Cuma, Nisan 19, 2024

Esin Balıbek yazdı | Türk kadınının siyasetteki yeri

Kadının adı yok !!!

Türkiye’de kadının yeri yok diyebileceğimiz bir zamanda, yer bulmaya çalışıyoruz alanımızda…

Erkeklerin kendi egemenliklerine girilmemesi ölçüsünde çoğunun hemfikir olduğu coğrafyada bazı zincirleri kıramıyoruz.

Kadınken kadın arkadaşlardan destek görememek, bel altı kelimelere maruz kalmak, sadece seçim zamanları kadınların emeğine başvurmak, cinayet, tecavüz, şiddet, öldürme, kıyafete müdahale, nikaha farklı bir anlam katmak gibi kamusal konularda kadına değeri farklı anlamda yansıtmak, ne yazık ki yaşadığımız bu alandaki gerçekler…

Kadının ayaklar üstünde durmasını kanıksayan birçok figürün, kompleks haline getirdiği bu tip davranışlar da hemcinslerimizin çoğu alanda yerinde saymasına neden olabiliyor.

Ev kadını, işsiz kadın, köylü kadın, çalışan kadın, okuyan kadın… gibi çeşitliliğin her yerde olduğu figürler her zaman yerini korumakta.

Genç kadınlarımızın hayata ve sosyal yaşama artık daha farklı bakarak yol almaya çalışması, hür iradelerini daha rahatlıkla ifade edebilmesi okuyan kesimle daha çok artış göstermekte…

Ülkemizdeki birçok parti kadına ve kadın siyasetçiye önem vermekte, katkıda bulunmaktadır.

Ulu önderimiz Atatürk, toplumların kalkınmasını sadece erkeklerin geliştirilmesine dayandırmamış, kadınların da geliştirilmesine büyük önem vermiştir. Bunu sağlamak için olanakların ve gerekli şartların oluşturulmasını sağlamış, 20.yüzyılda Türkiye’de yerel seçimlerde kadınlara seçme ve seçilme hakkı 3 Nisan 1930’da tanımıştır.

Atatürk, Türk kadınının her zaman erkeklere eşit olarak toplumsal yaşamda yerini almalarını istemiş, bu düşüncesini “Kadınlar toplum hayatında erkeklerle beraber yürüyerek birbirinin yardımcısı ve destekleyicisi olacaklardır.” sözleriyle ifade etmiştir.

  1. yüzyıl, Türkiye’de ve dünyada kadınlar açısından önemli eylemlere sahne olmaktadır.

Referandum süreci kadınların etkisinin çok büyük olduğu önemli bir zaman dilimidir. Bu süreç kadın hareketinin durumunu, örgütlenmesi, eylem biçimlerini göz ardı edilemeyecek duruma getirmiştir.

Son 15 yıldır, kadın ve kadın bedeni üzerinden sürdürülen siyaset, her alana yansıyarak kadınların dayanışma ve birlikte hareket etme ruhunu ortaya koymaktadır..

Bu mücadele özellikle son birkaç yıldır daha da geliştirilerek artmaktadır.

Özellikle cinsiyet eşitsizliğinin giderilmesi ve bunun için somut adımların atılması gerekliliği daha çok meydana çıkıyor.

2019 yılının kadın hareketinin daha çok artış göstereceğini görüyoruz.

Kadın liderliğinin eşit şartlarda kılınması ama en başta cinsiyet eşitliğinin sağlanması başlıca konular arasında yer almakta.

Ne yazık ki kız çocuklarının eğitimi ve yetiştirilmesi, özellikle kırsal alanlarda kız çocuklarının ve kadınların yaşam koşullarının daha çok geliştirilmesi konusunda hassasiyet göstermemiz gereken bir zaman dilimindeyiz.

Kadınların daha güçlü, daha dirençli, daha sevgi dolu, daha akılcı ve yaptırım gücü yüksek düşüncelerle ve de daha çoğalarak özellikle siyasette söz sahibi olmaları hem yaşadığımız kentler ve ülkemiz açısından kazançlı bir sürece girilmesinde etkin rol oynayacaktır.

Biz sosyal demokrat düşünce yapısına sahip insanlar olarak, özellikle kadın siyasetçiler konusunda daha seçici ama daha potansiyel sağlayıcı, özellikle diğer partilere oranla kadınlara daha fazla olanak verebilmeliyiz.

Kadınlar eşitlik, adalet, özgürlük, demokrasi… gibi söylemleriyle örgütlenmeyi daha da arttırarak sürdürecektir.

Objektif olarak bakıldığında, kadınlarla yan yana olunamayan hiçbir siyasi oluşum başarılı olamayacaktır.

Diyoruz ki;

Yaşasın tam bağımsızlık, laiklik ve sosyal hukuk devleti

Yaşasın hak, hukuk, adalet…

PolitiYol Telegram'da

GÜNÜN YAZILARI

SOSYAL MEDYA

13,609BeğenenlerBeğen
10,450TakipçilerTakip Et
60,616TakipçilerTakip Et
9,284AboneAbone Ol

EDİTÖR ÖNERİSİ

HAFTANIN ÇEVİRİSİ

SON HABERLER