Gezi davasında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum edilen iş insanı Osman Kavala'nın davasına, dünyaca ünlü Amerikalı oyuncu George Clooney ve Amal Clooney'in kurduğu Clooney Vakfı müdahil olmaya hazırlanıyor.

Kavala hakkında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından 10 Aralık 2019 tarihinde açıklanıp 11 Temmuz 2022 tarihinde onaylanan kararın icra süreci gelecek hafta bir kez daha Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi gündemine geliyor.

Konuyu 17-19 Eylül günleri düzenlenecek toplantılarında ele alacak Komite'nin Kavala dosyasında gelinen son noktayı inceleyip yeni bir karar alması bekleniyor.

Clooney çifti Osman Kavala davasına müdahil oluyor

DW Türkçe'den Kayhan Karaca'nın haberine göre, ayrıca AİHM'de Osman Kavala ile ilgili ikinci bir yargı süreci daha başlıyor.

Bu sürece insan hakları alanında faaliyet gösteren George ve Amal Clooney'in kurduğu Clooney Vakfı da katılıyor.

Dava küresel bir boyut kazanacak

Osman Kavala, şu an Bakanlar Komitesi gündeminde olan dosyasına ek olarak hakkında Türk mahkemeleri önünde kesinleşmiş yargı kararının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) birçok maddesini ihlal ettiği ve AİHM tarafından hükmedilmiş ihlalin sürdüğü temelinde 18 Ocak 2024 tarihinde ikinci kez AİHM'ye başvurmuştu. Türk hükümetinin bu ikinci başvuruya ilişkin görüş ve savunmasını önümüzdeki günlerde Strasbourg'a iletmesi bekleniyor. 

Türkiye Barolar Birliği, İfade Özgürlüğü Derneği, İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch), Uluslararası Hukukçular Komisyonu ve Amerikalı aktör George Clooney ve eşi insan hakları avukatı Amal Clooney tarafından kurulan the Clooney Vakfı gibi gibi kuruluşlar da bu ikinci davaya müdahil olmak için AİHM'ye başvuruda bulundu.

Clooney Vakfı'nın müdahil olmak için yaptığı başvuru da AİHM tarafından kabul edildi. Vakıf bu kapsamda dava sürecinde AİHM'ye görüş belgesi iletecek.

Destekçiler arasında Bill ve Melinda Gates Vakfı ve Microsoft da var

Clooney Vakfı'nın destekçileri arasinda Bill ve Melinda Gates Vakfı, Microsoft, Versace Vakfı, Smith Aile Fonu, Amerikan Barolar Birliği ve Uluslararası Barolar Birliği de var.

Müdahil kuruluşlar ikinci dava sürecinde Osman Kavala'nın yanında saf tutacak. Bu da ikinci dava sürecinin uluslararası planda daha fazla yankı yapacağı şeklinde okunabilir. İkinci davaya ilişkin olarak AİHM tarafından Strasbourg'da bir duruşma düzenlenip düzenlenmeyeceği ve kararın ne zaman açıklanacağı henüz bilinmiyor. 

Avrupa Konseyi organları ve ulusal ya da uluslararası kuruluşların AİHM gündemindeki davalara müdahil olma hakları bulunuyor. Bu konuda takdir AİHM'ye ait.

Kavala'nın avukatı Komite'den adım atmasını istedi

AİHM'nin kararını uygulamaması sebebiyle Türkiye'yi denetim sürecine alan Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'ndeki görüşmelere de bu hafta devam edilecek.

Ankara’dan kadınlar seslendi: Sokakları güvensiz, kadınları hedef haline getiren, AK Parti gericiliğidir Ankara’dan kadınlar seslendi: Sokakları güvensiz, kadınları hedef haline getiren, AK Parti gericiliğidir

Denetim sürecinde bir yandan Türkiye ile kararı uygulaması için son görüşmeler yapılıyor, öte yandan da Ankara'nın direncinin devam etmesi halinde bundan sonra hangi adımların atılacağı değerlendiriliyor. AİHS'ye taraf olması sebebiyle Türkiye, AİHM kararlarını yerine getirmekle yükümlü. Türkiye, kararı uygulamaması halinde Konsey'den atılmak da dahil yaptırımlarla karşı karşıya gelebilir.

Kavala'nın avukatı, toplantılar öncesi Komite'ye gönderdiği tutum belgesinde AİHM'nin 11 Temmuz 2022 tarihli son hükmünün uygulanması için Ankara'nın şimdiye kadar hiçbir önlem almadığına dikkat çekerek Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nin (AKPM) 12 Ekim 2023 tarihli Osman Kavala kararı gereği Tamamlayıcı Ortak Prosedür başlatılması talebinde bulundu.

Tamamlayıcı Ortak Prosedür, Avrupa Konseyi üyesi devletlerin üyelikten kaynaklanan yükümlülükleri ciddi biçimde ihlal etmeleri durumunda önlemler alınması amacıyla AKPM, Bakanlar Komitesi ve Avrupa Konseyi Genel Sekreteri'nden oluşacak üçlü bir mekanizma şeklinde 2018-2020 yılları arasında tasarlanmıştı.

Prosedür öncelikli olarak ilgili devletle diyalog ve işbirliğini hedefliyor. Bugüne kadar hiçbir üye devlete uygulanmayan prosedür, işletilmesi halinde üç aşamalı bir plana dayanıyor. 

Editör: Haber Merkezi