Haftanın Çevirisi | ‘Bu  beyaz yaka karantinası.’ Salgın Amerika’nın sınıfsal bölünmesini nasıl arttırıyor? – Noam Scheiber, Nelson D. Schwartz ve Tiffany Hsu

Bir kişi, yaklaşık 80.000 dolar karşılığında, sağlık sistemine yön veren ciddi sağlık sorunları olan insanlara yardım eden Özel Sağlık Yönetimi ile altı aylık bir plan satın alabilir.

Böyle bir plan, koronavirüs pandemisi sökün etmişken gerçek bir cankurtaran oldu. Firma, müşterilerinin Los Angeles’ta koronavirüs için testler yapmalarını ve yüksek riskli hastalar için oksijen konsantratörü [edinmelerini] sağladı.

Firmanın yönetim kurulu başkanı Leslie Michelson, “En iyi labaratuvar çalışanlarını, doktorları ve hemşireleri tanıyoruz ve süreci etkinleştirebiliyoruz” dedi.

Salgın, bazı açılardan bir eşitleyicidir: Hem prenslerin hem de yoksulların başına bela olabiliyor, ve sağlıklı kalmayı ümit eden hiç kimse sosyal mesafelenmenin sınırlamalarından muaf değil. Ancak virüse karşı Amerikan tepkisi çoğu zaman –sağlık, çocuk bakımı, eğitim, yaşam alanı, hatta internet bant genişliğine erişimde- kamufle edilen çıplak sınıf ayrımını açığa çıkarıyor.

New York’ta hali vakti yerinde olan kent sakinleri sıkışık apartmanları ferah ikinci evlerine gitmek üzere terk etti. Texas’ta zenginler güvenli odalar ve sığınaklar inşa etmek için yüzbinlerce dolar harcıyor.

Ve baştan sona ülkede ulusal birlikten söz edilmesine rağmen olağanüstü zamanlarda herkesin eşit olmadığına dair yayılan bir bilinç var.

Bir şarap şirketi sahibi olan Miamili girişimci Howard Barbanel “Bu bir beyaz yaka karantinasıdır” diye konuştu. “Ortalama çalışan insanlar malları paketliyor ve teslim ediyor, kamyonları sürüyor, yerel yönetim için çalışıyor.”

Hali vakti yerinde olanların ihtiyaçlarını karşılayan [işçilerden] bazıları iyi vatandaşlar olmaya çalıştıklarını vurguluyor. Michelson, koronavirüs testlerini, worried well sendromlular* yerine, sadece Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri tarafından verilen yönergeleri karşılayan hastalar için aldığını vurguladı.

Yine de bir tür pandemik kast sistemi hızla gelişiyor: zenginler yazlık evlerine kapandı; orta sınıflar huzursuz çocuklarıyla birlikte evde mahsur kaldı; işçi sınıfı ekonominin en ön saflarında, -[tabi] yapılacak bir iş varsa- iş ve ebeveynlik talepleri ile sınırları zorlandı.
Long Island’daki ikinci evinden restoran sektöründeki müşterilerine, işten çıkarmaları planladıklarında danışmanlık yapan Manhattanlı bir iş hukukçusu Carolyn Richmond “Şunu anlıyorum ki sahip olduklarımız ve olmadıklarımız var” diye konuştu. “Kendimi suçlu hissediyor muyum? Hayır. Ama çok şanslı olduğumu biliyorum. Benim ve her gün birlikte çalıştığım insanlar arasında büyük bir fark olduğunu anlıyorum.”

Yeni koronavirüsten çok önce başka bir tür eşitleyici teşvik edildi: internet. Teknoloji pazarlamacıları on yıllar boyunca, daha önce onlarsız olan toplum katmanlarına yüksek kalite hizmet getireceğini söyledikleri World Wide Web’in demokratikleştirici gücüne atıfta bulundu.

Bu öngörülerin bazıları gerçekleşti. Son günlerde,ücretsiz bir saygın çevrim içi öğretim izlencesi olan Khan Academy web sitesinde harcanan zaman geçen yılın bu zamanına göre yaklaşık 21/2 kat arttı.

