzursuz. Kağıt toplayan bir çocuk, milletvekili arkadaşımız soruyor, “Senin hayalin ne” diye. “Benim hayalim büyük karton bulmak. Büyük karton çok para yapıyor.” Çocuğun hayaline bakın nerelere düşürmüş çocukları. Ben çocuklara hayal kurdurmak istiyorum. Uzay üssünde olduklarını, araba geliştirdiklerini, yabancı dil öğrendiklerini hayal ettirmek istiyorum. İyi avukat, iyi öğretmen olduklarını hayal ettirmek istiyorum. Gençlerin çocukların hayali yok bu ülkede. Mizah siyasetin vazgeçilmezidir. Mizah yoksa kaba olur siyaset. Mizah olmazsa meydanlarda çöp dersiniz, tezek dersiniz, cibiliyetsiz dersiniz. Bu mizah yönü olmayan insanların işidir. Oysa siyasette karşıdaki iğnelerken, ona laf söylerken esprili yanıt vermeniz lazımdır. İnsanları düşündürtmeniz ve güldürmeniz lazım. Kabalaşmamanız lazım. Kimse kabalaştığımı söyleyemez. Bugün 40 derecenin üzerinde bir sıcaklıkta miting yaparken ben rahatsız oldum. Ter akıyor ve insanlar sizi dinliyorlar orada oruçlu olanlar var. O insanları oradan mutlu göndermeniz lazım, umutlarını tazeleyerek göndermeniz lazım. Çocuklarımızın geleceği iyi olacak diye onlara bir şey vermeniz lazım.

EKİBİNİ ANLATTI

12 genç var iyi üniversitelerden mezun zeki çocuklar. Bunlar klipleri, videoları hazırlıyorlar. Kendi aralarında bir takma adları da var, “10.Kat” diye. Ayrıca ekonomi ekibi var. Partide çalışan arkadaşlar ayrı ben partiden bağımsız olarak 4 Mayıs’ta parti bayrağımı çıkarttım Türk bayrağını taktım. Yıllardır birlikte çalıştığım bir ekibim var. Kendilerini kanıtlamış insanlar. Mesela bugün Kocaeli’nde mitingim vardı aradılar sanayi yerlerini anlatman lazım dediler. Hemen atladılar geldiler. Ben prompter kullanmıyorum, küçük notlarım var oradan anlatıyorum. Ekranda bir adam görünüyor cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, eğitim anlatıyor, ekonomi anlatıyor. Müthiş bir ekip var, yorulmamış bir lider var, taze bir kan var birlikte götürüyor.

Ahmed Arpat: Kandil’e yönelik bir operasyondan bahsediliyor gün sayıyoruz deniliyor. 

KANDİL OPERASYONU

Muharrem İnce: Çok üzülüyorum buna. Şimdi diyelim ki Kandil’e operasyon yapacaksınız davulla zurnayla operasyon olur mu? Bu çıkın oradan biz geliyoruz demektir. Erdoğan’ın derdi Kandil filan değil derdi seçim. Kandil’den oy devşirebilir miyim hesabıdır bu. Bu devlet adamlığı değildir bu siyasetçiliktir. Siyasetçi gelecek seçimi devlet adamı gelecek nesilleri düşünür. Senin bunu meydanlarda konuşma derdin milliyetçi duyguları körükleyerek oy devşirmektir. Yapamayacağını bal gibi de biliyor.

Ahmed Arpat: Karşı mısınız siz? 

