Hep bir hesaplaşma, hep bir aba altından sopa gösterme ergenliği… Kendinden olmayana hayatı zindan etme merakı. Yeter, gerçekten yeter artık.
Yaşanan her olayın ardından şöyle bir durup bakıyorum ve her iktidarın kendi hassasiyetleri üzerinden özgürlüğü kısıtlayan davranışlarından gına geldiğine kanaat getiriyorum. Olmuyor, olmuyor… Bir adım öteye gidemiyoruz. Açıkçası bundan sonra gideceğimizden de şüpheliyim. Hep bir hesaplaşma, hep bir aba altından sopa gösterme ergenliği… Kendinden olmayana hayatı zindan etme merakı. Yeter, gerçekten yeter artık.
Dumanı henüz üstünde olan şarkıcı Gülşen olayı, adeta aklımızla alay edilen bir olay… Gülşen, vakti zamanında verdiği konseri esnasında, İmam Hatip liselerine yönelik uygunsuz sözler sarf etmiş. Sarf ettiği sözler oldukça onur kırıcı ve aşağılayıcı… Lakin anlaşılabilir bir açıklama ve özürle durumu izah etti.
Normal olarak toplum tarafından kınandı, çıkıp özrünü de diledi fakat olayın burada kapanması gerekirken bir bakıyoruz “halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama” suçundan tutuklanmış.
Konseri dinleyenlerden birileri örgüt mü kurmuş? İmama Hatiplilere yönelik eylem mi yapmış? Gülşen’in sözlerinde suça teşvik var mı?
Yahu, kadının sözlerinin üzerinden geçmiş kaç ay. Bu kadar zaman içinde konseri dinleyenlerden birileri gidip de İmam Hatip lisesinde okuyanlara karşı bireysel bir eylem mi yapmış, örgüt mü kurmuş, yürüyüş mü yapmış, taşkınlık mı çıkarmış? Gülşen’in sözlerinde suça bir teşvik mi var?
Tutuklama nedir yahu?
İmam Hatip liseleri ve oralarda eğitim alanlara karşı yaptığı saygısızlığı, Gülşen’i tutuklayarak mı geri alabileceğinizi zannediyorsunuz cidden?
Lütfen… Yeter artık…
Ayrıca, Gülşen’in tutuklanmasını “Sapkın sanatçı bozuntusu Gülşen tutuklandı!” olarak haberleştiren Milli Gazete yönetimine de buradan sitemimi yazmak istiyorum.
Arkadaşlar, olmadı. Hem size hem de gazeteye hiç yakışmadı. Bu dil, rahmetli Erbakan Hoca’nın dili değil. Bu dil, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun dili değil.
Bu dil, İslam’ın dili hiç değil.
Lütfen Akitleşmeyin…
Ben bir imam hatipli olarak size katılmıyorum.Herkes söylediği sözün arkasında duracak ve cezasına da katlanacak.O zaman sövelim sayalım çıkıp özür dileyelim olsun bitsin ne ala iş.Rahmetli Erbakan hoca bu kararı ayakta alkışlardı çünkü imamhatip okulları onun gözbebeğiydi.Sayın Temel bey ve ekibinden elle tutulur bir tepki bile yok asıl acı olan budur vesselam
Cea ve ödül olmaz ise aşağılayıcı söylemlerini hep yaparlar tepki çektiğinde bir özür metni yayınlar unuttuğu veririz derler. Nştekim de bu vakte kadar bu şekilde oluyordu. Sahne arkasında her türlü şeyleri söyleyenler sahne önünde de söylemeye başladılar. Çünkü söylediklerinin geri dönüşüm olarak bir ceza yaptırımı yoktu. Çok fala tepki çekerse bir özür yayınlar biz yine işimize bakarız modundaydılar. İşte sadece bu algıyı yıkmak için cezayı soruştırma elzemdir. Yoksa bşr gğn gelir aleni olarak ‘Allah a inananlar’ diye hakarete başlarlar.