Haftanın Çevirisi | Lula, Bolsonaro’nun Brezilya’yı geçmişe götürmeye çalıştığını söylüyor – Sam Cowie

Eski sendika lideri ve iki dönem başkanlık yapmış olan Lula görevinin “demokrasi için mücadele” etmek olduğu söylüyor.

Brezilya’nın eski başkanı Luiz Inácio Lula da Silva, ülkesinin yıllar süren zor kazanılmış ilerlemeleri kaybediyor olduğu uyarısında bulunarak, aşırı sağcı lider Jair Bolsonaro karşısındaki muhalefetin başını çekmeye kararlı olduğunu söyledi.

The Guardian’a verdiği röportajda “Bolsonaro Brezilya için ne istediğini şimdiden açık kıldı: son on yılların demokratik ve toplumsal kazanımlarını ortadan kaldırmak istiyor” dedi.

Hapishaneden bırakılmasının ardından geçen iki hafta sonra yabancı bir gazeteye verdiği ilk mülakatta iki dönemin başkanı görevinin “demokrasi için mücadele” etmek olduğunu beyan etti.

“İşçi Partisi geri dönmeye ve ülkeyi yönetmeye hazırlanıyor!” dedi masaya vurarak. Ancak Lula bir sonraki genel seçimlerde başkan adayı olacağına dair herhangi bir belirgin gösterge sunmadı.

“2022’de 77 yaşında olacağım. Katolik Kilisesi 2000 yıllık deneyimiyle piskoposlarını 75 yaşına geldiklerinde  emekli ediyor” dedi.

Brezilya’nın yoksulluktan yalınayak dolaşılan yarı kurak iç bölgelerinde doğmuş eski sendika lideri São Paulo’nun tehlikeli şehir merkezinde yer alan İşçi Partisi merkezine bir düzine insanla el sıkışarak ya da onlarla öpüşerek daldı.

São Paulo’nun sınai çeperinde Brezilya’nın askeri diktatörlüğü zamanındaki metal işçileri grevlerine öncülük etmesinden neredeyse 40 yıl sonra, Lula’nın siyaset için enerjisi ve tutkusu hayret verici.

Ancak Brezilya’nın askeri diktatörlüğünün açık destekçisi, Şili’de Pinochet’nin olduğu kadar Macaristan’da Viktor Orbán gibi otoriter liderlein hayranı olan Bolsonaro hakkında konuşurken biraz insaflı davrandı:

“Umalım ki Bolsonaro Brezilya’yı yok etmesin. Ülke için iyi bir şeyler yapacağını umalım… Ancak şüpheliyim” dedi.

Eski başkan Bolsonaro ve suç örgütleri arasında olduğu iddia edilen bağlar nedeniyle dehşete kapıldığını ifade etti.

Geçtiğimiz yıl, Rio de Janeiro’nun sevilen belediye meclis üyesi Marielle Franco’nun katledilmesinden bu yana Başkanın cinayeti işlediğinden şüphe duyulan ve karanlık paramiliter çetelerle bağlantılı olduğu iddia edilenlerle çekilmiş çok sayıda fotoğrafı ortaya çıktı.

“Bir zamanlar paramiliterler hakkında konuşmak nadir görülen bir şeydi… bugün başkanın paramiliterler tarafından çevrelendiğini görüyoruz” dedi Lula.

Lula’ya göre Bolsonaro’nun sadece ulusal siyaset alanında yanlış yolda yürümüyor.  “Trump’a ve ABD’ye boyun eğmesi… gerçekten utanç verici” dedi.

Lula’nın düşüncelerini, iklim değişikliğinin Marksist bir kumpas olduğuna inanan ve Bolsonaro’nun Dışişleri Bakanı olan Ernesto Araújo yönetimi altında, Brezilya’nın yumuşak gücünün gördüğü zarar karşısında tiksinti duyan bir diplomatlar kuşağı biçimlendiriyor.

“Brezilya’nın imajı bugünlerde olumsuz. Yöneten bir başkanımız değil, 24 saat sahte haberleri tartışan bir başkanımız var” diyor. “Brezilya’nın uluslararası alanda rolünün olması gerekli.”

Lula, Arjantin ve Meksika’da sol eğilimli liderlerin başa geçmesi nedeniyle “heyacanlandığını” ancak Evo Morales’in seçime yönelik hile suçlamaları altında baskıyla istifa ettiği Bolivya’daki mevcut kriz nedeniyle derinden üzüntü duyduğunu söylüyor.

