Perşembe, Mart 28, 2024

Haftanın Çevirisi | Olağanüstü zamanlarda finansal istikrar – Kenneth Rogoff

2008 krizinden bu yana finansal sistemdeki gelişmelere rağmen, yürürlüğe konulan bölük pörçük reformlar ihtiyaç duyulanı karşılamakta yetersiz kalmaktadır. Ve karşı konulamaz şekilde büyüyen bir finansal sistem giderek daha zehirli hale gelen politik ortam ile birleştiğinde, bir sonraki büyük finansal krizin düşündüğünüzden daha da yakında gerçekleşeceği anlamına geliyor.

Cambridge- 2008 küresel finansal krizinden on yıl sonra, politika yapıcılar sürekli olarak sistemin bugün çok daha güvenli olduğunu garanti ediyor. İktisadi çözülmenin merkezinde yer alan dev bankalar riskli bahislerinin miktarını azalttı ve herkes yani yatırımcılar, tüketiciler ve merkez bankacıları, hala teyakkuz halindedir. Kural koyucular, bankacılık sektöründe daha fazla şeffaflık ve hesap verebilirliği sağlamak için büyük çaba gösterdi. Ama gerçekten, o kadar güvende miyiz?

Normalde “evet” derdik. On yıl önce patlak veren olgunlaşmış sistemik küresel finansal kriz, yedi yılda bir görülen tipik bir durgunluk gibi değildir. Sistemik krizlerin çok daha düşük sıklıkta olması iki gerçekliği yansıtır: Politika yapıcılar aynı şeylerin tekrar yaşanmasını önlemek için reformlarla karşılık verir, ve normal olarak yatırımcıların, tüketicilerin ve politikacıların en sonuncuyu unutması uzun zaman alır.

Maalesef normal zamanlarda yaşamıyoruz. Otomatik pilot ile kriz yönetimi yapılamıyor ve finansal sistemin güvenliği önemli ölçüde onu yöneten kişilerin liyakatine dayalı. İyi haber, kilit konumdaki merkez bankalarının genel olarak seçkin çalışanlara ve liderliğe sahip olmasıdır. Kötü haber, kriz yönetiminin sadece parasal otoriteyi değil bütün hükümeti ilgilendirmesidir. Ve burada şüphelenmek için çok sayıda nedenimiz var.

Şüphesiz, eğer bir sonraki kriz tamamen en son gerçekleşen gibi olursa herhangi bir politika yapıcı 2008’de oluşturulan taktik kitabını takip edebilir ve tepki büyük olasılıkla en az bir önceki kadar etkili olur. Ama bir sonraki kriz ya tamamen farklı olursa, örneğin ciddi bir siber saldırıdan veya küresel faiz oranlarında, yüksek riskli borçlarından dolayı kırılgan piyasaları sarsan beklenmeyen bir artıştan kaynaklanırsa? Herhangi biri ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin büyük bir çöküşle baş edebilecek beceri ve deneyime sahip olduğunu dürüstçe söyleyebilir mi? Bunu bilmek zor, çünkü Trump’ın başkanlığı süresince Birleşik Devletler’in deneyimlediği tek gerçek kriz Trump’ın başkanlığıdır.

ABD FED Başkanı Jay Powell ve ekibi birinci sınıftır, ama dış kaynaklı bir finansal kriz tehdidi durumunda diğer yetkililer kimler olacak? FED herşeyi kendi başına yapmaya başlayamaz, hükümetin geri kalanının siyasi ve finansal desteğine ihtiyaç duyar. Aslında FED’in 2008 krizinde olduğundan daha az manevra alanı var, çünkü 2010 yılındaki Dodd-Frank finansal reformları, aksi halde bütün sistem çökecek bile olsa özel kurumları kurtarma yeteneğini sınırladı. Hareketsiz bir Kongre bunu yapabilir mi? Ya da belki ABD Hazine Müsteşarlığı’na gelmeden önce Hollywood filmleri çeken Steven Mnuchin 2016 yılındaki “Rules Don’t Apply” filmindeki rolünden edindiği sezgileri kullanabilir.

