Cumartesi, Nisan 20, 2024

İhsan Kamalak yazdı | Mersin’den ulusala bakış: CHP ve 24 Haziran stratejisi üzerine…

Sayın Kemal Kılıçdaroğlu liderliğinde Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), büyük Adalet Yürüyüşünden sonra demokrasi adına çok önemli bir hamle olan 15 milletvekilini İyi Parti’ye vererek sadece kendi seçmen tabanında değil, tüm Türkiye’de vatandaşların gönlünde taht kurdu. 24 Haziran 2018 milletvekili ve Cumhurbaşkanlığı baskın seçimlerinde de, 7 Haziran ve 1 Kasım 2015 genel seçimlerinde olduğu gibi, gündemi belirleyen CHP oldu. Ancak bunlar geçmişte kaldı ve yeni olumlu adımlar atmak gerekir. Bu çerçevede yazının amacı, 24 Haziran’daki iki seçime ilişkin CHP açısından uygulanması gereken strateji üzerine yapılan tartışmalara katkı sağlamaktır.

Çoklu Cumhurbaşkanı aday stratejisi

Cumhurbaşkanlığı seçimine, muhalefetin ilk turda çoklu adayla girmesi daha iyi olur diye düşünüyorum. Çoklu adayla Cumhurbaşkanlığı seçimine gidildiğinde, partiler hem kendi tabanlarını konsolide ederek sandığa çekebilirler hem de kendi güçlerini görürler. Kazananın olmayacağı algısı ile seçmenler ilk turda, Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinde stratejik olarak farklı tercihlerde bulunma durumu ile karşı karşıya bırakılmamış olurlar. Başka bir aday desteklendiğinde, özellikle de parti tabanının kucaklamadığı bir aday ise, memnuniyetsizlik sandığa olumsuz yansıyabilir. 24 Haziran sonrasındaki Meclis çalışmaları için milletvekili sayısı da göz önüne alınmalıdır. Oysa ikinci turda, istenmeyen karşı aday üzerinden, genel başkanların etkisiyle seçmenler sandığa çekilebilir. Aksi durumda, kamuoyunun da etkisi ile yüzde altmış-beş dolayında potansiyeli olan sağ seçmen, Cumhurbaşkanlığı seçiminde stratejik oy verme eğilimine girebilir. Seçim ilk turda sonuçlanmasa dahi, iktidarın alacağı yüksek oy oranı, ikinci turu muhalefet açısından olumsuz etkileyebilir. Bu seçimler, 16 Nisan halk oylamasından farklıdır ve seçmen davranışlarının iyi analiz edilmesi gerekiyor.

CHP kendi adayıyla Cumhurbaşkanlığı seçimine girmelidir

Seçim stratejisi oluşturulurken, Türkiye’de seçmen davranışları göz önüne alınmalıdır. Seçmen davranışları bağlamında, CHP, her iki seçime de tek başına girmelidir. Özellikle Cumhurbaşkanlığı seçimi, sürecin merkezinde yer alacağı göz önüne alınınca, CHP olarak kendi adayıyla seçime girmesi gerekir. Eğer kendi adayıyla seçime girmezse, 2-3 ay boyunca, kamuoyu tartışmalarında gündemde olmayacaktır. Oysa kendi adayıyla Cumhurbaşkanlığı seçimine girerse, kendi duruşunu anlatarak kamuoyunun / kendi seçmenlerinin gündeminde olacaktır. Parti politikalarını anlatan adayın alacağı desteğin büyüklüğü, özellikle Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrasında, önemli sorunların çözümünde referans sunacaktır. Sonraki seçimler de göz önüne alınarak, kamuoyunun dikkatinin CHP’nin üzerinden tutulması gerekir.

Kendi adayıyla Cumhurbaşkanlığı seçimine girmesi, seçim sonrasındaki gelişmeler karşısında CHP’ye olumsuz gelişmeler karşısında kendini koruma olanağı sunacaktır. Seçim sonucu muhalefet lehine olduğunda, hayata geçirilecek çözüm önerileri, CHP çizgisinin dışında olduğunda, kendi seçmen tabanından gelecek eleştirilere yanıt verebilecektir. Bu olasılığın önemle göz önüne alınması gerekiyor, çünkü Meral Akşener veya sağdan seçilecek başka bir adayın bırakın Kürt sorununu, “barış için imza atan akademisyenler”, FETÖ ile hiçbir ilgisi olmadığı halde işten çıkartılan solcuların işlerine dönmeleri veya siyasetin merkezine yerleşmiş tarikatlar konusunda ne düşündüğünü dahi bilmiyoruz. Bunları belki sorun olarak dahi görmüyor olabilirler. Bu tür sorunlar konusunda sağdan seçilen bir Cumhurbaşkanı, CHP tabanının kabul etmeyeceği politikaları uygulama olasılığına karşı hazırlıklı olmak gerektiğini düşünüyorum.