“Dostum Evo dördüncü dönem Başkan olmaya kalkarak bir hata yaptı.” diyor. “Ancak maruz kaldıkları suçtur. Bu bir darbedir – Latin Amerika için bir felaket.”

Lula, her daim 2018 seçimlerine girmesini engellemek için siyasal olarak güdülenmiş olduğunu söylediği tartışmalı yolsuzluk suçlamaları nedeniyle 580 gün hapiste kaldı.

Yakın zaman önce sızdırılan konuşmalar, mahkumiyet kararı veren hakim Sérgio Moro’nun Lula’nın davasındaki savcılarla birlikte dolap çevirdiği görüntüsü sunuyor. Moro daha sonra Adalet Bakanı olarak Bolsonaro yönetimine katıldı.

“Umarım bir gün Moro yalanları nedeniyle yargılanır” diyor Lula.

Lula, hapiste tutulduğu yer olan Curitiba’da polis merkezi karşısında kamp kurmuş olan düzinelerce destekçi sayesinde bu dönemi atlattığını söylüyor.

“Hapisten daha büyük bir kalple çıktım… Aktivistler sayesinde içeride daha keskin bir insan haline gelmedim.”

Serbest bırakılması sonrasında Lula, İşçi Partisi’nin güçlü olduğu kuzeydoğu Brezilya’da Recife’de on binlerce destekçisine seslendi. São Paulo’daki [geçtiğimiz] Cuma günkü bir etkinlik kötü hava şartları nedeniyle son dakikada iptal edildi ancak gelecek yıl çok sayıda miting planlanıyor.

Lula, Dünyada şiddetin en yaygın olduğu ve en eşitsiz ülkelerden birisinde sekiz yıllık dikkate değer bir büyüme ve toplumsal içerilme deneyimlendikten sonra, 2011’de yüzde 90’a yaklaşan bir onay oranına sahipken görevi bıraktı.

Ancak aynı dönem siyasal yelpazenin her iki tarafından şahısların adlarının karıştığı büyük yolsuzluk skandalları dizisi ile kirlenmişti ve aşırı sağın yükselişinin yolunu döşedi.

Daha önce marjinal bir şahıs olan Bolsonaro, Lula’nın hapsedilmesi sonrasında, eksiksiz bir ekonomik gerileme ve siyasal kriz ortasında iktidara yükseldi.

“Kimse Bolsonaro’nun seçileceğini tahmin etmedi, kendisi dahi” diyor Lula.

Bolsonaro’nun zihin sağlığı yerinde olmayan bir adam tarafından bıçaklandığı 2018’in sert seçim sürecine artan kutuplaşma damga vurdu.

“Brezilya’nın, nefret yaymanın insanların gündelik yaşamının bir parçası haline geldiği bir ülkeye dönüşmesinden üzüntü duyuyorum” diyor Lula.

“Ben bir Corinthians taraftarıyım. Ancak Palmeiras taraftarıyla kavga edemem. Onlarla yaşamayı öğrenmeliyim” diye ekliyor, São Paulo’nun en büyük iki futbol takımı arasındaki rekabeti “insanların bir diğerinin farklılıklarını kabul etmesi ve buna saygı duyması gerektiği” hususunda örnek olarak vererek.

Siyasal mücadeleye dönerek durumu daha da kutuplaştıracağına dair iddiaları ise reddediyor.

“İnsanlar Bolsonaro’ya oy verdiler, çünkü esasen Lula aday değildi” diyor. “Bu insanların oylarını yeniden kazanmanın yolu onlarla çokça konuşmak.”

İşçi Partisi sıkışmış ve skandallarla lekelenmişse de Brezilya’da açık bir farkla en popüler parti konumunda.

Ancak aynı zamanda, halkın yüzde 40’ı kadarının hiçbir zaman Lula’nın partisine oy vermeyeceğini söylemesi nedeniyle – Bolsonaro’nun eski partisi PSL’yi takiben – en fazla uzak durulan parti.

“Elbette” diyor Lula kıkırdayarak. “Ancak insanlar diğer oyunculardan çok Pelé hakkında konuşur.”

[The Guardian internet sitesinden alınarak PolitikYol için Ali Rıza Güngen tarafından çevrilmiştir.]