Salı, Nisan 23, 2024

Heykel dışında ne yaptınız?

Toplumda her kim ki ‘heykel diktiler’ diye dalga geçiyorsa lütfen ciddiye almayın… Kendi bilişsel ve zihinsel kapasitesini ortaya koyuyordur. Bu tür kişiler muhtemelen kendi maddi çıkarları için tarlasını, arsasını, ağacını, ormanını, tarihini bile heba etmekten çekinmez.

Bu soru muhalefet partilerini eleştirmek için en sık kullanılan argümanların başında geliyor. ‘Çıkart telefonunu’ cümlesinin ilk versiyonlarından birisidir…

20 senelik iktidarı eleştirmek yerine hiç göreve gelmemiş muhalefeti yap(a)madıkları ile eleştirmek ilginç bir düşünce tarzı olsa gerek.. Yine de bu sorunun cevabını muhalefet partilerine bırakıyorum… Ne yaptılarsa halka anlatsınlar…

Ben konuyu bir başka yönüyle ele alacağım.

Dün gece dünya turum esnasında çekindiğim fotoğraflarıma bir göz attım. Hangi ülkeye gitmiş olursam olayım, gezimi güzelleştiren en önemli anılarımın ya doğanın içinde ya da bir sanat eserinin önünde olduğunu fark ettim.

Heykel özünde birçok insanı değeri, duyguyu ve beceriyi barındırır. Heykel medeniyettir, estetiktir, sanattır.

Bir başka deyişle heykel şantiyeye ve rantiyeye değil, insani duygulara öncelik vermektir.

Şehrin en önemli ve en pahalı alanını ‘sanat için ayırdık’ diyebilme olgunluğudur. Bu anlamda heykel en ahlaklı devlet yatırımdır.

Heykel yapmak beceridir, yetenektir. Kendisine gösterilen yere betondan bir ev dikmeye benzemez, her önüne gelen heykel yapamaz!

Heykel hayal gücüdür. Düşünme becerisi ister. Yaratıcılık yeteneği ister. Zekâ ister…

Düşündüğünüz soyut fikri somutlaştırabilme becerisi ister…

Heykel yapmak kadar heykelin kıymetini bilmek de entelektüel birikim ve beceri gerektirir. Soyut kavramların önemini anlayabilmek için bilişsel ve kavramsal becerilerin gelişmiş olması gerekir.

Toplumda her kim ki ‘heykel diktiler’ diye dalga geçiyorsa lütfen ciddiye almayın… Kendi bilişsel ve zihinsel kapasitesini ortaya koyuyordur. Bu tür kişiler muhtemelen kendi maddi çıkarları için tarlasını, arsasını, ağacını, ormanını, tarihini bile heba etmekten çekinmez. Çünkü sadece somut düşünme becerileri gelişmiştir. Bütün olaylara ‘Ver parayı al malı’ şekliyle baktıkları için heykelin ve sanatın insanlığa sunduğu hizmeti kavrayamazlar.

Bugün Dünya’nın en önemli şehirlerinin en önemli meydanlarında heykeller vardır. En güzel parkları özel kılan içindeki heykeller ve sanat eserleridir.

Dünya’nın en önemli müzelerine gittiğinizde sergilenen en özel parçalar heykellerdir.

Bugün eski dönemlerinin en zengin müteahhitlerini kimse bilmez, tarih sahnesinde esameleri bile okunmaz ama bir Donatello, Michelangelo, Bernini, Rodin yüzyıllar sonra bile saygıyla anılır, eserleri özel koruma altındadır.

Heykel ülkelerin tanıtımı ve turizmi açısından da önemlidir. Özünde bir heykel çalışması olan Trevi Çeşmesi’ni (Fontana di Trevi) görmek için milyonlarca turist İtalya’ya gider. New York’daki Özgürlük Heykeli ülkenin simgesi haline gelmiştir. Dünya’dan onlarca farklı örnek sayabilirim…

Bu anlamda Türkiye Cumhuriyeti ile özdeşleşmiş dünyaca ünlü bir heykelimiz var mı? İlhan Koman’ın muhteşem eseri Akdeniz Heykelini tüm dünyada tanıtamamış olmamız büyük bir eksiklik değil mi? Turistlerin bu heykeli görmek için bile İstanbul’a gelmesi gerekirdi ancak maalesef çoğu turist varlığından habersiz şekilde İstiklal Caddesi’nden yürüyerek geçiyor ve heykeli ziyaret etmiyor bile…

Başlıktaki soruya dönersek…

Heykel dışında ne yaptınız?

Ne yaptık? sorusunun muhatabı ben değilim ama ne yap(a)madığımızı görüyorum. Bu ülkenin mimarisine, kültürüne, sanatına yeterince katkı sunamadık… Bu yüzden daha fazla çalışmamız, her türlü engele karşı daha güzelini, daha estetiğini yapmamız gerekir. Çünkü bir sanat dalı olarak heykel gelişmiş insanın ve toplumların simgesidir.

 

PolitikYol'da yayınlanan yazılar her gün öğlen mailinizde!

spot_img
PolitiYol Telegram'da

GÜNÜN YAZILARI

SÖYLEŞİLER

SOSYAL MEDYA

13,609BeğenenlerBeğen
10,160TakipçilerTakip Et
60,616TakipçilerTakip Et
9,354AboneAbone Ol

GÜNDEM

ÇEVİRİLER

Bir Cevap Yazın

YAZARIN DİĞER YAZILARI