Çarşamba, Nisan 24, 2024

İkinci Yüzyıla Çağrı Vizyonu hiçbir kuşağı feda etmeden insani gelişmişliği yakalamayı amaçlamaktadır  

CHP’nin İkinci Yüzyıla Çağrı Vizyonu, AKP iktidarının bugüne kadar ekonomik büyüme ve güvenlik politikaları başlıkları altında geliştirdiği politik paradigmanın çok farklı bir yerinde duruyor. İnsani gelişmişlik değerlerine ve eşitliğe vurgu yapıyor. CHP Sosyal Politikalardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yüksel Taşkın yazdı.

3 Aralık’ta Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun, parti yetkililerimizin ve farklı uzmanların yaptıkları sunumlarda, Türkiye’nin mevcut koşullarından yola çıkarak demokrasi içerisinde refahı ve bölüşüm adaletini yakalayabilmesinin yolları arandı.

Öncelikle sunumların, yıldızı giderek sönen Neo-liberal paradigmadan beslendikleri yönündeki eleştirileri anlamlı bulmadığımı belirtmeliyim. Çağımızın ruhu kamuculuğu işaret etmektedir ve partimiz, son dönemde nicelik ve niteliği daha da artan tüm politika önerilerinde kamuculuk vurgusunu öne çıkarmaktadır.

Sunumlarda “üretim ve zenginleşmeye” çok sık atıfta bulunulduğu doğrudur ama bu vurguların yerleştirildiği bağlam da son derece önemlidir. Bu bağlamın sosyal demokrasinin ilkeleriyle örtüştüğünü düşünüyorum.

Üretim ve güvenceli istihdam hayati önemdedir çünkü toplumuzun yüzde 30’u üretimden kopartılmış ve sadece sosyal yardımlarla ayakta kalabilmektedir. Oysa mevcut anayasanın 49. Maddesi “çalışma hak ve ödevdir” demektedir.

Aslında vizyon belgesini sosyal demokrasinin üç temel ilkesi üzerinden de değerlendirebiliriz: Doğayla uyumlu üretim, güvenceli istihdam ve adil bölüşüm. Bu üç ilke, demokrasi içerisinde insani gelişmişliği yakalamayı hedefler ve kalkınma uğruna hiçbir kuşağın feda edilmesini kabul etmez.

Oysa Türkiye’yi ucuz emek cehennemi yapmak üzerine bir “büyüme” stratejisi kuran mevcut iktidar, eşitsizliği bir kaldıraç olarak kullanmakta ve fedakârlık hep alın teriyle geçinmeye çalışanlara düşmektedir.

Bugün fedakârlık yapanların çocukları da kamusal eğitimden adilce yararlanamadıklarına göre, yoksulluk ve yoksunluğun ebeveynlerinden devralacakları bir miras olması riski son derece yüksektir. İşte biz bu durumu kader olarak görmüyoruz ve siyasi tercihimiz ve önerilerimizle değiştirmeyi hedefliyoruz.

Bu nedenle “ne olursa olsun kalkınma” anlayışının yerine “İnsani Gelişmişlik” fikrini koyuyoruz. Buna göre bir ülkenin kalkınması sadece ekonomik büyümeye indirgenemez.  Uzun ve sağlıklı bir yaşam, eğitimde kalma süresi ve insani yaşam standartlarına sahip olmak da gelişmişliğin temel dinamikleridir. İnsani Gelişmişlik Endeksi (İGE) de aslında bu değişkenlerin ölçülmeleriyle belirlenmektedir.

Tam da bu nedenlerle İnsani Gelişmiş Endeksi en yüksek ülkelerin neredeyse tamamının parlamenter demokrasiye sahip olmaları tesadüf değildir. Ancak güçlü demokrasilerde hiçbir kuşağın harcanamayacağı müzakereci bir ortam mevcut olabilir.

