Ülkemizde kendi para birimimizin haneleri arttıkça bizim anlayışımızın kıtlaşması ise bir tesadüf değil. Bu, bir halkın gün be gün yoksullaştığının örtülü kanıtlarından biridir.
Pendik Belediyesinin park ihalesi Mavi-Yeşil Turizm’e verildi geçtiğimiz günlerde. İhale bedelini burada yazamadık. Çünkü çoğumuzun okuduğunda bu paranın neye karşılık geleceğini kestiremeyeceğimizden emin oluşumuzun rahatlığına sahibiz. Ülkemizde kendi para birimimizin haneleri arttıkça bizim anlayışımızın kıtlaşması ise bir tesadüf değil. Bu, bir halkın gün be gün yoksullaştığının örtülü kanıtlarından biridir. Bir sınıf, doğanın ana renklerinin adını kullandığı, ama bu renklerin doğada esamesi okunmasın diye kurdukları yapılarıyla yakamızı orta yerinden yırtıyordur ya da. Yakamızın yırtılması ibaresi yerine geçen ana dilimizde ne zenginlikler var değil mi? Onlar da boğazımızda. Şimdilik.
İhaleyi alanlar için bu rakamların komik meblağlar olduğunu ise söylemeye gerek yok. Bazen prestij ya da bir yeri tutma, ekonomik sermayenin önüne geçer rekabet için. Bir sonucu elde etmek, neyi elde ettiğinden önemli olur. Bu yüzden, ihaleyi kazananların motivasyonunun bilmem kaç milyon liradan ibaret olduğunu düşünecek kadar henüz saflaşmadık. Kalıbı bugün 100 TL olmuş beyaz peyniri yiyemiyoruz diye aklımızı yemedik henüz. Olay başka. İdrak edebiliyoruz bunu. Politikayı örebilmenin yolu genellikle bir yere çökmekten geçer. Çitini çeker, hükümranlığına başlarsın. Ödediğin bedeli de genelde hesaba katmazsın. Hele ki kazın geldiği yer ile tavuğun geldiği yer aynı olunca üçe beşe düşmezsin. Bu hükümranlık, genelde seninki gibi bir sürüsünü kapsayan bir sahipliğe aittir. Sahibinin seni sevdiğini, uzaktan da olsa başını okşadığını bilirsin. Sen acaba sürüler içinde hangisisin? Sürmeli olmadığına kalıbımızı basarız.
Bu yüzden gelelim bu ihaleyi kimin aldığına. Bakalım hangi sahipli, “serbest” eşraf bu yarışın kazananı çıkmış. Cevap geliyor, evet: Erol Bulut ile Hasan Aras’a ait Mavi Yeşil Turizm Gıda İnşaat Şirketi, 312 kalem inşaat ile 111 kalem peyzaj işini kapsayan ihalenin talihlisi. Gördüğümüz gibi ortalık kalemden geçilmiyor. Bir duyan olsa ortalık aydınlığa bürünecek sanır. Oysa kazın ayağı öyle değil. Birazdan ülkenin en güzel şehirlerinden birinin belediyesine ait bir yerlerde birileri ortalığı inşaata bulayacak. Yine, saliseler içinde sonsuzuncu kez olduğu gibi İstanbul’da. Erol Bulut, AKP 2018 milletvekili aday adayı. Hasan Aras ise AKP Eyüpsultan İlçe Yönetim Kurulu Üyesi. İlki Sezen Aksu’yu kastederek “kafalarına sıkacağız” demişti. Hatırlayacağızdır. Silahları belli yani bunların.
Bu ihale, zaten mecliste hatta Saray’ın içinde olan kimselerin, buralara daha yakın olacaklarını göstermiyor. Zaten yakının yakınındalar. Bu ihale, ana muhalefete “kaptırılan” şehirde, ilçe belediyelerinden başlayarak diğer seçimlere kadar bariyer kurmayı gösteriyor. Ticaret, siyasetin her hücresinde hep olduğu gibi. Sahiplerin en büyüğü ise, ardındaki küçüklere hem oyalamalık işler vererek onların “tatlı” heyecanını ihmal etmiyor hem de arazisini genişletiyor. Farkındayız.
