Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen 8 Mart Dünya Kadınlar Günü programında konuştu.

Hacettepe Üniversitesi'nde eylem ve etkinliklere yasaklama Hacettepe Üniversitesi'nde eylem ve etkinliklere yasaklama

Erdoğan, kadın haklarının iktidarları döneminde geliştiğini öne sürerek 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde İstanbul Sözleşmesi'ni hedef aldı ve "Ana muhalefet partisinin İstanbul Sözleşmesi ile ilgili iddialarının hiçbir temeli bulunmuyor" sözlerini sarf etti.

Erdoğan, "Terör belasını defedeceğiz. Terörün karanlık ve kanlı gölgesinin ülkemizin ve bölgemizin üzerinden çekildiği, kardeşliğin egemen olduğu huzurlu, güvenli günleri hep beraber göreceğiz" dedi. Erdoğan, kadın haklarının iktidarları döneminde geliştiğini söylerken, "Ana muhalefet partisinin İstanbul Sözleşmesi ile ilgili iddialarının hiçbir temeli bulunmuyor" dedi.

Erdoğan, CHP'yi 'kadın düşmanı bir parti' olarak nitelendirdi.

Erdoğan şunları söyledi:

* Dün meclis üyesi hanım kardeşimize yönelik sergilenen küstahlık ve faşizm, 28 Şubat zihniyetinin CHP'de hala devam ettiğini bir kez daha göstermiştir. Kadınlara had bildirme edepsizliği bir CHP geleneğidir. CHP'nin genlerine işlemiştir. Aradan geçen onca süreye rağmen hiç değişmemiştir. Dün tekrar görüldüğü üzere, CHP kadın düşmanı bir partidir.

* CHP, kadınların fikirlerini özgürce ifade etmesine tahammülü olmayan, baskıcı, nobran, faşist bir siyasi teşekküldür. CHP kadın düşmanlığıyla maruf zihniyetinden ne kadar erken kurtulursa, bünyelerindeki rezillikleri ne kadar kısa sürede temizlerse hem ülkemiz hem de kadınlar için büyük bir iyilik yapmış olur. Bunu yapmadan söyledikleri her söz boştur, mugalatadır. Sadece havanda su dövmekten ibarettir. Aslında grup kürsüsünde kurduğu cümlenin daha buharı tüterken, bizzat kendi belediye başkanı tarafından tekzip yiyen bir şahsa ne dersek boş. Lideri olduğu partide sözünün değeri olmayan bir genel başkanın, millete itibarının olması zaten mümkün değildir.

* Sayın Özel, siyasette kendini geliştirmek yerine belediye başkanlarının yolsuzluklarını aklamaya mesai harcadıkça daha çok yalanlanır, partisinde ve kamuoyunda kendini daha çok gülünç duruma düşürür. Ülkenin her meselesinde olduğu gibi kadın konusunda da bilindik ezberleri tekrarlayanlara daha fazla sözü israf olarak görüyor, onları hezeyanlarıyla, ayak oyunlarıyla, koltuk kavgalarıyla baş başa bırakıyoruz. Muhalefet ne derse desin, biz doğru bildiğimizi yapmaya devam edeceğiz.