Avrupa’nın benzer veya daha kötü sorunları var. Popülizmin derin güvensizlik ve ayrışmaları tetiklemesiyle finansal dayanıklılık neredeyse on yıl öncesinden daha düşük. Siyasi seçkinlerin ülkeyi Brexit uçurumunun kenarına getirdiği başlıca küresel finans merkezlerinden biri olan Birleşik Krallık’a bakalım. Zorlu siyasal kararlar ve kıvrak düşünebilmeyi gerektiren bir finansal krizle ustalıkla başa çıkmaları gerçekten beklenebilir mi? Birleşik Krallık Merkez Bankası’nda olduğu kadar Hazine’sinde de çok başarılı görevlileri bulunduğu için şanslı ama en parlak araştırmacılar bile politikacıların onlara güvence vermemesi halinde bir yere kadar iş yapabilir.

Bu arada, İngiliz Kanalı’nın öbür tarafında avro bölgesinin yükünün paylaşılması üzerinden yaşanan derin ayrışma, şiddetli bir stres dalgasının üstesinden gelmek için inandırıcı bir politika uygulamayı zorlaştıracak. Örneğin küresel faiz oranlarındaki önemli bir artış, avro bölgesinin Balkanlaşmış borç piyasalarını kasıp kavurabilir.

Peki bir sonraki büyük finansal krizden önce, hazırlanmak için yeterli zaman bırakan başka bir 20-40 yıl olmayacak mı? İnsan öyle umut ediyor ama kesin olmaktan uzak. Düzenlemeler bankaların riski içermesinde başarılı olmuş olsa bile, riskin başlıca kaynaklarının daha az düzenlenen gölge finansal sisteme taşınması mümkün. Kesin olarak bildiğimiz şey şu ki, küresel finansal sistem, şu anda 200 trilyon doları aşan küresel borç ile genişlemeye devam ediyor. Daha iyi bir finansal regülasyon, riskteki denk artışın içerilmesini sağlamış olabilir ama risk ille de küçülmek zorunda değildir.

Örneğin, “kağıt üzerinde” büyük bankaların daha az riski olmasına rağmen kural koyucular, 2008’de yaşayarak öğrendiğimiz gibi, gölge finans sistemine taşınan ve hızla artabilen riskli borçları takip etmek için çok çalışmalıdır. Kural koyucular bankaların mevduat çekilmesi ve borç devir sorunlarına karşı mücadele etmek için bankaların daha yüksek “likit” tampon varlıklarına dikkat çekmekte hızlıdır. Maalesef, normal zamanlarda “likit” olan varlıklar bir kriz anında çoğu zaman hızla paraya dönüştürülemez.

Politika yapıcılar 2008’den bu yana sistemde iyileştirmeler olduğunu söylemekte haklılar. Ama yürürlüğe konulan bölük pörçük reformlar ihtiyaç duyulanı karşılamakta yetersiz kalmaktadır: Stanford’dan iktisatçı Anat Admati ve Max Planck Institude’dan Martin Hellwig’in de ileri sürdüğü gibi, bankaların özkaynak ihracı ile (veya temettüleri yeniden yatırarak) fonlarından daha büyük pay almaları gerekmektedir. Ne yazık ki karşı konulamaz şekilde büyüyen bir finansal sistem giderek daha zehirli hale gelen politik ortam ile birleştiğinde, bir sonraki büyük finansal krizin düşündüğünüzden daha da yakında gerçekleşeceği anlamına geliyor.

Kenneth Rogoff Harvard Üniversitesi’nde İktisat ve Kamu Politikası profesörüdür ve Finansal İktisat alanında 2011 yılı Deutsche Bank Ödülü’nün sahibidir. 201-2003 yılları arasında IMF’de başiktisatçı olarak bulunmuştur. Bu Defa Farklı: Finansal Çılgınlığın 800 Yıllık Tarihi kitabının ortak yazarı, Ağustos 2016’da yayınlanan The Curse of Cash kitabının yazarıdır.

[Project Syndicate’teki orijinalinden Türkçe’ye PolitikYol için Ekin Değirmenci tarafından çevrilmiştir.]

PolitiYol Telegram'da

GÜNÜN YAZILARI

SOSYAL MEDYA

13,609BeğenenlerBeğen
10,450TakipçilerTakip Et
60,616TakipçilerTakip Et
9,284AboneAbone Ol

EDİTÖR ÖNERİSİ

HAFTANIN ÇEVİRİSİ

SON HABERLER