Perşembe, Nisan 18, 2024

Ik ga leven!

Enes Kara‘nın intiharını sadece cemaat yurtları/evleri seviyesine indirgersek sorunun çözümünden uzaklaşırız.

 Elazığ’da üniversite öğrencisi Enes Kara’nın intiharı ve bunun öncesinde çektiği intihar videosu bana Hollanda’da geçen sene Lale Gül isimli genç Türkiye kökenli kadını ve yaşadıklarını hatırlattı.

Yirmili yaşlarının başlarında olan Lale muhafazakâr/milliyetçi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmişti. Ailesi ile birlikte Amsterdam’da oturan genç kadın, ailesinin dünya görüşüne göre şekillenen çocukluk ve ergenlik döneminin etkisiyle bir arayışa girer.

Ailesinin zorlamasıyla dindar bir yaşam sürmekte ve Hollanda gibi özgürlüklerin olduğu bir ülkede ailesinin baskısı altında yaşamaktaydı. Kendi ifadesine göre yaşadığı bu baskı sonucu bir sorgulamaya giden Lale, hem yaşadığı muhafazakâr çevreyi hem de öncesinde inandığı İslam dinini sorgulamaya başlar.

Bu sorgulamada onun genç bir Hollandalı erkekle tanışması ve belli bir süre aşk yaşamaları da etkili olur. Zira ikisi farklı dinden ve kültürde oldukları için ailesi ve çevresi bunu hoş görmeyecekti. Tabii ki bu ilişki biter ve anladığımız kadarıyla bu Lale’nin üzerinde derin bir etki bırakır.

Flemenkçeyi etkili bir şekilde kullanan genç kadın tuttuğu günlüklerde kendini ifade ediş biçimi ile dikkat çeker ve öğretmeninin teşvikiyle yazmaya devam eder. Bir nevi otobiyografik tarza olan “İk ga leven” yani “Yaşayacağım” adlı romanı yazdığında aslında kendi hayatını ve iç dünyasını yazmıştı. Her ne kadar romanda farklı isimler kullanmış olsa da ailesinin ve çevresinin gerçeği fark etmesi uzun sürmez ve kendisine karşı bir tepki oluşur.

Zira romanda dini ve inanışı sorgulan ve cinsel hazzı doruklarda yaşayan ‘Büşra’nın hayatı anlatılmaktaydı. Romandaki kahramanımız olan Büşra aslında Lale’nin kendisidir. Kitabın basılması sonrasında gerek ailesinden gerekse Hollanda’daki muhafazakâr Türk toplumundan aldığı tepkiler yüzünden bir anda ülke gündemine oturan Lale’ye başta ülkenin siyasetçiler olmak üzere geniş bir destek geldi.

Pek çok genç belki de hayatlarında ilk defa şehir dışına çıkarak üniversite okuyor. Toplum olarak kendine güvensiz bireyler yetiştiriyor ve bu çocuklara hayatlarını idame edecek maddi imkânları bile sağlayamıyoruz.

Kitabı en çok satılanlar listesine girdi. Ailesi ile birlikte yaşadığı için neredeyse odasından çıkamadığı belirten genç kadının yardımına Amsterdam Belediye Başkanı Femke Halsema yetişir ve kendisine hemen bir ev tahsis edileceğini söyler. Kendisine ev tahsil edilmesinde sonra ailesin yanından ayrılan genç kadın istediği ve hayal ettiği hayatı yaşadığını ifade ediyor. Halen Parool gazetesinde de köşe yazarlığı yapan Lale’nin yeni kitap yazma hedefi var.

Lale şanslıydı. Zira yaşadığı aile ve çevre baskısında sığınabileceği bir sosyal devlete sahipti. Maddi imkân ve ekonomik özgürlüğün insanı özgür kılar. Birçok kadın ve genç bu imkânlar sahip olmadığı için çoğu zaman aile ya da eş baskısıyla ya intihar ediyor ya da suça eğilimli oluyor.

Enes Kara‘nın intiharını sadece cemaat yurtları/evleri seviyesine indirgersek sorunun çözümünden uzaklaşırız.

Bugün Anadolu’nun farklı birçok yerinde binlerce çocuk belki de hayatlarında ilk defa şehir dışına çıkarak üniversite okuyor. Zaten toplum olarak kendine güvensiz bireyler yetiştirdiğimiz yetmiyormuş gibi bu çocuklara hayatlarını idame edecek maddi imkânları bile sağlayamıyoruz.