Muharrem İnce: Ben başka bir şeyi tartışıyorum. Davulla zurnayla operasyonun yapılacağının duyurulmasının yanlış olduğunu, bu sıcak siyasetin bir parçası olur. İkincisi Kandil sınırımıza 110 kilometre uzaklıkta, boyu da güneye doğru 30 kilometre, genişliği de 5 kilometre. Korkunç bir coğrafya. ABD’nin helikopterleri iniyor kalkıyor orada. Hemen batısı İran. Yani siz İran’la anlaşmadan, ABD ile anlaşmadan bunu yapamayacağınızı herkes biliyor. Ben biliyorum. Seçim öncesinde yok operasyondu yapıyorduk, yapamayacaklar göreceksiniz. Ama bunu siyaset kullanmaları orduyu da küçük düşürür, devleti de küçük düşürür. Ciddi olalım bu konuda ciddiyete davet ediyorum Erdoğan’ı ve hükümeti. Sen seçimde iki fazla alacaksın diye orduyu yıpratma, ortalık yerde bunları konuşma. Operasyon yapacaksın da seçime 48 saat kala yapacaksın da neden bir ay öncesinden duyuruyorsun. Derdin operasyon yapmak mı sandıkta oy almak mı?

Ahmed Arpat: Gülen’in ABD’nin usulüne uygun istenmediğini öne sürdünüz. Sonrasında yaşanan süreç Cumhuriyet Halk Partisi’nden bir heyet Adalet Bakanlığı’na gitti. Sayın Özel’in açıklamaları var, “Sayın İnce’nin iddialarını destekler bulgulara ulaştık, raporu sayın İnce ve sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na verdik” diyorlar. 

GÜLEN TARTIŞMASI

Muharrem İnce: Ben usulüne uygun istemedi dedim hükümet. Hayır istedik dediler. Sonra gelsin incelesin dosyaları dediler. Ben bir heyet gönderirim onlar incelerler dedim. 1 hafta cevap vermediler sonra inceledi arkadaşlarımız. 120-125 klasör 85 klasör gibi laflar ettiler, arkadaşlarım 27 klasör dediler. Her klasörden 3 nüsha yapılmış dolayısıyla 85 klasör dediklerine bakmayın 27 var. İki, iade talebiyle ilgili 7 dosya var. 7 dosyanın dördü 15 Temmuz öncesindeki olaylarla ilgili. Mesela biri Selam Tevhit davası. Selam tevhit davası dosyanın Adalet Bakanlığı’na gelişi 28 Ocak 2016. Yani 15 Temmuz 2016’yı düşünürseniz henüz 15 Temmuz olmamış. 6 ay bu dosya beklemiş gönderilmemiş ABD’ye. 15 Temmuz olmuş 4 gün sonra gönderilmiş. Ocak ayından Fetullah Gülen’in iade talebi bakanlığa gelmiş, bakanlık neden bunu ABD’ye göndermemiş. Bu 6 ay bekleme emrine Erdoğan mı vermiş, Adalet Bakanı mı vermiş ne olmuş? İkinci dosya, polis meslek yüksek okulu sorularının çalınması. 8.12.2015 tarihinde hazırlanmış Adalet Bakanlığı’na verilmiş bu dosya. 19.07.2016’da gitmiş. Neden 7 ay beklettiniz? Soru üç, elden belge verdik ABD’li yetkililere diyorlar. Benim adıma oraya giden heyet bu belgeleri görmek istiyoruz diyor. Bunları da göstermiyorlar. Bazı dosyalarda bu 7 dosyadan bazılarından suç tarihleri 2011’den başlıyor. Peki Erdoğan’a göre milat 17-25 Aralık 2013’tü. Milatı böyle konuşursanız Türkiye’de 2011 yılına ait suç tarihini derseniz inandırıcı olur musunuz? MİT krizi 7 Şubat 2012. Milletvekillerinin bir meşhur Pensilvanya ziyareti var o ne zaman? Mayıs 2012’de. Mayıs 2012’de milletvekilleri şua anda 5’i yeniden aday. Mayıs 2012’de 5 milletvekili Gülen’i ziyaret edecek, fotoğraf çektirecekler ama siz ABD’ye dosya göndereceksiniz, suçlu diyeceksiniz bana iade et diyeceksiniz suç tarihini de 2011 yapacaksınız. Siz kendinizi ABD’nin yerine koyun. Bu 7 dosyadan bazılarından suç tarihini 2011’den başlatıyor. Oysa 2012 yılında AK Partili bazı milletvekilleri Fethullah Gülen’i Pensilvanya’da ziyaret ettiler ve bu fotoğraflar basında yayınlandı. Suç tarihini 2011’den başlatırsanız 2012 yılında milletvekilleri ziyarete giderse Gülen’i ve bu kişileri yargılamak yerine yeniden milletvekili adayı yaparsanız ABD makamları size inanır mı? İnanmaz. Mesela Bülent Arınç görüşmesi 2013 yılında. “Bir emriniz var mı” diye söyledi Erdoğan gittim görüştüm diyor. Sorum net, bu dosyaları 6-7 ay neden beklettiniz. Kim emir verdi? ABD kesin delil istiyor. Darbeyi eniştenden öğrenmişsin sen, devletin birimlerini çökertmişsin. MİT’in haberi yok. Mesela soruları çalanlarla Fethullah Gülen arasında kesin delil ortaya koy diyor. Hükümet bu delili ortaya koyamamış. Yok dosyada bu değil. Soruların çalınmasıyla ilgili çalanla Gülen arasında bir delil koy ortaya diyor. Ortada delil yok. İki, ABD soruyor, “Adil Öksüz’ü elinden neden kaçırdın” diyor. Soru üç, iki yıl geçmiş üzerinden ABD’yi defalarca ziyaret etmişsin, hiç olmadığımız kadar yakınız diyorsun, dostum Trump diyorsun ama sana iade etmiyorlar. Demek dostluk yok, yakınlık yok, müttefiklik yok, dünya liderliği yok ortada. Ve istemiyorlar da zaten iade edilmesini. ABD vermek istemiyor Erdoğan da almak istemiyor.