Mart ayında federal hükümet, çok daha fazla insana web üzerinden doktor erişimi sunarak Medicare aracılığıyla telefonla sağlık hizmeti kapsamını genişletti.

Yine de bu hizmetleri erişilebilir kılan teknoloji birçok Amerikalı için erişilemez olmaya devam ediyor. İnternet erişimi ile ilgili veriler kesin olmadığı halde, 2017 yılından, en son Federal İletişim Komisyonu rakamları, hanelerin yüzde 30’unun yavaş bir geniş bant bağlantısının bile olmadığını gösterdi.

Komisyonun Demokrat üyelerinden Jessica Rosenworcel, milyonlarca Amerikalı’nın yalnızca, veri kullanımı konusunda kesin sınırları olan telefonları olduğunu söyledi. “Sınıf çalışmanıza bakmak, bir kağıdı daktilo etmek için mobil cihaz kullanmayı hayal edin” diye konuştu. “Hiçbir ebeveyn çocuğunun öğrenimi için birincil araç olarak onu seçmezdi.”

Ülke genelindeki birçok eyalet gibi Texas’taki Brownsville Independent School District, bu hafta kapılarını kapadığında müfredatının çoğunu çevrimiçi olarak aktarmaya çalıştı. Okullar öğrencilerini, çalışmalarından geri kalmamaları için Google Classroom, Apple Teacher ve Seesaw gibi dijital platformları kullanmaları için teşvik etti.

Ama daha zengin bölgelerden farklı olarak herkesin bildiği gibi inişli çıkışlı internet erişimi vardır. 2018’de hanelerin neredeyse yarısının geniş bant [bağlantısı] yoktu ve bu [Brownsville’i] bir savunma grubu olan National Digital Inclusion Alliance tarafından derlenen en kötü bağlantılı şehirler listesinin en başına koydu.

Bölge yöneticisi Rene Gutierrez “Bölge halkımıza çevrimiçi hizmetler söz konusu olduğunda sınırlıyız” diye konuştu. “Bu, [Brownsville’in] olması gereken yer değil.”

Bu durum birçok aileyi zorluyor. Anahi Rubio, 11, ve annesi internet bağlantısı olmayan bir eve taşındı. Anahi, videokonferans uygulaması olan Zoom’u çalıştıramadığı teyzesinin evinde bir dizüstü bilgisayar kullanırken zorlu erişimle mücadele etti.

Annesi Betsy Rubio, “Çarpma işlemini öğrenmek veya Google’da herhangi birşey aramak için sürekli YouTube’u kullanmanızı söylüyorlar.” “Çevrimiçi, herkes aynı sayfada oluyor. Ama herkesin, benim kızım gibi iyi interneti yoksa [aynı sayfada] olmazsınız. Onun derslerinde geri kalmasından endişe ediyorum.”

Ve internet erişimi refah düzeyi daha düşük olanların karşılaştığı tek zorluk olmaktan uzaktır. Market ve et paketleme gibi sektörlerde [çalışan] 1 milyondan fazla işçiyi temsil eden United Food and Commercial Workers başkanı Marc Perrone, birliğin bu hafta New York’taki yaklaşık 5000 süpermarket çalışanıyla telekonferans (telephone town hall) yaptığında çocuk bakımının en büyük endişe olduğunu söyledi.

Perrone, bir çocuğu evde yalnız bırakma seçeneğini ima ederek “Bazı durumlarda, [çocukların] yaşı yeterince büyükse, kapıyı üzerlerine kitliyorlar- anne ve babası çalıştığı için evde sürekli yalnız kalan çocuklar haline geliyorlar,” diye konuştu.

Darlyne Dagrin, birkaç hafta öncesine kadar, New Jersey Cedar Grove’daki huzurevine çalışmaya giderken 22 aylık oğlunu gündüz bakım evine bırakacaktı. Ancak bakımevi salgın sırasında geçici olarak kapandı, ve ona bakacak bir arkadaş veya akraba bulamadığında işi bırakmak dışında bir seçeneği kalmadı.

