Haftanın Çevirisi | Dünyayı aşılamalıyız, hemen – Martin Wolf

Herkes için aşının maliyeti bir yuvarlama hatası olacaktır; bu aynı zamanda pandemiyi sonsuza dek bitirmenin tek yoludur

Dünya ekonomisi Covid-19 krizinin derinliklerinden kurtuluyor. Ancak bu kriz, salgın kontrol altına alınana kadar temelli gitmeyecek. Virüs hiçbir sınırı tanımadığı için, heryerde kontrol altına alınmadıkça hiçbir yerde kontrol altına alınamıyor. Alternatifi, sonsuza kadar ulusal hapishanelerde kalmamızdır. Ne yazık ki, liderler bakışlarını kendi ülkelerinden kaldırmazsa alacağımız risk bu olacaktır.

IMF, Dünya Ekonomik Görünümü Ocak Güncellemesi’nde bu yıl küresel ekonomik büyümenin yüzde 5.5 ve 2022’de yüze 4.2 olacağını tahmin etti. Dahası, [IMF]’nin “2021 tahmini önceki tahminine göre yukarı doğru yüzde 0.3 puan revize edildi”. Şimdi, 2020’deki küresel daralmanın da önce beklenenden 0.9 puan daha az olduğu düşünülüyor. Yine de, ikinci dünya savaşından bu yana göreülen en kötü durgunluktu ve kadınlar, gençler, yoksullar, kayıtdışı çalışanlar ve temas-yoğun sektörlerde çalışanlar üzerinde yıkıcı etkileri oldu.

Pandemi öncesi beklentilere göre kayıplar büyüktür ve muhtemelen kalıcıdır. Bunlar bir çeşit “uzun ekonomik Covid” olacaklar. Dünya Bankası’nın Küresel Ekonomik Beklentiler raporunun belirttiği gibi, bu kısmen yatırıma ve beşeri sermayeye verilen zarara bağlıdır. Aynı zamanda, artan kırılganlıkların, özellikle de borçtaki büyük sıçramanın, önceden varolan ekonomik zayıflıklar ile birleşmesine de bağlıdır. Raporun bölümlerinden biri “Hayal Kırıklığının On Yılına Doğru Yolculuk” başlığını taşıyor. Bu makul ve rahatsız edici.

Uzun dönemli ekonomik ve toplumsal zararı sınırlamanın ön koşulu virüsü kontrol altına almaktır. Yalnızca bundan sonra normal hayata dönmeyi umabiliriz. Nitekim, ikinci dünya savaşından bu yana hiçbir olay ulusal özerkliğin sınırlarını daha iyi gösterememiştir. National Bureau of Economic Research tarafından yakın zamanda yayınlanan bir makale “pandeminin 2021’deki küresel ekonomik maliyetinin yüzde 49 kadarı” kendi ülkelerinde evrensel aşılamayı gerçekleştirmiş olsalar bile gelişmiş ülkeler tarafından karşılanacaktır. Bu, ülkeleri birbirine bağlayan üretim ve ticaret ağlarından kaynaklanıyor. Hiçbir ekonomi bir ada değildir.

Dünya Sağlık Örgütü genel direktörü Tedros Adhanım Ghebreyesus’un ileri sürdüğü gibi “aşı milliyetçiliği herkese zarar verir ve hiç kimseyi korumaz”. Dahası içe dönük “tek ülkede sağlık” politikasının maliyetleri dar kapsamlı olarak sadece ekonomik değildir. Aynı zamanda, tüm amaçlar için sınır ötesi seyahatlerde uzun vadeli sınırlamalara işaret eder.

Yine de daha önemlisi epidemiyolojik riski arttırır. Virüs daha fazla yayıldıkça zararlı mutasyonların olma olasılığı artar. Halihazırda bu mutasyonların ortaya çıkması, daha iyi tedaviler geliştirmenin dışında, aşıları uyarlamak için uzun vadeli bir çabaya ihtiyaç olduğunu gösteriyor. Giderek daha açık hale geliyor ki, Covid-19 çok uzun bir zaman ve çok çaba gerektirecek.