Ahmed Arpat: Bu iddialar usulüne göre istenmediğinin içini dolduruyor mu? Ben sizi dinleyince şöyle algılıyorum, ‘evet buradan hareketle devlet ya da hükümet bu mücadelede yeteri kadar üzerine düşmedi’ denebilir ama… 

Muharrem İnce: 15 Temmuz olmasaydı bu iade taleplerinin hiç birisi olmayacaktı. ABD’de bunu görüyor, “Senin bakanlığına dosya gelmiş sen bunu 7 ay bekletmişsin, 15 Temmuz olmuş 3 gün sonra bana göndermişsin. Demek ki senin bunlarla ortaklığın var” diyor. Bazı yerlerde tercümeleri yapmamışlar, soruları çalanla Gülen arasındaki ilişkiyi ortaya koymamışlar. Çok ayrıntı anlatabilirim saatlerce konuşabilirim. En can alıcı noktasını söylüyorum, 7 ay dosyanın bekletilmesidir burada en can alıcı nokta. Eğer darbe girişimi olmasaydı Fethullah Gülen hala korunuyor olacaktı.

NEDEN 7 AY BEKLETTİNİZ?

Ahmed Arpat: İddia kadar iddiayı sayın İnce’ye kimin söylediği da çok konuşuluyor. 

Muharrem İnce: Siz gazeteci olarak kaynaklarınızı söylüyor musunuz? Erdoğan İnce’yi işletmişler diyor, “Benim telefonlarımı dinlediğinizi biliyorum, bu görüşmeyi kendi telefonumdan yapacak kadar saf değilim” dedim. Erdoğanı’ı FETÖ kandırır, Putin kandırır Obama kandırır, Apo kandırır, Barzani kandırır. Ben kandırılmam. Telefonlarımın dinlendiğini zaten biliyorum ben. Bu görüşmeyi de herhalde onun dinleyebileceği bir telefondan yapacağımı düşünecek kadar saf olabilir ama ben değilim.

Ahmed Arpat: Sayın Cumhurbaşkanının daha önce katıldığı televizyon programlarında Cumhuriyet Halk Partisi’nin Amerika’daki temsilcisi sayın İnce’ye o bilgiyi veren şeklinde, o mudur? 

