Erdoğan gibi egosu tavan yapmış yirmi yıldır her kararı seçimlerde vatandaş tarafından onaylanmış bir kişiliğin 70 yaşından sonra değişeceğine beni kimse inandıramaz. İktisatçilar “ortodoks mu heterodoks ekonomi” diye tartışıyor ama bence yıllardır Türkiye Erdoks ile yönetiliyor. Yeni dönem başlarken, Erdoğan, ülkenin maliyesini yönetecek uluslararası standartlara sahip bir ekip sözü verdi. Açıklanan bakanlar kuruluna bakınca AKP içinden oluşacak en iyi kabine denilebilir. Cumhurbaşkanı yardımcısı Cevdet Yılmaz ve Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek piyasaları mutlu edecekler olarak öne çıkıyor. Ardından TCMB, SPK, TÜİK gibi kurumların başkanlarının seçiminde de hiç olmazsa kabine özeni gösterilir umut ediyorum. Kabineyi olumlu karşılamakla beraber iki konu kafamı karıştırıyor. Bir - Erdoğan faktörü; İğneden faize, her kararı kendisi alan Erdoğan, gerçekten bu ekibin işine karışmadan durabilir mi!? Son yirmi yıllık icraatları karışacağını söylüyor. Erdoğan gibi egosu tavan yapmış yirmi yıldır her kararı seçimlerde vatandaş tarafından onaylanmış bir kişiliğin 70 yaşından sonra değişeceğine beni kimse inandıramaz. İktisatçilar “ortodoks mu heterodoks ekonomi” diye tartışıyor ama bence yıllardır Türkiye Erdoks ile yönetiliyor. İki - Mevcut dönemin diğer dönemlerden farkı. Ekonominin zıvanadan çıktığında iş başına kurtarıcı getirildiği üç dönemi inceledim. Üç dönemin ortak özelliği ekonomin başına gelenlere, gelir gelmez büyük övgüler yağdırılması ve kısa sürede dövizin düşmesidir. İlki Berat Albayrak dönemidir. İş dünyasının önemli patronlarından ne övgüler yağmıştı. Naci Ağbal, Lütfi Elvan ikilisine ise akademik dünyadan konfetiler atılmıştı. Nurettin Nebati’ye ise mecburiyetten güzel bir iki kelam edildi. Peki ilgili ekonomik kurmayların dönemini inceleyelim; Berat Albayrak dönemi: Bankalardaki DTH toplamı 167 milyar dolar, TCMB politika faizi %16,50 ve bankaların mevduat ortalaması %17 seviyesindeydi. MB faizini %24 seviyesine çekti. Bankaların mevduat ortalaması faizi %40 artarak %27 seviyesine çıktı. DTH 150 milyar dolara gevşedi, dolar kuru 7,24 liradan 5,20 liraya düştü. Lütfi Elvan – Naci Ağbal dönemi: DTH toplamı 235 milyar dolar, MB faizi %9,25, Banka mevduat faiz ortalaması %13,30 civarındaydı. MB faizi %19 seviyesine kadar çıktı. Banka mevduat faiz ortalaması % 36 artarak %18,80 seviyesine geldi. DTH hesap bakiyesi 222 milyar dolara kadar, dolar kuru 8,60 liradan 5,90 liraya kadar düştü. Lütfen iki dönemin ortak özelliğini kaçırmayın. DTH yüksek, kur yüksek ve MB ile Mevduat faizleri birbirine çok yakın seyrediyor. Faiz artışı dövizden çıkış sağlıyor. Nurettin Nebati dönemi: DTH toplamı 238 milyar dolar, MB faizi %14,50, mevduat faizi %19,80 civarındaydı. MB faizi %8,50 ye düştü, mevduat faizi %34 ortalamaya çıktı. DTH bakiyesi 176 milyar dolara düştü. Mart 2021 tarihinden beri en düşük oran. Dolar Dolar 18,30 liradan 13 liraya kadar düşmüştü. Sonrasında DTH’daki çözülme devam etmesine rağmen dolar 21 liraya çıktı. Sorunun vatandaşın elinde döviz tutması olmadığını anlayamadılar. Mehmet Şimşek dönemi: Dolar kuru yüksek mi, düşük