İstanbul’da bebekleri anlaşmalı hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan 'Yenidoğan çetesi' soruşturması Türkiye'nin bir numaralı gündem maddesi.

Bebeklerin katledildiği skandala ilişkin çok sayıda soru işareti bulunurken, önceki Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın bu nedenle mi görevden alındığına dair bir iddia gündeme geldi.

Gazeteci Murat Yetkin, yanıt bulamamış sorulara dikkat çektiği yazısında, “Önceki Sağlık Bakanı Koca aslında bu skandal nedeniyle mi Erdoğan tarafından görevden alındı? Skandalın üzerine giden ama sonuç alamayan Memişoğlu mu olmuştu? Yoksa kendisi de bir özel hastaneler zinciri sahibi olan Koca bu skandalı biliyordu da üzerine gidemediği için mi ayrılmak zorunda kalmıştı?” dedi.

Yetkin, AKP’nin ilk kurulduğu dönemde sağlık sistemiyle oy kazandığını ancak artık bu sistemin sırçasının döküldüğüne dikkat çekti.

'Memişoğlu bu skandalı biliyorsa bu kadar zamandır neden harekete geçmemiş'

Murat Yetkin’in yazısı şöyle:

“Bütün bu feci işler olurken, izinlerin, ruhsatların ve işlemlerin onayı ve bilgisi altında olması gereken kişi dönemin Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya bilgi vermekle sorumlu İstanbul Sağlık İl Müdürüdür. O tarihte İstanbul Sağlık İl Müdürü ise Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından Temmuz 2024’te Koca’nın yerine Sağlık Bakanı atanan Kemal Memişoğlu’dur.

Skandalın bu aşamaya gelmesi ardından yanıtını henüz bulamamış sorular var:

Önceki Sağlık Bakanı Koca aslında bu skandal nedeniyle mi Erdoğan tarafından görevden alındı? Skandalın üzerine giden ama sonuç alamayan Memişoğlu mu olmuştu? Yoksa kendisi de bir özel hastaneler zinciri sahibi olan Koca bu skandalı biliyordu da üzerine gidemediği için mi ayrılmak zorunda kalmıştı. Memişoğlu bu skandalı biliyorsa bu kadar zamandır neden harekete geçmemiş ve soruşturma (ve hastane ruhsatlarının iptali) için Büyükçekmece savcısının tehdit edildiğinin ortaya çıkması beklenmişti?

'Acaba sadece yenidoğan hastalarla mı sınırlıdır?'

Bir savcının kendisine haddini bilmez bir avukat ve devletle bağlantılı gizemi veren karanlık bir tip tarafından yöneltilen tehdide pabuç bırakmaması sayesinde patlayan bu skandal İstanbul’un bir kaç ilçesiyle mi sınırlıdır?
Türkiye’nin her yerinde mantar biter gibi açılan, temel hizmetleri dökülürken hepsinde yoğun bakım bölümleri bulunan merdivenaltı hastanelerin sahip ve yetkililerinden başka hangileri bu vahşi kazanç kapısına başvurmuştur?
Sadece yenidoğan skandalı mı?

Ve hayati bir soru daha:

Bu aslında AK Partiye ilk kurulduğunda oy getiren ama artık sırçası dökülen sağlık sisteminin istismara açık özel hastaneler yoğun bakım bölümleri skandalıdır.

Acaba sadece yenidoğan hastalarla mı sınırlıdır?

Yoğu bakım servislerindeki asıl yoğunluğu erişkin, daha açığı ileri yaşlardaki hastalar oluşturmaktadır.

Erişkin yoğun bakım servislerinde neler olmaktadır?

'Aynı zamanda SGK üzerinden devleti, yani bizleri de soymuşlar'

Bu skandalın hakkı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın onayı gerektiren, önceki ve şimdiki sağlık bakanlarının da sorgulanabileceği şekilde kapsamlı bir soruşturmadır.

Ama ondan da önce Sağlık Bakanı Memişoğlu’nun bildiklerini kamuoyuyla paylaşması gerekiyor.

Bir not daha: 12 bebeğin ölümüne yol açanlar aynı zamanda SGK üzerinden devleti, yani bizleri de soymuşlar.

İşten çıkarılan taşeron işçi patronunu öldürdü İşten çıkarılan taşeron işçi patronunu öldürdü

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’a bağlı SGK yetkilileri hiç mi uyanmamış bu soyguna? Sanırım Işıkhan’ın da kamuoyuna bir açıklama borçu var.

Yeter artık. Kolay Türkiye’yi bir korku filmine çevirmeye kimsenin hakkı yok.”