Salı, Nisan 23, 2024

G7 aşılarının başarısızlıkları 600.000 önlenebilir ölüme yol açtı

25 Haziran 2022 tarihli Oxfam International haberi

Son veriler, zengin ülkelerin yeni COVID aşılarının çoğunu hâlihazırda saklamış olabileceğini gösteriyor.

Oxfam ve Halkın Aşı Birliği (People’s Vaccine Alliance) tarafından bugün yayınlanan yeni rakamlara göre G7 ülkeleri tarafından yoksul ülkelere bağışlanması vaat edilen 2,1 milyar COVID aşısının yarısından azı (yüzde 49’u) teslim edildi.

Alman Alpleri’nde gerçekleşen bu yılki G7 Zirvesi’nin başında yayınlanan yeni bir analize göre, 2021’de bağışlanma sözü verilmesine rağmen teslim edilmeyen dozlar düşük ve orta gelirli ülkelerde yaklaşık 600.000 hayat (yani her dakikada bir hayat) kurtarabilirdi.

Bu durumun en ağır suçluları, vaat ettikleri aşı sayısının yarısını bile göndermeyen İngiltere ve Kanada’dır. İngiltere bu ayın sonuna kadar teslim etmeyi taahhüt ettiği 100 milyon dozun sadece yüzde 39’unu fiilen teslim etti. Taahhütlerini yerine getirmek için yıl sonuna kadar vakitleri olsa da, Kanada söz verdiği 50,7 milyon dozun yalnızca yüzde 30’unu ve ABD söz verdiği 1,2 milyar dozun yalnızca yüzde 46’sını gönderdi. “Avrupa Takımı”[1] (Team Europe) 2022’nin ortalarına kadar vaat ettiği 700 milyon dozun sadece yüzde 56’sını, Japonya ise göndereceğini söylediği 60 milyon dozun sadece yüzde 64’ünü teslim etti.

Airfinity’den gelen son veriler, zengin ülkelerin Moderna ve Pfizer/BioNTech tarafından geliştirilen Omicron’a özgü yeni nesil mRNA COVID-19 aşılarının yarısından fazlasını (yüzde 55) hâlihazırda saklamış olabileceğini gösteriyor. Bu, aşılar henüz kullanım onayı bile almamışken pek çok gelişmekte olan ülkenin yeniden aşı kuyruğunun gerisinde kalmasına neden oluyor.

Oxfam Eşitsizlik Politikası Başkanı ve Halkın Aşı Birliği Eş Başkanı Max Lawson konuyla ilgili şunları söylüyor:

Zengin ülkeler COVID aşıları söz konusu olduğunda yoksul ülkelere büyük ölçüde ihanet ettiler. Önce aşı arzının bütününü kendileri için stokladılar, sonra arta kalanları bağışlamaya söz verdiler, ancak bunların da yüz milyonlarcasını asla göndermediler.

Zengin ülkeler Omicron’a özgü yeni nesil aşıları saklarken yoksul ülkelerdeki insanlar yeni varyantlara karşı giderek etkisiz hale gelen aşılarla mücadele etmek zorunda kalacaklar. Bunu düzeltmenin tek yolu ülkelere kendi aşılarını üretme hakkı tanımak ve ölen milyonlarca insandan sonra artık ihtiyaç duyulmayan dozları vermeleri konusunda zengin ülkelere güvenmemektir.

Imperial College London tarafından dün yayınlanan yeni veriler, tüm ülkelerdeki insanların yüzde 40’ının tamamen aşılanmış olması durumunda 2021’de 599.300 ölümün önlenebileceğini ortaya koydu. G7 ülkelerinin sağlayamadığı milyarlarca eksik doz bu hedefe ulaşmak için yeterli olurdu. Neredeyse tüm bu önlenebilir ölümler düşük ve orta gelirli ülkelerde gerçekleşti.

Bugüne değin düşük gelirli ülkelerdeki insanların sadece yüzde 14’ü ve Afrika kıtasındaki insanların yüzde 18’i tam olarak aşılandı; bu, yıl ortasına kadar tüm ülkelerde yüzde 70’lik aşılama hedefinden çok uzak. Imperial College’ın yaptığı araştırma aşılanma oranının bu kadar düşük olmasına rağmen COVID aşılarının Afrika’da 446.400 ve düşük gelirli ülkelerde 180.300 hayat kurtardığını ortaya koydu.