Sahiden de 2021 İnsani Gelişmişlik Raporu’nda ilk sıralarda yer alan ülkelerin İsviçre, Norveç, İzlanda, Hong Kong (Çin), Avustralya, Danimarka, İsveç, İrlanda, Almanya ve Hollanda olmaları anlaşılır bir durumdur.

Aynı listede ABD 21’inci, Türkiye 48’inci, Rusya 52’nci, Çin ise 79’uncu sırada yer almaktadır. Oysa aynı sıralamayı ülkelerin ekonomik büyüklükleri, yani GSYH’lerine göre yaptığımızda, ABD 1’inci, Çin 2’nci, Rusya 9’uncu, Türkiye 20’nci sıradadır.

Ülkemizin GSYH sıralamasının yükselmesi yetmez, İGE sıralamasının da aynı şekilde yükselmesini hedefliyoruz. Vizyon sunumlarında 2030 yılında, Kişi Başına Düşen Milli Geliri 20 bin doların üzerine çıkarma vaadimiz de bu bağlamda anlam kazanmaktadır. Fakat bizim modelimizde gelir arttıkça, eşit ve adil bölüşüm araçlarıyla eşitsizlikler de azalacaktır.

Genel Başkanımız ve parti yetkililerin sunumlarının Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’yle uyumlu olduğunun da altını çizmemiz gerekiyor. Söz konusu 17 hedefi sıklıkla anımsamamızda büyük yarar var:

  1. Yoksulluğa son, 2. Açlığa son, 3. Sağlıklı bireyler, 4.Nitelikli eğitim, 5. Toplumsal cinsiyet eşitliği, 6.Temiz su, hijyen ve halk sağlığı, 7.Erişilebilir ve temiz enerji, 8.İnsana yakışır iş ve ekonomik büyüme, 9. Sanayi, inovasyon ve altyapı, 10.Eşitsizliklerin azaltılması, 11. Sürdürülebilir şehir ve yaşam alanları, 12.Sorumlu tüketim ve üretim, 13. İklim eylemi, 14. Sudaki yaşam, 15. Karasal yaşam, 16. Barış ve adalet, 17. Hedefler için ortaklıklar.

İnsani Gelişmiş Endeksi en yüksek ülkelerin neredeyse tamamının parlamenter demokrasiye sahip olmaları tesadüf değildir. Ancak güçlü demokrasilerde hiçbir kuşağın harcanamayacağı müzakereci bir ortam mevcut olabilir.

Bu hedeflerin ülkemizde etkin ve hak temelli bir sosyal devlet inşa etme hayalimizle de örtüştüğü açıktır. Yine BM Hedefleri, attığımız her adımda gelecek kuşakları da dikkate alabilmemiz için nelere önem vermemiz gerektiğini de net biçimde ortaya koymaktadır.

Aslında bu hedefler, hepimizde olması gereken gezegen bilinciyle de uyumludur. O nedenle evrensel değerleri ıskalamamamız gerekiyor. Yerelliği reddetmeyen bir evrenselliğe vurgu yaptığımız için, ülke içerisindeki siyasi rakiplerimizin çoğundan daha dünyalı ve yerliyiz. Bir bilim insanının, evrensel değerlere ve bilime yaptığı katkıdan ziyade, sadece etnik veya dini kökenine bakılarak yargılandığı vasat bir iklim, bizim hayallerimize yetişemez. Bu yerlilik değil aslında taşralılıktır…

Yukarıdaki ilkelere ve hedeflere baktığımızda, bugün Türkiye’yi dünyanın saygın bir ülkesi yapacak vizyonu bizlerin temsil ettiği açıktır. Yakında ülke içerisindeki bölgesel eşitsizlikleri giderecek, Anadolu’yu yeniden şenlendirecek projelerimizi de açıklayacağız…

Burada vizyonumuzu hayata geçirme sürecimizin dört ana sütununu tekrar anımsatarak, yazının başında çizdiğimiz ilke ve hedeflerle ne derece örtüştüklerini okurların takdirine sunmak istiyorum:

Kurumları ve Kuralları Güçlü Türkiye. Zenginleşen Rekabetçi Türkiye. Zenginliği Adil Paylaşan Türkiye. Temiz ve Yeşil Türkiye.