Milletvekili seçimleri stratejisi

24 Haziran seçimlerinin, Cumhurbaşkanlığı seçimi gölgesinde geçeceği varsayımından hareketle, çoklu adayla seçime girmemek milletvekili seçimlerini olumsuz etkileyebilir. Seçmenler, Cumhurbaşkanı adayları üzerinden sandığa gidip-gitmeme veya parti tercihlerini değiştirebilirler. İkili veya üçlü bir yarış, iktidar bloğuna yarayacağından, muhalefetin çıkaracağı milletvekili sayısını olumsuz etkileyebilir. Bu da, 24 Haziran sonrasında Meclis çalışmalarını olumsuz etkileyecektir. Yani 24 Haziran seçim stratejisi içinde milletvekili sayısının artırılması da düşünülmelidir. Ülkenin yeniden inşası açısından, Meclis’te güçlü olmak gerekir.

İyi, Saadet ve Demokrat Parti ittifakı (İSD İTTİFAKI), baraj korkusu olmayacağı için, bu partilerden AKP veya MHP’ye giden stratejik oyların geri dönmesi ile, düşünüldüğünün üstünde oy alma potansiyeli taşımaktadır. Özellikle de, AKP’nin MHP ile işbirliğinden rahatsız olan muhafazakar Kürt seçmen, Saadet partisine yönelebilir ki, bu yönelme ile hem İSD İTTİFAK daha çok milletvekili çıkarabilir hem de iktidar partisi için Cumhurbaşkanlığı seçimini ilk turda kazanmak hayal durumuna gelebilir. HDP’nin parti olarak seçime girdiğinde, yüzde 6-7 civarında olan oyu, on puanın üzerine çıkması unutulmamalıdır.
CHP’nin milletvekili seçimlerine de tek başına girmesi veya İSD İTTİFAKI içinde yer almaması, İSD İTTİFAKI’nı (sağ yelpazede) daha güçlü kılacaktır. Diğer bir ifade ile, bu ittifak içinde CHP’nin yer alması, ittifakın sağ seçmene çekiciliğini olumsuz etkileyebilir. Zira sağ seçmenlerde maalesef CHP karşıtlığı küçümsenmeyecek düzeydedir. İSD İTTİFAKI, AKP, MHP ve BBP’den “komünistlerle işbirliği yapıyorlar” negatif eleştirisine maruz kalabilir. Bu tür bir eleştiri, AKP veya MHP’den rahatsız olan sağ seçmenin, İSD İTTİFAKI’na yönelmesini olumsuz etkileyebilir.

Son olarak, strateji sadece Cumhurbaşkanlığı seçiminin kazanılması üzerine kurgulanmamalı, bu aşamada, sonrası üzerinde de düşünülmelidir. Yani, Cumhurbaşkanlığını seçimini muhalefetin adayının kazanması önemli bir başarı olsa da, hızla dibe doğru ilerleyen ekonomik krizin en az zararla atlatılması üzerine çalışılmalı ve bu çerçevede seçmene geleceğe dair umut verilebilmelidir. Demokrasi, adalet, hukuk devleti inşa edilip, parlamenter sisteme geri dönülebilir, ama bu adımlar ekonomik hamlelerle taçlandırılmaz ise, 24 Haziran’da elde edilecek başarı sürdürülemeyebilir.
23 NİSAN BAYRAMI KUTLU OLSUN. “GÜZEL GÜNLER GÖRECEĞİZ ÇOCUKLAR!”.

PolitiYol Telegram'da

GÜNÜN YAZILARI

SOSYAL MEDYA

13,609BeğenenlerBeğen
10,450TakipçilerTakip Et
60,616TakipçilerTakip Et
9,284AboneAbone Ol

EDİTÖR ÖNERİSİ

HAFTANIN ÇEVİRİSİ

SON HABERLER