Muharrem İnce: İstediği gibi düşünebilir. Kimden bilgi aldığım onu ilgilendirmez. Benim sorduğum, Gülen’in iadesini neden 7 ay beklettiniz? Sen mi talimat verdin, Adalet Bakanı mı verdi? Darbe olmasaydı 19’un da iade talebinde bulunacak mıydınız? 7 ay bulunmadınız da hemen 4 günde nasıl bulundunuz?

Ahmed Arpat: Cumhurbaşkanı olduğumda usulüne göre isteyeceğiz eğer vermezlerse İncirlik’teki Amerikan askerleri noeli evinde geçirir demiştiniz. 

Muharrem İnce: Noelde Amerikan askerleri gider evinde dinlenirler.

Ahmed Arpat: FETÖ devletten tam anlamıyla temizlendi diyebilir misiniz? 

FETÖ TEMİZLENDİ Mİ?

Muharrem İnce: FETÖ’yü temizlesek Adalet ve Kalkınma Partisi’nin yarısı gider zaten. Fethullah Gülen’i ziyaret etmeyen onunla işbirliği yapmayan, atadıkları valiler, yükselttikleri generaller, kurdukları üniversiteler bunları bütün millet biliyor. Fakat yavuz hırsız ev sahibimi bastırır misali fazla bağırdıklarına bakmayın bunların hala FETÖ ile kucak kucağa. FETÖ ile Türkiye Cumhuriyeti’ne birlikte ihanet ettiler. Ne zaman ki FETÖ bunlara ihanet etti o zaman kardeş kavgası başladı. 12 yıl birlikte ortaklık yaptılar. Erdoğan kendisi diyor zaten bizim dönemimizde büyüdüler diye. Safmışız, kandırılmışız diyen o. 17 üniversite açtılar 16 tanesi bunların dönemine. Akın Öztürk’ü hava kuvvetleri komutanı yapmak için 60 generali ya emekli ettiler ya da hapse attılar. Harp Akademileri’ni kapattılar Milli Savunma Üniversitesi kurdular, dekan atadılar o da FETÖ’cü çıktı. TİB’i kurdular tepeden çaycısına kadar Erdoğan atadı hepsi FETÖ’cü çıktı. Yanındaki 5 tane yaverden 5’i de FETÖ’cü çıktı. Bunları ben mi seçtim? Sen kendine daha yaver seçememişsin.

Ahmed Arpat: Sayın İçişleri Bakanı’nın açıklaması vardı bugün, “FETÖ hala sosyal medya üzerinden subliminal mesajlar veriyor, darbe çağrısı yapıyor” şeklinde. 

Muharrem İnce: Boş işler bunlar. Bunları bir kenara bırakalım FETÖ, IŞİD, PKK her tür terörle mücadeleyi en kararlı şekidle sürdüreceğiz. Ciddi ve pazarlık yapmadan. Devletin görevi bu olmalıdır zaten. Yoksa oy devşirmek için, onlarla geçmişte ortaklıklarını kapatmak için, yani 2011 yılında suçun başlangıç tarihi demişsin 2012 yılında milletvekillerin gidip fotoğraf çektirmiş. O zaman o milletvekillerini mahkemeye göndereceksin. Bunu yapmadıktan sonra kim inanır size.

APOLET POLEMİĞİ

Ahmed Arpat: Apolet tartışması var yine. Sayın Genelkurmay Başkanı’na yönelik de bir tepkiniz olmuştu sayın Gül’ü ziyareti sonrası. Orada görevden alırım şeklinde tepki göstermiştiniz. 