Öğrenciler yetersiz devlet yurtlarının yanı sıra, öğrenciye verilmeyen ya da fahiş fiyata kiralanan evler ile asgari yaşam düzeyinin altında kalıyorlar. Bu yaştaki gençlerin en temel ihtiyacı olan sosyalleşme ise zaten bir lüks. Üniversite okumanın bu kadar masraflı olduğu yerde özellikle dar gelirli ailelerin birçoğu çocuklarını mecburiyetten buralara gönderiyorlar. Devlet yurtlarının yaşanabilir ve sayı olarak yeterli olmadığı ve bir öğrencinin kendi başına hayatını idame edecek kadar maddi bağımsızlığa sahip olmadığı sürece bu sorun çözülmez. Seküler kesimin öğrenci ve ailelerine yeni alternatifler vermeden bütün cemaat/tarikat yurt ve evlerinin kapatma isteği bu pencereden baktığımızda pek makul gözükmüyor.

Diğer bir önemli nokta ise Enes Kara olayının bana açık gelmeyen bir yönü olması. Özellikle sosyal mecrada Enes’in intihar nedenlerinden sadece aile baskısı ve cemaat evinde kalması konuşuldu. Oysa Enes’in bir gelecek kaygısı ve yaşama sevinci kalmamıştı. Tıpkı aileleri KHK ile atılan ve intihar eden çocuklar gibi. Oysa kimse bu çocukları konuşmadı. Gördükleri toplumsal baskı, gelecek kaygısı ve yaşama sevinçlerinin ellerinden alınmasından bahsetmiyor. Oysa bunlar da daha çocuk, hiçbir suç işlememiş sadece ailelerinden dolayı cezalandırılan çocuklar. “Bana Bir Şeyhler Oluyor” adlı tiyatroda Altan Erkekli’nin dediği gibi “Zulüm kimse zalimlik yapmayınca mazlumlarla birlikte biter ama yapmayın! O daha bir çocuk dedi Tanrı.”

Özellikle sosyal mecrada Enes’in intihar nedenlerinden sadece aile baskısı ve cemaat evinde kalması konuşuldu. Oysa Enes’in bir gelecek kaygısı ve yaşama sevinci kalmamıştı.

2016 yılından beri KHK ile hayatları karartılan yüzden fazla kişi intihar etti ve bunların içinde çocuklar da var. 600 kişi de hastalık ve diğer nedenlerle yaşamını yitirdi. Bu insanlar neredeyse tamamı hakkında hiçbir hukuki delil olmadan idari tasarrufla işlerinde atılarak hem sosyal hem de gerçek ölüme mahkûm edildiler. Haydi, yetişkinleri geçtim babası ya da annes KHK’lı ve hapiste olan çocukların intiharına bile kimse ses çıkarmadı. Daha bir iki gün önce 16 yaşında KHK’lı bir babanın çocuğu olan Bahadır Odabaşı intihar etti ve sadece sosyal medyada sınırlı birkaç hak savunucusu andı.

Enes için haklı tepki gösteren hiçbir ünlü ya da siyasetçi bu çocuğu adını bile anmadı çünkü o “ötekiydi.” Bu yüzden şahsen Türkiye’nin asla gerçek huzur ve barışı bulacağına inanmıyorum. Zira bizin toplum olarak evrensel hak ve hukuk anlayışımız yok sadece kendi mahaller veya dünya görüşümüzdeki insanların hakları konusunda veya ucu bize dokunduğu zaman ses çıkarıyoruz.  Keşke Nazım Hikmet gibi “güzel günler göreceğiz çocuklar” diyebilsem ama buna çok uzağız.

[1] Flemenekçe “yaşayacağım”.

PolitikYol'da yayınlanan yazılar her gün öğlen mailinizde!

spot_img
PolitiYol Telegram'da

GÜNÜN YAZILARI

SÖYLEŞİLER

SOSYAL MEDYA

13,609BeğenenlerBeğen
10,160TakipçilerTakip Et
60,616TakipçilerTakip Et
9,354AboneAbone Ol

GÜNDEM

ÇEVİRİLER

Bir Cevap Yazın

YAZARIN DİĞER YAZILARI