Genç Parti Genel Başkan Vekili Burçin Şahindur, AK Parti ile CHP arasındaki 'normalleşme' sürecini değerlendirdi.
Şahindur, kalema aldığı yazısında, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in 'normalleşme' söylemini olumlu bulduklarını söyledi: “Türkiye’de içi boşaltılan adalet sisteminin, ekonomik çöküşün, yurttaşların devletine olan güvenlerinin sarsılmasının önüne geçebilmek önemli. Bunlar bir günde iyileşemeyecek yaralar, dahası memleketimizle insanımızın bağını ciddi şekilde yıpratıyor. Bu nedenle ‘normalleşme’ çıkışını, yine Özgür Özel’in 31 Mart sonuçları için ‘Zafer değildir’ çıkışıyla birlikte okuyoruz."
'Ortada duran yalın gerçeğin Özgür Özel’iyle, Ekrem İmamoğlu’suyla, Mansur Yavaş’ıyla ve daha birçok başarılı profiliyle CHP’nin 31 Mart’tan başarıyla çıkması' olduğunu belirten Burçin Şahindur, “Bu tablonun altını fare gibi oymak yerine, Genç Parti’nin yaptığı gibi Türkiye’nin demokratikleşmesi ve normalleşmesi adına üstüne ilave edin. Durduğumuz nokta ve çektiğimiz kırmızı çizgi omurgamızın gereğidir. Eleştirimizi yaparız ama halka ihanet edenlerden olmayız. Haydi, şimdi elinizi yavaşça tetiklerden çekin!” dedi.
Yazıdan öne çıkanlar şöyle:
- Bakınız, içlerinden adı da AKP’nin açılımına çok benzeyen bir partinin lideri, “AKP ve CHP anlaştı” diye ortalığa atmış kendisini. Kaynak ne peki, elbette duyumlar… Bu arkadaşımız, 31 Mart öncesi İstanbul Ataköy’de bir otelde belediye başkan adaylıkları için AKP heyetiyle açık açık görüşüp basın açıklaması yapmadı mı? Bu arkadaşın kurmayları, AKP’nin İstanbul adayı Murat Kurum’un kapısında yatmadılar mı? Şimdi bu parti lideri, Sayın Özgür Özel’i, hele de birkaç hafta önce yüz yüze görüştükleri halde kapalı kapılar arkasında iş görmekle, ego ve güç zehirlenmesiyle suçluyor. Kapalı kapılar ardında her türlü faaliyeti yürüttüklerini bilmesek yutturacaklar…
- Biri “Sen bilmezsin çırak” diyor, bir diğeri kendisini 48 kişiyle yeniden Cumhurbaşkanı ilan edip “Mekanın sahibi geri geldi Sayın Özel, sizi sahneden alalım” diyor, bundan hız alan bir gazeteci de çıkıp “senin çıkarttığın gözlükleri sana yedireceğim” falan deyiveriyor. Arkadaşlar siz aklınızı nerede kaybettiniz? Bu neyin öfke patlaması? Öyle ki, bu saldırılara bakınca “belli ki kuyruk acısı çok derinde” diyorsunuz.
- Sadece Özgür Özel ile de sınırlı değil söz konusu saldırılar. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu da kapsıyor. Halkın ortak dertlerinden biri olan sığınmacı ve kaçakları göndermek üzerine politik stratejisini inşa eden partinin lideri, ortalama olarak haftada bir İmamoğlu’nu hedef alıyor. Ama ne gariptir ki aynı parti lideri, İmamoğlu çeşitli ziyaretler için gittiği Almanya’da kameraların karşısına geçip “Türkiye’yi ve en çok İstanbul’u etkileyen düzensiz göç, sığınmacı ve mülteci meselesini Almanya’da belediye başkanları ve bakanlar ile görüştük” dediğinde çıtını çıkarmıyor. Maksat zarar vermek olsun, ne koparırsam kârdır desin…
- Eleştiri başka şeydir. Belli ki, eleştiriyi bir gömlek yapsak üstüne yakışanı bulamayız bu ülkede. Ancak… Ortada yalın bir gerçek var; o da Özgür Özel’yle, Ekrem İmamoğlu’suyla, Mansur Yavaş’ıyla ve daha birçok başarılı profiliyle CHP’nin 31 Mart’tan başarıyla çıktığıdır. Bu tablonun altını fare gibi oymak yerine, Genç Parti’nin yaptığı gibi Türkiye’nin demokratikleşmesi ve normalleşmesi adına üstüne ilave edin.
- Durduğumuz nokta ve çektiğimiz kırmızı çizgi omurgamızın gereğidir. Eleştirimizi yaparız ama halka ihanet edenlerden olmayız. Haydi, şimdi elinizi yavaşça tetiklerden çekin!