Muharrem İnce: Apoletini sökerim de görevden alırım demek zaten aynı şey. 30 Ağustos’ta emekli ederim demek aynı şey. Söylem biçimi farklı olabilir. Parti amblemi var, bir iftar yemeği, bir general iftar yemeğine bal gibi katılabilir. Siyasi partilerin iftarına katılabilir mi? Katılmasa daha şık olur katılırsa da sorun olmaz. Ama üniformasıyla katılırsa daha kötü olur. Herşeye rağmen katılmış anladım ama orada Erdoğan orduyu övmüyor, orada Erdoğan bayrağı övmüyor, kahramanlık anlatmıyor, orada Erdoğan Muharrem İnce’yi yani siyasi rakibini eleştiriyor. Paşa alkışlıyor. Bunu yapamaz. Bakın biz Balkanları ordunun siyasete girmesi yüzünden kaybettik. Bu ülkenin paşaları, generalleri, siyasi parti iftarlarında alkış yaparlarsa bu orduya saygı kalmaz. O paşa yetenekli birikimli, donanımlı bir paşa olabilir hiç itirazım yok. Ödül zamanı ödül ceza zamanı ceza. Devlet böyle yönetilir. 24 Haziran’da ben Cumhurbaşkanı oldum. Seneye Ramazan’da iftar yemeği verdik. Birinci ordu komutanıyla İstanbul’da iftar yemeğinde Erdoğan’ı eleştiriyorum komutanda beni alkışlıyor. AK Partili kardeşlerime soruyorum bunu isterler mi? İki, bana diyor ki söktüğüm apoletleri Apo’ya mı takacaksın. Benim Apo ile işim yok. Peki sen Ergenekon’da, Balyoz’da pek çok generalin apoletini söktün onları FETÖ’ye mi taktın. Beraber yaptılar çünkü. FETÖ ile birlikte Türk ordusunun generallerini hapse attılar. Engin Alan Milliyetçi Hareket Partisi milletvekili oldu sonra. Çanakkale’de ayağa kalkmadı diye hapse attın. Bırak apolet sökmeyi hapse attın insanları. Genelkurmay Başkanı senin döneminde hapse atıldı, İlker Başbuğ. Sen ne zamandan beri Türk ordusunu savunur oldun Erdoğan? Kuzey Irak’ta Türk ordusunun başına çuval geçirildiği zaman nota verecek misiniz diye sordular, “Ne notası müzik notası mı” dedi. Askerin başına çuval geçirildiğinde Türk askerini savunmayacaksın benimle polemiğe gireceksin, sözümün arkasındayım. Cumhurbaşkanı seçildiğimde emekli edeceğim bu kadar basit.

Ahmed Arpat: Kandil’e harekatı konuşulurken orduyu yıpratmamak gerekir dediniz. Bir Kandil harekatından bahsediyorsak harekatın başında 2. Ordu komutasında gerçekleşecek ve harekatın başında İsmail Metin Temel olacak. 

Muharrem İnce: Orada orgeneral var. Şimdi bu tartışmalara girmeyelim orada başka bir konu var aslında o yapamaz orada bir orgeneral var o yapar. Ama bu tür konuları televizyon ekranlarında tartışmak istemiyorum. Orada orgeneral varken korgeneral onu yapamaz. Ayrıntılara girmeyeyim o zaman yıpratmış olurum. Bildiğim daha fazla şey var ama bunlar ortalık yerde konuşulmaz. O operasyon ayrı bir şeydir; iftarda Erdoğan’ı alkışlaması demek beni yuhalaması demektir. Asker bunu yapamaz. Yapmayacak, yaptırmayacağım.

OLASI 2. TUR STRATEJİSİ

Ahmed Arpat: Harekatı yürüten askerler üzerinde bir olumsuz moral motivasyon açısından… 

Muharrem İnce: Sadece askerin mi morala ihtiyacı var siyasetçinin morale ihtiyacı yok mu? Erdoğan benim rakibim ona alkış yapacaksın beni yuhalamak anlamına gelir. Benim moralim ne olacak? Asker siyasetin içine giremez. Fevzi Çakmak bir gün Atatürk’e, “Şu bakanı beğenmiyorum, yaptığı işler hoş değil” der. Atatürk, “Olabilir ama sen genelkurmay başkanısın. Onu eleştireceksen eğer çıkar o üniformayı gel öyle konuş” diyor. Paşa da alkış yapacaksa çıkarak üniformasını siyasete gelecek gelip Erdoğan’ı eleştirecek. O paşaların hakkını ben çok savundum. Silivri’de inim inim inlerken Muharrem İnce’nin onlara nasıl sahip çıktığını çok iyi bilirler. Türk ordusuna nasıl sahip çıktığımı o Silivri mahkemelerindeki tutanaklar, davalarım var benim orayla ilgili. Sahip çıkma zamanı sahip çıkarım yanlış yaptıklarında da eleştiririm.

