Dünya Sağlık Örgütü tarafından akciğer kanserine sebep olan birinci grup etmen olarak sınıflandırılan PM2.5'in 30 günlük ortalama ölçüm sonuçları 20 µg/m3 olarak belirlendi. Bu, DSÖ’nün insan sağlığı için tanımladığı 5 µg/m3 yıllık kılavuz değerin tam dört katı.
Günlük değerlere bakıldığında, toz kirliliğinin 30 günün 20’sinde DSÖ’nün 24 saatlik kılavuz değeri olan 15 µg/m3 ’ün üzerinde olduğu saptandı. DSÖ, bu 24 saatlik kılavuz değerin bir yılda üç-dört defadan fazla aşılmaması gerektiğini belirtiyor.
Sebebi usulsüz moloz kaldırılması
Bunun kaynağıysa yıkılan binalardan kaynaklı molozların bilimsel yol ve yöntemlere aykırı şekilde kaldırılması. Özellikle molozlardan demirin ayrıştırılması için yürütülen çalışmalar çok yüksek toz salımına yol açıyor.
Uygun olmayan alanlarda, uygun olmayan şekilde istiflenen molozlar şehrin üstünde sürekli bir toz bulutu oluşturarak toz kirliliğinin kalıcı olmasına neden oluyor.
'Kaygı yaratacak' boyutta
Araştırmaya göre toz kirliliği kaygı yaratacak boyutta çünkü 'sorun sadece bugünün sorunu değil': "Uzun vadede toz solunması pnömokonyoz, mezotelyoma ve akciğer kanseri gibi çok ciddi hastalıklara yol açar. Bugün solunan bu tozun etkisi 10 yıllara yayılacak ve bölge halkının gelecekteki sağlığını da derinden etkileyecektir."Ne yapmalı?
TTB'ye göre sorunun çözümü PM2.5 için ulusal limit değerler belirlemek ve uygulamaya koymak.
Birliğe göre 'Sanayiden Kaynaklı Hava Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği'ne inşaat ve enkaz kaldırma sektörleri için de partikül madde sınır değerleri getirilmeli ve bu sınır değerler 'istisnasız olarak' uygulanmalı.