Bunlar olurken AB ve İngiltere liderliğindeki zengin ülkeler DTÖ’nün bir metin yayınlamasını sağlamaya çalışıyorlar. Metin, aşılar, tedaviler ve teknolojiyi kapsayan fikri mülkiyetten feragat edilmesini ve böylelikle gelişmekte olan ülkelerin kendi jenerik aşılarını üretmelerini kolaylaştırmak şöyle dursun, bu konuda daha da fazla bürokratik engel getiriyor ve Pfizer/BioNTech ve Moderna gibi firmaların son derece kârlı tekellerini çok daha büyük ölçüde koruyor. Halkın Aşı Birliği, aşı, test ve tedavi sıkıntısı çeken tüm ülkeleri, mevcut tüm ticaret kuralı esnekliklerini kullanarak ve gerekirse DTÖ kurallarını çiğneyerek hayat kurtarmaya ve pandemiyi sona erdirmeye çağırıyor. G7 ve diğer zengin ulusların söz konusu ülkelerin önlerine çıkmaması gerektiğini söylüyorlar.

Kampanya grupları ayrıca, gelişmekte olan ülkelerin aşı konusunda bağışlara bel bağlama modelinin tamamen kusurlu olduğunu ve aslında hüsrana ve güvensizliğe yol açtığını söylüyor.

Halkın Aşı Birliği Politika Danışmanı Julia Kosgei bu konuda şunları söyledi:

Afrika’da aşı sayesinde yüz binlerce hayat kurtarıldı, ancak çok daha fazla ölüm önlenebilirdi. Aşı programları ancak dozlar zamanında ulaştığında iyi biçimde işledi ve hükümetlerin aşılamayı planlamasına ve büyütmesine olanak sağladı. Ancak birçok ülke ilk dozlarını almak için bir yıl bekledi. Dozlar nihayet ulaştığında, hepsi bir anda, genellikle son kullanma tarihlerine yakın olarak geldiler; bu, sağlık sistemleri hâlihazırda sorunlu olan ülkeler açısından tamamen yönetilemez ve adaletsizdir.

Gelişmekte olan ülkeler artıkları beklemek zorunda kalmak istemiyorlar, kendi aşılarını üretmenin sağladığı güvenilirlik ve saygınlığı istiyorlar. İnsanlar aşıya erişemediği için ölürken zengin ülkelerin kendi ilaç şirketlerinin kârlarını maksimize edebilmesi için dünya çapında aşı üretimini büyütmeyi hedefleyen fikri mülkiyet muafiyeti müzakerelerini durdurması tam bir rezalet. Bu ülkeler ihtiyaç duymadıkları dozları bile zamanında teslim etme zahmetine girmediler ve yarattıkları tahribata bir de aşağılama eklediler.

Zengin ülkeler, herkes için her yerde halk sağlığı adına hareket etme konusunda kendilerine güvenilemeyeceğini gösterdiler. Küresel Güney’den liderlerin meseleyi kendi ellerine almalarının zamanı geldi. Hükümetlerin, küresel fikri mülkiyet kurallarındaki esneklikleri kullanmak veya hayat kurtarmak için bu kuralları çiğnemek olsun, insanlarını korumak için ne gerekiyorsa yapacaklarını umuyoruz.

Halkın Aşı Birliği tarafından yapılan önceki araştırmalar, aşı tekellerinin dünyayı aşılamayı beş kat daha pahalı hale getirdiğini, Moderna ve Pfizer/BioNTech’in ise COVID aşılarından saniyede 1.000 doların üzerinde kâr elde ettiğini ortaya koydu.[2]

G7 bağışları

Bağışlandığı açıklanan aşıların bugüne kadar kaçının teslim edildiğine ilişkin aşağıdaki tabloda yer verilen rakamlar 9 Haziran 202’de Airfinity veri tabanından alınmıştır. Yine tablonun son sütununda kaynaklarıyla gösterilen bağış taahhütleri yalnızca aşı bağışlarını kapsamaktadır ve 2021 G7 zirvesinde verilen taahhütlerin yanı sıra müteakip taahhütleri içermektedir.

Verilere göre, taahhüt edilen aşıların 1.071.932.390’u henüz teslim edilmedi.