Ahmed Arpat: 24 Haziran’da 1.tur eğer ikinci tura kalırsa 7 Temmuz. 2.tur için bir stratejiniz var mı? Eldeki anketler ne söylüyor? 

Muharrem İnce: Mesela sizin ikinci turdaki tutumunuz nasıl olacak? İlk turdaki gibi mi olacak farklı mı olacak? Mesela 77 miting yaptık 4 Mayıs’tan bu yana. Yolda gelirken sordum arkadaşlara Erdoğan 16 miting yapmış. Erdoğan’ın 16 mitinginin 16’sını da hepsini baştan sona vermişiniz hiç kesintisiz. Benim 77 mitingimden birisini baştan sona vermemişsiniz. Bir tane verseydiniz baş üstüne diyecektim. Sizin tutumunuz nasıl olacak mesela ikinci turda? Diyelim baş başa çıktık ikinci tura kaldık bende onu merak ediyorum. Hiç olmazsa siyasetin hatırına bir tanesini tam verir. Mesela aday tanıtımında 600 milletvekiliyle tek tek fotoğraf çektirmiş konuşmasını tam vermişsiniz, 600 kişiyle fotoğraf çektirmesini bile tam vermişsiniz. Sadece NTV’ye söylemiyorum bunu bütün kanallara söylüyorum. Benim baştan sonra bir mitingimi kesintisiz veren televizyon kanalları hangisidir? NTV mi, CNN mi, Habertürk mü, TRT mi hangisi? Yarın bunu açıklayacağım hangi televizyon Erdoğan’ın mitinglerini tam vermiş benim bir mitingimi tam vermiş? İkinci tura kalmayacak bu iş birinci turda kazanacağım ben. Başlarken ikinci tur diye başladım doğru ama o geçti artık. Birinci turda kazanacağız.

Ahmed Arpat: Olur da ikinci tura kalırsa. Başkan yardımcılarınızı belirleyip mesela birlikte bir miting… 

Muharrem İnce: Birinci turda kazanmak üzerine kuruyorum stratejiyi şimdi hedefim o. Diğeri sonraki iş.

ZİHNİYETİ YIKACAĞIM

Ahmed Arpat: Yürütme ile yasama uyumu çok tartışılıyor. Cumhurbaşkanı ve Meclis hangi çoğunluk ne tarafta olacak. Cumhurbaşkanı seçilirseniz eğer Cumhur İttifakı’nın çoğunlukta olduğu bir Meclis’le nasıl çalışırsınız? 

Muharrem İnce: Millet İttifakı’nın çoğunlukla ilgili bir derdinin olacağını zannetmiyorum. Ben hep uzlaşma kültüründen bahsediyorum farkındaysanız. Biz o Meclis’te AK Parti ile birlikte Cumhuriyet Halk Partisi benim de başkanvekili olduğum dönem 1500 maddelik 1600 maddelik Türk Ticaret Kanunu, Borçlar Kanunu’nu çıkardık hem de çok kısa sürede. Biz muhalefet etseydik orada o kanunlar çıkmazdı. Ama memleketin ihtiyacı var diye kısa süre içinde çıkardık. Ben AK Partili milletvekillerinin de memleketin ihtiyacı olan konularda benim Cumhurbaşkanlığımda onları ikna edebileceğimi onlardan da Meclis’te destek alabileceğime inanıyorum. Bunun geçmişte örnekleri var. Biz Meclis’te destek verdik oy verdik aynı şeyi onların yapacağına da inanıyorum.

Sarayı, köprüyü neden yıkayım, zihniyeti yıkacağım. Sanayimiz atıl, tarımımız atıl, denizlerimiz atıl. Bunları ekonmiye kazandıracağız.

