CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklandığı 19 Mart operasyonlarının ardından yaygınlaşan gençlik eylemlerinden; "Gençlik Dayanışma Konseri" sırasında taşıdıkları "Diktatör Erdoğan" dövizi nedeniyle İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, üniversite öğrencisi Esila Ayık'ın da aralarında bulunduğu 3 kişi hakkında "Cumhurbaşkanına hakaret" suçlamasıyla iddianame hazırlamıştı.
İddianamede, "Şüphelilerin, Türkiye Cumhuriyeti Devleti Cumhurbaşkanına yönelik olarak; 8 Nisan 2025 tarihinde, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın siluetinin yer aldığı ve bir yüzünde ‘Diktatör Erdoğan’, diğer yüzünde ‘Boyun Eğme’ ifadelerinin bulunduğu dövizleri ellerinde tutarak fotoğraf çektirdikleri görüntü izleme ve tespit tutanağından anlaşılmıştır" ifadeleri yer almıştı.
Gençlerle ilgili ilk duruşma Anadolu Adliyesi 77. Asliye Ceza Mahkemesi'nde başladı. Duruşma, tutuklu gençlerin cezaevinden geç getirilmesi nedeniyle 2,5 saat kadar geç başladı.
Duruşmayı tutuklu gençlerin aileleri, Saraçhane protestolarında tutuklanan öğrencilerin ailelerinin kurduğu Anne Baba Dayanışma Ağı, CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, CHP İstanbul İl Kadın Kolları Başkanı Hatice Selli Dursun, öğrencilerin arkadaşları ve çok sayıda avukat takip etti. Çevik kuvvetin de önlem aldığı mahkemeye gazetecilerin çoğu alınmadı.
Ayık, "Belçika'da fotoğrafçılık öğrencisiyim. Bu konsere de fotoğraf çekmek amacıyla gittim. Konserdeki heyecanla benim de bir fotoğrafım olmasını istedim. Oradan bulduğum bir dövizi aldım. Fotoğraf çektirdim... Elimde 5 dakika bile durmadı. Suç olduğunu bilsem böyle bir şey yapmazdım. Üniversitede öğrenciyim. Sınavlarıma giremedim. Böbrek ve kalp rahatsızlığım var. Cezaevi koşulları hastalığım için uygun değildir" dedi.
'Bu konsere de fotoğraf çekmek amacıyla gittim'
Kimlik tespitlerinin ardından Esila Ayık'ın savunmasına başlandı. Katıldığı etkinliğin gösteriden ziyade bir dayanışma konseri olduğunu belirten Ayık, "Belçika'da fotoğrafçılık öğrencisiyim. Bu konsere de fotoğraf çekmek amacıyla gittim. Konserdeki heyecanla benim de bir fotoğrafım olmasını istedim. Oradan bulduğum bir dövizi aldım. Fotoğraf çektirdim" dedi. Hakim bu sırada "Elinize aldığınız şeye bakmadınız mı ne yazıyor burada diye, bakmadınız mı, çocuk değilsiniz. Başkasının neden fotoğrafınızı çekmesine izin verdiniz?" diye sordu.
Esila, bu soru üzerine savunmasına şöyle devam etti:
* Birinden fotoğrafımı çekmesini istedim. Dövizi aldığım kişiyi tanımıyorum. Elimde 5 dakika bile durmadı. Suç olduğunu bilsem böyle bir şey yapmazdım. Üniversitede öğrenciyim. Sınavlarıma giremedim. Böbrek ve kalp rahatsızlığım var. Cezaevi koşulları hastalığım için uygun değildir.
'Esila’nın sağlık durumu kritik'
Esila Ayık'ın avukatı Göksun Canberk Uluğ da "Esila’nın sağlık durumu kritik. Kalbinden fenalaşıp acile kaldırıldı. 50 kişilik koğuşta kalıyor. Aynı tuvaleti banyoyu kullanıyorlar. Böbrek rahatsızlığı var. İdrar yolu enfeksiyonu kapma ve böbrek rahatsızlığının ilerleme durumu söz konusu" dedi.
Uluğ, Ayık'ın tahliyesini istedi.
Üç öğrenci de tahliye edildi
8 Nisan'da Kadıköy Dayanışma Sahnesi'nde düzenlenen etkinlikte, Cumhurbaşkanı Erdoğan aleyhine döviz taşıdıkları gerekçesiyle tutuklanan üniversite öğrencileri Esila Ayık, Arda Öğüşlü ve Mehmet Efe Erdoğan hakkında, bugün yargılandıkları davanın ilk duruşmasında tahliye kararı verildi.