Cumhurbaşkanı yeniden aday olabilir mi? Anayasamıza göre HAYIR. Ancak Cumhurbaşkanı geçtiğimiz hafta bir basın açıklamasında “Bir Hukuk var, bir de Guguk!” diyerek, hukuku nasıl da “ti”ye aldıklarını gösterdi. Bir anlamda neyi tercih edeceklerini işaret etti.
Genel seçimlere 105 gün kaldı.
Adına “erken seçim” diyelim ya da adını “yineleme” koysunlar her durumda vaktinden önce yapılacak bir genel seçime az kaldı.
Seçimin öne çekilmesinin makul bir gerekçesi var mı?
Yok.
Gerekçe tek adama endeksli sistemin özüne uygun. İktidarda kalmak, gitmemek üzerine yeni bir hesap, kitap işi. Başka bir şey değil.
Anayasamıza göre erken seçim ya da yineleme kararının alınması iki şekilde mümkün;
- TBMM 3/5 çoğunlukla (360 milletvekilinin kararıyla) erken seçim/yineleme kararı alabilir. Bu durumda Cumhurbaşkanının 2. dönem görevi TBMM tarafından bitmeden sonlandırıldığı için mevcut anayasamıza göre, Cumhurbaşkanı 3.kez aday olabiliyor.
Bu mümkün mü?
Mevcut meclis aritmetiği ve muhalefet partilerinin kararlılığı nedeniyle bu mümkün görünmüyor.
- Cumhurbaşkanı kendisi erken seçim / yineleme kararı alabilir. Böyle bir durumda mevcut anayasamıza göre Cumhurbaşkanı yani Recep Tayyip Erdoğan 3.kez aday olamıyor. Cumhur ittifakının yeni bir aday belirlemesi ve bu yeni aday üzerinde uzlaşmaları gerekiyor.
Cumhurbaşkanı yeniden aday olabilir mi?
Anayasamıza göre HAYIR.
Ancak Cumhurbaşkanı geçtiğimiz hafta bir basın açıklamasında “Bir Hukuk var, bir de Guguk!” diyerek, hukuku nasıl da “ti”ye aldıklarını gösterdi. Bir anlamda neyi tercih edeceklerini işaret etti.
Anayasa profesörleri nasıl yorumluyorlar?
Siyasi partiler ne diyor?
Hepsi boş. Minareyi çalacak olanlar, kılıfı hazırlamışlar. Adını da GUGUK koymuşlar. Görünen o ki anayasa çiğnenecek, hukukun arkasından dolanılacak ve Cumhurbaşkanı 3.kez aday olacak.
Geçtiğimiz hafta içinde, 26 Ocak 2023 tarihinde 6’lı masa liderleri 11. kez bir araya geldiler. İktidarıyla muhalefetiyle tüm Türkiye bu toplantıya kilitlendi. Aday açıklanacak mı sorusundan tutun, masa dağılacak mı ya kadar tahminler havada uçuştu. Aynı gece tüm televizyon kanallarının ortak konusu 6’lı masanın 11. toplantısı oldu.
Yaklaşık 9 saat süren toplantının ardından yapılan açıklama iktidarda kalmak için çırpınanlar dışında herkesi mutlu etti. 11. toplantı ile 6’lı masa “Millet İttifakı” adını aldı. Türkiye’nin yeni öyküsünü birlikte yazmakta kararlılar. Masa dağılmadı, güçlendi.
Millet ittifakının mutlaka yapması gereken, henüz eksik olan ise Türkiye’nin ortak iyisine dair yeni öyküye ilişkin kitlesel heyecanı ve coşkuyu henüz oluşturamamış olmaları. En kısa zamanda Türkiye’nin ortak iyisine dair yeni öyküye seçmeni ortak etmeleri, seçmenlerle birlikte yükselen sinerjiyi oluşturmak zorundalar.
Aday kim olacak sorusu yanıtsız kaldıysa da, önümüzde ki bir ay içinde adayın isminin de ilan edileceği mutlak. Millet ittifakını oluşturan liderler ortak aday konusunda kararlı görünüyorlar. Toplantıdan bir gün önce CHP’li Belediye Başkanlarının CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na destek açıklamaları ise işi kolaylaştırıcı değerde. Millet ittifakının tüm bileşenleri birlikte büyük gücü oluşturmak ve ilan edecekleri adayın kazanması için tüm enerjilerini kullanmak zorunda. Kazanacak kişiyi aday olarak ilan edecekler ve adaylarının kazanması için var güçleriyle çalışacaklar. Aksi durum yani ortak adayın kazanamaması demek, masanın tüm bileşenlerinin birlikte kaybetmesi anlamına gelecek.
Eski adıyla 6’lı masa, yeni adıyla Millet İttifakı’nın liderleri Türkiye siyasetinde yeni bir tarihi, yeni bir öyküyü birlikte yazıyorlar. Bu yeni öyküde, AKP’nin oluşturduğu, hepimizi nefessiz bırakan, kutuplaştırıcı, öfke siyasetinin yerini uzlaşı ve müzakere kültürünün alacağını adım adım izliyoruz. Görüş ayrılıklarını, birbirlerini dinleyerek ve önce Türkiye diyerek çözümlemekte kararlılar.
Türkiye için ortak iyiye dair yeni bir öyküyü birlikte yazmak konusunda kararlılar.
Seçimin öznesi SEÇMEN. Seçmeni ikna eden kazanacak.
İktidar devlet gücüyle her şeyi yapabileceğini, seçimlerde devlet gücünün galip geleceğini sanıyor. Oysa AKP’nin öyküsü bitti. Yeni bir öykü yazmaları mümkün görünmüyor.
Seçmen değişime hazır.
Millet ittifakının mutlaka yapması gereken, henüz eksik olan ise Türkiye’nin ortak iyisine dair yeni öyküye ilişkin kitlesel heyecanı ve coşkuyu henüz oluşturamamış olmaları. En kısa zamanda Türkiye’nin ortak iyisine dair yeni öyküye seçmeni ortak etmeleri, seçmenlerle birlikte yükselen sinerjiyi oluşturmak zorundalar.
Millet İttifakı 30 Ocak’ta güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçişte temel politikalarını açıklayacaklar. Keşke aynı toplantıda bir sürpriz yapıp, ortak aday da açıklansa. Zira geniş katılımlı olacağı muhakkak olan bu toplantının kitlesel heyecanı ve coşkuyu yaratmak için bir fırsat olabileceğini düşünüyorum.
Bu ülkede yaşayan milyonlar sabırsız, “Artık Yeter! Söz milletin” demeye sabırsızlanıyor.