Kurumları ve Kuralları Güçlü Türkiye sütunun alt başlıkları, demokrasi içerisinde refah ve adalet üretme amacımızı yansıtmaktadır: Güçlendirilmiş Demokratik Parlamenter Sistem, Tarafsız Cumhurbaşkanı, Bağımsız ve Tarafsız Yargı, Liyakate Göre Atama ve Denetim Mekanizmaları, Kamu İhale Kanunu’nda Değişiklik ve Siyasi Ahlak Yasası.

Biz Türkiye’ye geliştirilebilir bir vizyon sunarken, siyasi rakiplerimizin sözleri çoktan tükenmiş durumda. Bırakın içeriğe dair konuşmayı, duygusal istismarı aşmayan algı mühendisliğiyle yetinmek zorunda kaldılar.

Zenginleşen Rekabetçi Türkiye sütunumuzun alt başlıkları, nitelikli ve kalıcı büyümenin ana parametrelerini ortaya koymaktadır: Strateji ve Planlama Teşkilatı, Üniversite-Özel Sektör, Kamu İşbirliği, Bilimsel Özerk Eğitim ve Eğitimde Dijitalleşme, Veri Altyapılarında Yenileme, AR-GE ve Yazılım Teşvikleri, Girişimciye Yönelik Finansal Araçlar ve Dijital Ödeme Sistemleri. Bu alt-başlıklarda toparlanacak politikalar, ithalata bağımlı ihracat döngüsünü kırmak ve katma değeri yüksek ürünler üretebilmek için en önemli araçlarımız olacaktır.

Zenginliği Adil Paylaşan Türkiye sütununun alt başlıkları bölüşüm adaletini sağlayacak mekanizmaları tanımlamaktadır: Aile Destekleri Sigortası, Adil Vergi Yükü Dağılımı, Sendikalaşmaya Destek, Eğitimde Fırsat Eşitliği, Cinsiyet Eşitsizliğiyle Mücadele, Yeniden İstanbul Şözleşmesi ve Bölgesel Yatırımlar.

Temiz ve Yeşil Türkiye sütununun alt-başlıkları, gelecek kuşakların yaşam hakkını da dikkate alan, doğayla uyumlu üretim ve tüketim esaslarını ortaya koyan ve gezegen bilinci önceleyen politika önerileridir: Karbonsuzlaşma Stratejisi, Yeşil Mutabakat, Karbon Vergisi, Emisyon Ticaret Sistemi, Yeşil Finansmana Erişim ve Sürdürülebilir Üretim.

Biz Türkiye’ye tartışılabilir ve elbette daha da geliştirilebilir bir vizyon sunarken, siyasi rakiplerimizin sözleri çoktan tükenmiş durumda. Bırakın içeriğe dair konuşmayı, duygusal istismarı aşmayan algı mühendisliğiyle yetinmek zorunda kaldılar.

Toplum bizim vizyonumuza destek vererek, demokrasi, adalet ve refaha kavuşabilir. Oysa siyasi rakiplerimize verilecek destek, çoktan düşürüldüğümüz üçüncü ligden, daha da aşağıya çekilerek, dördüncü lige savrulmamız anlamına gelecektir…

PolitikYol'da yayınlanan yazılar her gün öğlen mailinizde!

spot_img
PolitiYol Telegram'da

GÜNÜN YAZILARI

SÖYLEŞİLER

SOSYAL MEDYA

13,609BeğenenlerBeğen
10,160TakipçilerTakip Et
60,616TakipçilerTakip Et
9,354AboneAbone Ol

GÜNDEM

ÇEVİRİLER

Bir Cevap Yazın

YAZARIN DİĞER YAZILARI