Habertürk TV’de Didem Arslan Yılmaz’ın konuğu olan eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, darbe girişimine yönelik yaptığı açıklamada Cemaat’in ‘beyin takımı’nın hala kendini muhafaza ettiğini iddia etti. Başbuğ, Adalet Yürüyüşü hakkında da açıklamalarda bulundu.
‘ÖRGÜTÜN BEYİN TAKIMI DURUYOR’
Habertürk canlı yayınında “FETÖ’nün lider kadrosu hala duruyor” diyen Başbuğ şöyle devam etti: Bir Adil Öksüz vardı, onu da kaçırdık. Lider kadroyu etkisiz hale getiremezseniz… Örgüt duruyor. Örgütün beyin takımı duruyor. Bunların tekrar aynı noktaya gelemeyeceğinin garantisi yok. Devletin bunu ciddiye alması lazım. ‘Çökertildi’ gibi şeyler duyuyoruz ben buna katılmıyorum. Tam çökertilmesi için lider kadronun çökertilmesi lazım. Lider kadro çökertilmedikçe risk devam ediyor. Hala TSK’da FETÖ’cülerin olduğu söylentileri var. Bunu ciddiye almak lazım.
‘TAMAMEN SIFIRLANDI DEMEK RİSKLİ’
Devlete düşen temel görevin lider kadronun çökertilmesi olduğunu dile getiren emekli orgeneral şunları söyledi: “Burada bir sıkıntı var. Lider kadrosunun hemen hemen büyük bölümü yurt dışında. O ülkelerle ilişkiler önemli. O ülkelerin FETÖ’ye bakış açıları da çok önemli. Devlet burada gücünü kullanmalı. Ekonomik gücü de önemli. Türkiye’deki kaynaklarına büyük boyutta darbe vuruldu. Peki yurtdışındaki kaynaklarını ne yaptık? Bu da düşündürücü bir konu. Türkiye’deki ordu, polis, yargı, bürokrasideki ciddi boyutta temizlik yapıldığına inanıyorum. Ama tamamen sıfırlandı demek riskli. Bunlar etkili bir faaliyette bulunabilir mi ben yorum yapamam ama bu olayı ciddiye almak lazım.”
‘İDDİALAR CİDDİYE ALINMALI’
Bağbuğ, “Yeni bir kalkışma ihtimali var mı?” sorusunu ise “Olabilir. Şu an güncel istihbarat bilgilerine sahip değilim. Bu çeşit iddialar ciddiye alınmalı. Artık bitmiştir, bir şey olmaz demek olmaz. Siz ne yapmanız gerekiyorsa yapın” diye yanıtladı.
ADALET YÜRÜYÜŞÜ
Adalet Yürüyüşü hakkında düşüncelerimi paylaşmak isterim. Bu yürüyüş bir demokratik hakkın kullanılmasıdır ve buna saygı duyuyorum. Bazı hususların eleştiri konusu yapılması da doğal. Eleştiri yaptığımız kadar, bu yürüyüşün hangi amaçla neden yapıldığını da anlamaya çalışın.
Ümit ediyoruz ki yargı bağımsızlığının sağlanmasında ve toplumun adalete olan duyarlılığının artmasında önemli bir rolü olur.
Bu yürüyüş, Türkiye için çok önemli olan bu konulara olumlu katkı sağlar.
Katılanları yargılamak ne kadar yanlış ise, katılmayanları yargılamak da o kadar yanlış.
