AGOS Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink suikastına ilişkin birleşen iki davanın ilk duruşması başladı.
Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’nda bulunan 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde saat 10.45’te başlayan duruşmaya, tutuklu sanıklar Ramazan Akyürek, Ali Fuat Yılmazer, Ercan Demir, Özkan Mumcu, Muhittin Zenit ve Yasin Hayal katıldı. Tutuksuz sanıklardan, dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, eski Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun, dönemin Trabzon Emniyet Müdürü Reşat Altay, İstanbul Emniyeti’nin eski İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler ve Erhan Tuncel’in de aralarında bulunduğu 11 tutuksuz sanık ile başka suçtan tutuklu 4 sanık da duruşma salonuna Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı.
CERRAH, ALTAY VE SABRİ UZUN YAN YANA OTURDU
Duruşma salonuna diğer sanıklardan sonra alınan Yasin Hayal’in sakal bıraktığı görüldü. Tutuklu kamu görevlileri ile Dink suikastını azmettirdiği gerekçesiyle hükümlü olan Yasin Hayal ayrı oturtuldu. Duruşma başladıktan sonra salona gelen ve kamuoyunda "Büyük ağabey" olarak bilinen Erhan Tuncel ise tutuksuz sanıkların olduğu bölümde Ahmet İlhan Güler’in yanında oturdu. Tutuksuz yargılanan Reşat Altay, Celalettin Cerrah ve Sabri Uzun’un yan yana oturduğu görüldü. Dink’i öldürmekten hükümlü Ogün Samast’ın da aralarında bulunduğu diğer sanıklar ise duruşmaya katılmadı.
ENGİN DİNÇ DURUŞMAYA KATILMADI
Tutuksuz sanıklardan İstihbarat Daire Başkanı Engin Dinç de, mahkemeye sunduğu mazeret dilekçesinde, terörle mücadele ettiği gerekçesi ile duruşmaya katılamayacağını belirtti.
DİNK AİLESİ DURUŞMAYA GELMEDİ
Dink Ailesi ise duruşmaya katılmadı. Dink Ailesi’ni, aralarında Hakan Bakırcıoğlu’nun da bulunduğu avukatlar temsil etti. Duruşmaya CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ile HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan izleyici olarak katıldı.
KİMLİK TESPİTİ YAPILDI
Ana davayla birleştirilen "Dink suikastında kamu görevlilerinin ihmali" davasına ilişkin olarak sanıkların kimlik tespiti yapıldı. Dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, kimlik sorgusunda, merkez valisi olduğunu belirterek, 8 bin 500 lira aylık geliri olduğunu söyledi.
NEDİM ŞENER SALONDAN ÇIKTI
Öte yandan, Mahkeme Başkanı Canel Rüzgar, ileride tanık olarak dinlenebileceği gerekçesiyle, gazeteci-yazar Nedim Şener’in duruşma salonundan çıkmasını istedi. Bunun üzerine, Nedim Şener duruşma salonundan çıktı.
REDDİ HAKİM TALEBİNDE BULUNDULDU
Sesli ve görüntülü kaydın yapıldığı duruşmada, aralarında Ali Fuat Yılmazer’in de bulunduğu 6 sanık, mahkeme heyetinin bağımsız ve tarafsız olamayacağı gerekçesiyle reddi hakim talebinde bulundu. Mahkeme Başkanı Canel Rüzgar ise reddi hakim taleplerinin karara bağlanmadan dosyada tahliye talepleri dışında bir işlem yapılamayacağını vurgulayarak, tutuklu sanıklara söz verdi.
"15 AYDIR TUTUKLUYUM"
Tutuklu sanık Özkan Mumcu, bir dönem Trabzon Emniyet Müdürlüğü’nde komiser yardımcısı olarak görev yaptığını, Dink cinayetinden 6 ay önce, 6 Temmuz 2006 tarihinde ise askere gittiğini söyledi. Cinayet işlendiği tarihte görevde olmadığını anlatan Mumcu, "Soruşturma savcısına ifade verdiğimde de askerde olduğumu söyledim. İfademin ardından savcı beni odasından çıkardı, 1 dakika sonra tekrar çağırdı ve beni adli kontrol talebiyle mahkemeye sevk ettiğini söyledi. Mahkeme de beni adli kontrol talebiyle serbest bıraktı. Ancak 2 hafta sonra hakkımda aynı gerekçelerle yakalama kararı çıkarıldı. Benim cinayet işlendiği tarihte Trabzon Emniyet Müdürlüğü’nde emniyet müdür yardımcısı olduğum iddia edildi. Ben gerçekten anlatmakta güçlük çekiyorum. 15 aydır tutukluyum. ‘İhmalî davranışla ölüme sebebiyet vermek’ suçundan tutuklandım. İddianameye göre kasten adam öldürmekten yargılanıyorum" dedi.
OSMAN HAYAL: BU ADAMI (YASİN HAYAL’İ) BİR KERE NİYE EMNİYET’E ALMADINIZ?
İddianamede kendisiyle ilgili bölümü okuyan sanık Mumcu, Hrant Dink ile ilgili istihbarat bilgilerini İstanbul Emniyeti’ne bildirdiklerini, Trabzon’da McDonalds’ın bombalanmasının ardından Yasin Hayal ile ilgili çalışma yaptıklarını, Yasin Hayal’i de an be an takip ettiklerini söyledi. Mumcu savunma yaparken, sanıklardan Osman Hayal oturduğu yerden, "Bu adamı (Yasin Hayal’i) bir kere niye Emniyet’e almadınız!" diye bağırdı. Mahkeme Başkanı Rüzgar, Osman Hayal’i uyardı.
"ASKERDEYKEN YASİN HAYAL’İ YAKALAMAM MI GEREKİRDİ YA DA HRANT DİNK’İ KORUMA GÖREVİ BANA MI AİTTİ, BİLEMİYORUM"
"Askere gittikten sonra meydana gelen olayları anlatmak istiyorum" diyen Özkan Mumcu şöyle devam etti: Yasin Hayal, Ogün Samast’ı azmettirmiş. Yasin Hayal silah temin etmiş. Yasin Hayal, Ogün Samast’ı İstanbul’a göndermiş ve Ogün Samast cinayeti işlemiş. Ne öncesinde ne hazırlık aşamasında ben görev almıyordum. Tüm dünyanın takip ettiği davada ilk tutuklanan benim. Askerdeyken Yasin Hayal’i yakalamam mı gerekirdi, Hrant Dink’i koruma görevi bana mı aitti, bilemiyorum! Benimle ilgili iddialar dayanaktan yoksundur. Ben askere gittikten 6 ay sonra Hrant Dink öldürülüyor, 10 yıl sonra ben tutuklanıyorum."
HAKİM, İKİNCİ KEZ OSMAN HAYAL’İ UYARDI
Özkan Mumcu konuştuğu sırada, Osman Hayal yine oturduğu yerden bağırmaya başladı. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Canel Rüzgar, Hayal’i tekrar uyardı ve duruşma düzenini bir daha bozarsa salondan çıkaracağını belirtti.
Özkan Mumcu, "Bir insanın ölmemesi için gayret ederken, 10 yıl sonra kasten öldürmekten yargılanıyorum. Tutuksuz yargılanmayı talep ediyorum Sayın Başkanım" diyerek konuşmasını tamamladı."
(DHA)