Bu, aynı zamanda küresel bir yük de olmalı. Yine de küresel aşılama oranlarına üstün körü bir bakış, bunun yerine yerel nüfusu aşılamak için zengin ülkelerin oldukça önde olduğu bir yarış olduğunu gösteriyor. Büyük zengin ülkeler arasında Birleşik Krallık, 100 vatandaş başına 19.2 doz ile halihazırda önde gidiyor. Küresel rakam sadece 1.7 dozdur.

Politik baskılar gözönüne alındığında bu sonuç kaçınılmaz olabilir –birçok kişinin iddia ettiği gibi, her yerde, daha az savunmasız ve önemli olanlara geçmeden önce savunmasız ve en önemli çalışanları (öğretmenler gibi) aşılamak daha iyi olacaktır.

Yine de kaçınılmaz olmayan şey, dünya için aşı üretme ve dağıtma çabalarının apaçık yetersiz finanse edilmesiydi.

İşler sürerken, küresel olarak aşı üretme ve dağıtma çabasında olan Covax bu yıl 2.3 milyar doz aşıyı sağlamayı umuyor. Ancak bu bile hedef popülasyonunun yalnızca beşte birini kapsayacak ki bu, sürü bağışıklığını sağlamak için çok azdır. Bu yıl planlanan tedarikler ağır şekilde arttı. Gerekli aşıların çoğu 2022 ve 2023’te yapılacak. Bu çok geç. Aslında zaten gelecek yıl itibariyle erken aşılanan kişileri, değiştirilmiş aşılarla yeniden aşılamak çok önemli olabilir.

Para çok önemli bir konudur. Geçen yılın sonunda, yoksul ülkeler lehine aşı satın alan Covax Advance Market Commitment’ın 2.4 milyar doları vardı. O zamandan beri verilen sözlerle, yalnızca bu yılın dozları için ödenmesi gereken 2 milyar dolara daha ihtiyacı var. Olası düzenli yeniden aşılama ihtiyacı ile birlikte toplam aşılama çabası muhtemelen 35 milyar dolardan fazlasına mal olacaktır. Dahası, Covax’ın taraf olduğu, ama aynı zamanda tedavi ve testi de içeren ACT (Covid-19 Araçlarına Erişim) Accelerator’ın bugün 27.2 milyar dolar fon açığı var ve gelecekte yine daha fazlasına ihtiyaç duyacak.

IMF’ye göre, gelişmiş ülkeler Covid-19’a tepki olarak halihazırda fazladan 5.6 trilyon dolar mali harcama duyurusu yaptı. Ve bu toplam mali bedelin yalnızca bir kısmı. Bugün ACT Accelerator’un ihtiyaç duyduğu para bu toplamın yalnızca yüzde 0.5’i. Küresel kullanım amacıyla aşı üretimini ve dağıtımını hızlandırmak için gerekli olan para 100 milyar dolar olsa bile, bu, büyük sağlık ve diğer maliyetler bir yana, pandeminin mali bedelleri ile karşılaştırıldığında bir hata terimi olacaktır.

Bilim insanları aşılar ile mucize gerekleştirdi. Artık dünya liderlerinin yalnızca temel sağduyuyu göstermeleri gerekiyor. Aşının- ve gerekiyorsa yeniden formüle edilmiş aşıların-  hızlandırılmış üretimini ve dağıtımını küresel ölçekte finanse etmek için “ne gerekiyorsa” yapmalıdırlar.

Her türlü normalliği yeniden elde etmemiz için tek yol budur. Hiçbir şeyin bunu engellemesine izin verilmemelidir. Bu küresel bir savaş ve bizim türümüz henüz kazanmadı. Bu, yarından itibaren değişmeli.

[FT’deki orijinalinden Türkçe’ye Ekin Değirmenci tarafından Politikyol için çevrilmiştir.]