Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, "Elbette herkesle her şeyi konuşmaya varız, ancak kapımız, teröristlere de terör örgütünün güdümünde siyasetçilik oynayanlara da kapalıdır" dedi. Erdoğan bugünkü konuşmasıyla, 'Kürt sorunu'nda DEM Parti'yi 'muhatap' almayacağını belirtti. Cumhurbaşkanı, 'oturup konuşacağı' kimseler içinse 'devletin bekasına saygı duyma', 'terörle araya mesafe' koyma gibi şartlar sıraladı.

Partisinin Diyarbakır mitinginde konuşan Erdoğan, özetle şunları dedi:

  • Tek sermayesi sizlerin oyları olan DEM, benim Kürt kardeşlerimin iradesini işporta pazarına çıkarmıştır. Bu pazarlıkta eser ve hizmet derdi yok. Milletimizin birliğine, vatanımızın bütünlüğüne, devletimizin bekasına saygı duyan herkesle oturur konuşuruz.
  • Emperyalistlere kuklalık etmeyen herkesle oturur konuşuruz. Terörün her çeşidine mesafe koyan herkesle oturur konuşuruz. 85 milyonun huzuru için bir şey yapılacaksa, şimdi hemen yapılmalıdır. Türkiye'ye 40 yıl boyunca terörle bedel ödetildi, bir 40 yıl daha buna tahammülümüz yok.
  • Elbette herkesle her şeyi konuşmaya varız, ancak kapımız, teröristlere de terör örgütünün güdümünde siyasetçilik oynayanlara da kapalıdır.
  • İstanbul'da ne kadar marjinal ideoloji mensubu varsa getirip Kürt kardeşlerimin başına patron yapanlarla artık gidilecek bir yol kalmadığına inanıyoruz.

DEM Parti'de ikircikli 'muhatap' tartışması

DEM Parti'de bir süredir 'barış ve çözüm' için Tayyip Erdoğan ve PKK lideri Abdullah Öcalan 'muhatap' olarak gösteriliyordu. Eski HDP eş genel başkanı Selahattin Demirtaş ve hücre arkadaşı Selçuk Mızraklı, ‘Kürt Sorununda Çözüm ve Barış Konferansı’na gönderdikleri mesajlarında ‘barışın muhatabı’ olarak Erdoğan ve PKK lideri Abdullah Öcalan’ı göstermişti. DEM Parti Mardin adayı Ahmet Türk de 17 Mart’ta ‘Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la bir araya gelmelerinin mümkün olmadığını’ söylemişti: “MHP’yle ittifakları olduğu müddetçe de bu gündeme gelmez. Ancak MHP’den koparlarsa mecburen yeni bir yol izleyecekler.” Son olarak 21 Mart’ta Diyarbakır Nevruz kutlamalarında konuşan Kürt siyasetçi Leyla Zana, “Hep beraber seçimden sonra, barış ve özgürlüğün yolunu açacağız” demişti. Öte yandan partinin önde gelen bazı isimleri de Erdoğan'la 'yol yürünmeyeceği' görüşünü dile getirmişti.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, 24 Mart'ta AK Parti’nin Kürtlere hayal sattığını söylemişti: “Bunu bir seçim propagandası olarak uyguluyor. ‘1 Nisan’dan sonra çözüm süreci başlayabilir’, ‘1 Nisan’dan sonra bir şeyler olabilir’ mesajını üstü örtük bir biçimde veriyor. Bölgede böyle bir algı yaratıyor.” DEM Parti Ankara Büyükşehir Belediyesi eş başkan adayı Gültan Kışanak da 26 Mart'ta “Seçimden sonra yeni bir sürecin başlama ihtimali çok zayıf” demişti: “AKP iktidarının bizlere ne yaşattığını biliyoruz. Hala da yaşıyoruz.”
Eski HDP eş genel başkanı ve DEM Parti Muş Milletvekili Sezai Temelli de 26 Mart'ta “Erdoğan’ın ipiyle artık kuyuya inilmez. O kuyuya inenler orada kalır” demişti.
Editör: Altan Sancar