Devlet yönetimi kıraathane açacak kekler bedava diyor. Atanamamış öğretmenleri, sağlıkçıları atama gibi bir dertleri yok. İşsizlere iş bulmak gibi bir dertleri yok.

Cumhurbaşkanı seçilince düzeltmek için yetkileri sonuna kadar kullanacağım. Tek bir kişi yargı o, doktor o, bakan o. Bakanların bir etkisi yok yetkisi yok.

Yargıyı tarafsız ve bağımsız bir hale getirmeliyiz. 3 ayda bağımsız ve tarafsız yargı kurmak mümkün. Güçler yarılığı olmadam olmaz. Eskisi de iyi değildi.

Eksikleri giderilmiş bir parlamenter sisteme geçeceğiz. Çökertilmiş kurumları restorasyon sürecinden geçireceğiz. 2 yıllık restorasyon sürecinde yetkilerimi kullanacağım.

3 tane cumhurbaşkanı yardımcısı düşünüyorum. En çok 4 olur. 20-25 arasında bakan olacak. Mevcut bakanlıklardan değişecek olanlar var. Benden en çok duyacağınız iki kelime kalite ve girişimcilik olacak. 2 yıl süresinin bir sıkıntı yaratacağını düşünmüyorum.

Beni her gün 15 kanalda görmeyeceksiniz. Yndaş gazetecilerle ekrana çıkmayacağım. Özgürce tweet atacaklar. Gençlerin hayal kurmalarını sağlayacağım.

Dil ve din eğitimini önemsiyorum. Trabzon’da ne anlatıyorsam Diyarbakır’da onu anlatıyorum. İlk önce resmi dili öğreteceğiz. İkinci oalrak anasının evindeki dili öğreteceğiz. Üçüncü olarak en çok kullanılan yabancı dili öğreteceğiz. Eğitim sistemi bir kere değişecek ve orada kalacak. Eğitim modeli üzerinde taraflarla uzlaşarak karar vereceğiz. Öğretmenlikte mülakatı kaldıracağız. Mülakat varsa liyakat vardır

Türkiye’nin yeni bir anlayışa, vizyona ihtiyacı var. Sabit kur gibi ilkel yöntemlere başvurmayacağız. Yatırımcının önünü açacağız. Maç başladıktan sonra kural değişmeyecek AR-GE teşviki vereceğiz. Merkez Bankası bağımsız olacak, kamu disiplini sağlanacak.

Kanal İstanbul’un hangi faydası var, taşıyacak mıyız? Kanal İstanbul için yüzlerce köprüye ihtiyac var. Kahvahanede kek yicez tünel kazıcaz bunlarla Türkiye büyümez Fabrikalar KOBİ’ler önceliktir.

Kürt sorunu ekonomik bir sorundur, demokratik siyasi ahlak sorunudur. Bu sorunu samimiyetle çözmek lazım. Yapamıyacağınız sözleri vermemlisiniz. Meclis’te çözülmelidir. Milletin gözü önünde olmalıdır. Sınırısız tartışılmalıdır.  İlkeli bir siyasetçiyim ben. Dokunulmazlıkların kaldırılmasında partimle de ters düşmüştüm

Dış politika efelenmeyle ve radikal söylemlerle olmaz. Barışın getirisi savaşın getirisinden fazladır. Türkiye’nin dış politikasını rayına oturtacağız.

Gündemimde bedelli askerlik yok başka bir çalışma yapıyoruz.Askerlikle ilgili her Türk vatandaşı 2 aylık temel eğitimden sonra asgari ücretle kamuda görev yapacak ya da askerlik yapacak.

Sözleşmeli öğretmenlik kanuna aykırı, iş barışını bozar.

PolitiYol Telegram'da

GÜNÜN YAZILARI

SOSYAL MEDYA

13,609BeğenenlerBeğen
10,450TakipçilerTakip Et
60,616TakipçilerTakip Et
9,284AboneAbone Ol

EDİTÖR ÖNERİSİ

HAFTANIN ÇEVİRİSİ

SON HABERLER