Dagrin, Çarşamba günü “Bu hafta iki kere aradım. Beni aradılar ve ‘Daha fazla çağrı kabul etmeyeceğiz. Eğer bir daha ararsan işsiz kalırsın’ dediler” dedi. Haftanın geri kalanında ne yapacağını bilmediğini söyledi.

Maggie Russell-Ciardi, Dagrin’den farklı olarak işe gitmek ve küçük çocuğuna bakım vermek arasında seçim yapmak zorunda değil.New York’ta kar amacı gütmeyen bir danışman ve kısmi zamanlı yoga eğitmeni olan Russell-Ciardi işini – bazen sabahın erken saatlerinde uyanmayı gerektirse de- 3 yaşındaki oğlunun uyku ve oyun programı etrafına yerleştirebilir ve [oğlu] uyanık ve aktif iken bununla idare edebilir.

Artık çevrimiçi yürüttüğü yoga dersleri için “O uyurken benim kendi işimi yapmam daha iyi” diye konuştu. “Ama şu an sanal olsa da yoga topluluğunun bir parçası olduğunu hissederek büyümesini sağlamak güzel. Bu onun için önemli bir eğitim.”

Orta sınıfın hayatını hızla çevrimiçi olarak değiştirme becerisi şaşırtıcıdır. Kabaca 100 öğretim üyesinin her hafta [iş yerinde] yüzlerce öğrenciye eğitim verdiği Brooklyn Müzik Konservatuarı müzik bilgisinin tamamını videokonferansa kaydırdı. Özel derslere katılan öğrencilerin yüzde 95’inden fazlası, okul geçen Cuma yeniden açıldığından beri derslerine kaldığı yerden devam ediyor.

Bir yönetici olan Dorothy Savitch, okulun aksine, 25 yerel devlet okulunda, yoksulluk seviyesinin altında olan çok sayıda çocukla bir müzik eğitimi programı yürüttüğünü söylüyor. Savitch, sonunda bu çocukların yüzde 60’ına ulaşmayı ummasına karşın, üçte birinin program önümüzdeki hafta çevrimiçi olarak devam ettiğinde [derslere] katılacağını ifade ediyor.

Ancak bu salgın anında orta sınıf endişeden azade değildir. Aksine ayrıcalıklı insanlar yoksun oldukları seçeneklerden ciddi bir şekilde haberdar oldu. Manhattan’ın Yukarı Doğu Yakası’nda yaşayan serbest tv yapımcısı Deb Huberman “Hayatımda ilk defa ben ve benden daha zengin arkadaşlarım arasındaki farkı hissediyorum” dedi. “Umutsuzca şehirden ayrılmak istiyorum ama birşey kiralamaya param yetmiyor.”

Huberman, kendi binasındaki komşularının yarısının ikinci evlerine kaçtığını tahmin ediyor. Çoğu Long Island’ın daha az nüfuslu Doğu Yakası’nda bulunan zengin New Yorklu’lara katıldı.

Ailesiyle Brooklyn’deki Park Slope’dan East Hampton’daki yazlık evine taşınan Joe Bilman “[Kentten] ayrılamayan arkadaşlarım ve meslekdaşlarım için suçluluk duyuyorum” dedi. “Kendimizi izole etmenin ve karantinanın bir parçası olmanın daha kolay olacağını biliyorduk. Bir arka bahçemiz var ve çocuklar oraya bisiklet binmek için gidebiliyor.”

Hamptonlular, genelde, daha fazla alan ve sahil manzarası haricinde evin imkanlarını yeniden yaratmayı başardı. Devlet okulları çoğunlukla bireysel çalışmayı çevrimiçi sağlanan [öğretim materyali] ile değiştirirken, Manhattan hazırlık okullarına kayıtlı birçok çocuk geleneksel sınıf formatında, internet üzerinden de olsa öğretmenlerinden ders almayı sürdürüyor.

*Sağlık durumu iyi olmasına rağmen halihazırda hasta olabileceğini düşünen kişileri tanımlayan bir terim.

[ https://www.chicagotribune.com’daki orijinalinden Türkçe’ye Ekin Değirmenci tarafından PolitikYol için çevrilmiştir.]