mü, gerçek yerinde mi bilemiyoruz. Global oyuncuların tahmini, doların 25 lira ile 30 lira arasında olması gerektiği. MB faizi düşük ama mevduat faizleri ve kredi faizleri yüksek. MB faizini %25 seviyesine çektiler diyelim. Mevduat faizi zaten %30 üstünde. %50 mi olacak? DTH hesaplarında şişkinlik yok.176 milyar dolar ile 2021 Mart dönemindeki kadar. Faiz çıktı diye dolarını satıp faize koşacak sınırılıdır. Mevduat faizi ile MB faizi arasında diğer üç dönem olduğu gibi yakınlık değil, uçurum var. Kimsede döviz kalmamış, herkes KKM. Toplamı 123 milyar dolara yükselmiş. Üstelik Mehmet Şimşek yeni biri değil. 2009 ile 2018 yılları arasında bir şekilde hep ekonomi yönetiminin içindeydi. Bu süre içinde dolar 1,5 liradan 7 liraya çıktı. Kısa Vadeli bahar: Diğer üç dönemdeki kısa vadeli bahar bence bu dönem hiç gelmeyebilir. Şimşek, yastık altına veya yurtdışına giden dövizin piyasaya dönmesini sağlayablir mi? Sanmıyorum. Yabancı gelir mi? Gerçek yatırımcı gelmez ancak, dolar 25 lira üstüne çıkarsa ve tahvil faizleri %20 üstüne çıkarsa “vur kaçcı” yatırımcı üç ile altı ay arasında gelebilir. Türki Cumhuriyetler, Körfez sermayesi gelir mi? Seçim öncesi ellerinden gelen tüm parayı Türkiye’de depoladılar zaten.
Şimşek, yastık altına veya yurtdışına giden dövizin piyasaya dönmesini sağlayablir mi? Sanmıyorum. Yabancı gelir mi? Gerçek yatırımcı gelmez ancak, dolar 25 lira üstüne çıkarsa ve tahvil faizleri %20 üstüne çıkarsa “vur kaçcı” yatırımcı üç ile altı ay arasında gelebilir.
Diyelim ki kısa vade, önemli değil. Orta ve uzun vadeye bakalım. Döviz yukarıda, faiz yukarıda ,enflasyon yukarıda iken, sıkı para ve maliye politikaları uygulanması, kredi kullanımının ve tüketimin aşağı çekilmesi gerekiyor. On ay sonraki seçime Erdoğan böyle bir kıskaçta girmek ister mi? Erdoğan’ın ilk önceliği her zaman olduğu gibi seçimi özellikle, İstanbul’u yeniden kazanmak olacaktır. Köy aynı, muhtar aynı, bir tek vitrin değişik. Bahar çiçeklerini göremeyen muhtarın sinirlenip vitrini dağıtması çok uzun sürmeyebilir. Herkes “Faiz artarsa, Erdoğan Nas’ı anlatamaz seçmenine” diyor. Seçmeni bu detaylara bakmıyor. Erdoğan ne derse kabul görüyor. İlk çeyrek büyüme: Türkiye 2023 ilk çeyreğinde %3,5 beklenirken %4 büyüdü. Yine sanayi üretimi daralırken hizmet sektörü coşmuş. Hane halkı harcamaları %16,2 büyürken yatırım harcamaları %4,9 seviyesinde kalmış. İki yıldır olduğu gibi yine sanayi, tarım, ihracat daralırken ithalat, tüketim artmış. Olmayan parayı dağıtarak ve tüketerek büyüyüp duruyoruz. On ay sonraki seçime bunlardan vazgeçilerek gireceğimize ben inanmıyorum. Dış ticaret açığı Ocak- Mayıs arası 56,1 milyar oldu. Geçen sene aynı dönemde 43,2 milyar dolardı. Yılı 110 milyar dolar açıkla bitirdik. Bu yılı 135 milyar dolar ile 145 milyar dolar arasında bitirmek süpriz olmayacaktır. Euro/USD paritesinde hâlen 1,1250 beklentim var. Eğer bu olursa hem dış ticaret açığında hem cari açıkta göreceli düzelme görülebilir. PİYASA Dolar/TL: Yüksek faize koşacak vatandaş yok. Yüksek dövizi bozup yüksek faize ve ucuz hisseye girecek yabancı yok. Vatandaşta döviz yok, yabancı için hisse ucuz değil. Orta