Ülke Bugüne kadar teslim edilen doz sayısı Taahhüt edilen doz sayısı Taahhüdün yerine getirilme oranı Taahhüt süresi Taahhüde ilişkin kaynak
Kanada 15.441.410 50.700.000 %30 2022 sonu https://www.doctorswithoutborders.ca/article/uphold-its-covid-19-vaccine-donation-pledge-canada-must-showthereceipts
Japonya 38.477.570 60.000.000 %64 Belirtilmedi https://www.mofa.go.jp/ic/ghp/page4e_001165.html
İngiltere 39.090.930 100.000.000 %39 2022 Haziran https://www.gov.uk/government/news/uk-to-donate-100-million-coronavirus-vaccine-doses
ABD 550.668.340 1.200.000.000 %46 2023’e kadar https://www.state.gov/covid-19-recovery/vaccine-deliveries/
Fransa 67.943.110 120.000.000 %57 2022 ortası https://www.thinkglobalhealth.org/article/billions-committed-millions-delivered
Almanya 116.316.360 175.000.000 %66 2022 sonu http://https/www.auswaertiges-amt.de/de/aussenpolitik/themen/gesundheit/pandemie-bekaempfung
İtalya 56.112.160 100.700.000 %56 Belirtilmedi https://tg24.sky.it/salute-e-benessere/2022/05/12/italia-covid-vaccini-draghi
Avrupa Takımı 395.089.360 700.000.000 %56 2022 ortası https://www.consilium.europa.eu/en/policies/coronavirus/global-solidarity/
Toplam 1.038.767.610 2.110.700.000 %49    

 

Önlenebilir ölümler

Imperial College London tarafından 23 Haziran’da yayınlanan araştırmanın[3] bulgularına göre ülkeler DSÖ’nün tüm nüfusun yüzde 40’ının tam olarak aşılanması hedefine ulaşmış olsaydı 8 Aralık 2020 ile 8 Aralık 2021 arasında 599.300 ölüm önlenmiş olacaktı.

Gelir Grubu %40 hedefine ulaşılmış olsaydı önlenmiş olacak ölüm sayısı
Yüksek gelir 20
Üst orta gelir 51.110
Alt orta gelir 347.500
Alt gelir 200.000

 

Bir yılda 525.600 dakika var; yani düşük ve orta gelirli ülkelerde dakikada 1.14 ölüm önlenebilirdi. Our World in Data’nın Oxfam tarafından analiz edilen verilerine göre, düşük ve orta gelirli ülkelerde kısmen ve tamamen aşılanmış olanlar dikkate alındığında 2022’nin sonunda yüzde 40 hedefine ulaşmak için –herkesin iki doz aşı olacağı varsayılırsa– 961.963.161 doza ihtiyaç duyulmaktadır. G7 ülkeleri tarafından taahhüt edilen eksik doz miktarı ise 1.071.932.390’dır.

Omicron aşıları

Aşı üreticileriyle yapılan aşı sipariş anlaşmaları ve 2022 için Omicron’a özgü mRNA aşılarının tahmini üretim rakamları incelendiğinde, Airfinity’e göre, Pfizer/BioNTech’in üretmesi öngörülen 409 milyon Omicron mRNA aşısının yüzde 61’i ve Moderna’nın üretmesi öngörülen 113 milyon Omicron mRNA aşısının yüzde 36’sı yüksek gelirli ülkelere gönderilecek. Yani 2022’de yeni aşıların toplamda %55’i zengin ülkelerin elinde olacak.

 

(Bu yazı https://www.oxfam.org/en/press-releases/g7-vaccines-failures-contribute-600000-preventable-deaths adresinden Pelin Tuştaş tarafından çevirilmiştir.)

[1] Avrupa Birliği’nin koronavirüs ve sonuçları ile mücadele konusunda üye ülkeleri desteklemek üzere başlattığı oluşum.

[2] Söz konusu araştırmaya şuradan ulaşılabilir: https://www.oxfam.org/en/press-releases/pfizer-biontech-and-moderna-making-1000-profit-every-second-while-worlds-poorest

[3] Söz konusu araştırmaya şuradan ulaşılabilir: https://www.thelancet.com/journals/laninf/article/PIIS1473-3099(22)00320-6/fulltext

PolitiYol Telegram'da

GÜNÜN YAZILARI

SOSYAL MEDYA

13,609BeğenenlerBeğen
10,450TakipçilerTakip Et
60,616TakipçilerTakip Et
9,284AboneAbone Ol

EDİTÖR ÖNERİSİ

HAFTANIN ÇEVİRİSİ

SON HABERLER