ve uzun vadede doların artmaya devam edeceğini düşünüyorum, kısa vadede ise çok iyimser değilim. Bu hafta 21,20 üstüne oturacaktır. Ekonomi kurmayları çok beğinilirse, 20,75 seviyesine kadar gevşeyebilir. Önümüzdeki altı hafta içinde dolarda %50 ile %70 arası şok bir artış olursa işte o zaman sert çıkış gibi sert geri geliş yaşanabilir ve seçimlere kadar dolar sakinleşebilir. Bist100: 4900 destek, 5300 direnç. Seçim öncesi hafta yabancılar 380 milyon dolarlık satış yapmış yine. Piyasa yeni ekonomi kurmaylarını benimserse yukarı devam eder. Haftayı 5300 puanın üstünde kapatırsak yukarı hareket devam edecektir. Hatta bir miktar yabancı yatırımcı gelecektir. 2 ile 3 milyar dolar borsaya girebilir. 2018 yılında, 2020 yılında ve en son 2021 Kasım ayında bennzer alışlar yaptılar ama en fazla altı ay kalıp güzel para kazanıp gittiler. Yine benzeri olacaktır. Borsa ne kadar çıkar kestiremiyorum, göreceğiz. Ama, bugün borsadaki yabancı payı % 28 civarında; büyük olasılık 2024 yılı ilk çeyreğinde bu oranı %20 seviyesi civarına ineceğini düşünüyorum.
Yüksek faize koşacak vatandaş yok. Yüksek dövizi bozup yüksek faize ve ucuz hisseye girecek yabancı yok. Vatandaşta döviz yok, yabancı için hisse ucuz değil. Orta ve uzun vadede doların artmaya devam edeceğini düşünüyorum, kısa vadede ise çok iyimser değilim.
Altın/ons: Dört hafta önce ; “Çok net Üçlü Tepe görünüyor. 2080 doların üstüne çıkmadığı müddetçe altından uzak durmanızı öneririm. Eğer üçlü tepe formasyonu çalışacaksa bundan sonraki haftaların kapanışı hep 2016 doların altında kalacaktır” tahmininde bulunmuştum. Geçen hafta yukarı hareketlense de haftayı 1947 dolardan kapadı. Formasyon çalışacak mı, görmek için iki haftamız kaldı. Bu süre içinde 2016 doların üstüne hamle yapsa bile haftalık kapanışın altına olması formasyonu kesinleştirir. ABD borç krizi altının yukarı gitmesi için fırsattı. Ekonomik durgunluğun işaretleri fırsattı. Denemedi bile. Fed faiz artışı engelliyor deniyor. 14 Haziran’a kadar bekleyeceğiz mecburen. Euro/USD: Geçen hafta; “1,0680 çok önemli destek ve kırılacağını hiç sanmıyorum” tahminimde bulunmuştum. 1,0635 seviyesini görse de kapanışı 1,0706’dan haftayı kapadı. Yukarıya dönmesi için 1,0790 üstünde haftayı kapatması gerekiyor. DİĞERLERİ Dünya emtia endeksi mayıs ayında tahmin ettiğim gibi 95 puana iniş yolunda ilerliyor. Bitcoin, 29.000 doları geçemiyor, geçemedikçe 26.000 dolar hedefi daha netleşiyor. Brent petrolun 70 ile 78 dolar arasındaki sıkışma devam ediyor. Dolar endeksi 105,30 puanı geçemez demiştim, oradan döndü. ABD'de borç tavanı krizini sonlandı. Önümüzde 14 Haziran’daki Fed faiz görüşmesi var. Piyasa 25 baz artış olasılığını yüksek görürken, Fed yetkilileri Haziran ayını pas geçip gelecek toplantılarda faiz artışı seçeneğini ellerinde tutacaklarının mesajını veriyorlar. Avrupa Birliği’inde enflasyonun bu yıl sonuna doğru gevşeyeceği inancı artmaya başladı. Euro bölgesi Mayıs ayı Tüfe yıllık %6,1 açıklandı. Beklenti %6,3 ve bir önceki ay %7 seviyesindeydi. Bu durum piyasa oyuncularında enflasyonun düşeceği ve ECB yetkililerinin daha güvercin kararlar alacağına inancını artırdı.