Çarşamba, Nisan 24, 2024

Erdoğan: Türkiye’nin sınırları içinde ve dışında yürüttüğü terör operasyonları meşru hakkıdır

Cumhurbaşkanı Erdoğan “Türkiye’nin sınırları içinde ve dışında yürüttüğü terör operasyonları meşru hakkıdır. Coğrafyamızdaki bin yıllık varlığımızın bize yüklediği kardeşlik, dostluk görevlerimizi yerine getirmek için kimseden icazet alacak değiliz” açıklamasında bulundu. 

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda konuştu.

Geriye doğru bakıldığında Cumhur İttifakı’nın, Türk siyasi hayatının sadece en başarılı değil aynı zamanda en ilkeli, onurlu ve hasbi ittifakı olduğunu gördüklerini söyleyen Erdoğan, “Ülkemizin bütünlüğü, milletimizin birliği, devletimizin bekası çerçevesinde oluşturduğumuz anlayış birliğinin, Türkiye’nin uluslararası alanda yürüttüğü tarihi mücadelenin başarısında çok büyük katkısı vardır.” diye konuştu.

Aynı şekilde terörle mücadeleden ekonomik tuzaklara kadar nice saldırıyı da Cumhur İttifakı’nın bu güçlü zemininde karşılayıp boşa çıkardıklarını dile getiren Erdoğan, “Cumhur İttifakı’na karşı CHP’nin lokomotifliğinde kurulan yapının terörle mücadele başta olmak üzere yaşanan her hadisede tel tel dökülmesi, oturduğu zeminin çürüklüğünden kaynaklanıyor. CHP, bir yanına terör örgütünün güdümündeki partiyi, diğer yanına yerli ve milli hassasiyetlerini koruduğunu umut ettiğimiz bir başka yapıyı alarak, ortaya da kimi bulursa doldurarak, kendince bir siyaset terazisi kurdu. Bu zoraki ittifakın içinde, ülkenin bütünlüğü konusunda fikir birliğine rastlayamazsınız.” ifadelerini kullandı.

Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

Ülkemizde kendi devletine düşman kirli bir zihniyet vardır. Ülkemizde kendi devletine düşman, kendi milletine hasım, kendi vatanını bulduğu her fırsatta sırtından hançerleyen kirli bir zihniyet vardır. Bu kirli zihniyetin siyasetteki temsilciliğini de CHP ve giderek iç içe geçtiği terör örgütünün güdümündeki parti yapıyor. Geçtiğimiz günlerde Irak’ın kuzeyinde bir mağarada alenen infaz edilen 13 silahsız masum insanın başına gelen acı hadise bile, karşımızdaki kirli zihniyeti utandırmaya yetmemiştir. Bunlar öyle utanmaz ki, çıkıyor, şu anda, onu bile benim üzerime yıkmaya çalışıyor. Bu 13 kişiyi kaçıran kim? Bu 5-6 yıl içinde dağ taş demedik, bütün buraları güvenlik güçlerimizle aradık taradık. Utanmadan sıkılmadan ‘güvence altındalar’ diyecek kadar yüzsüzler. Kim bunlar? CHP ve ortağı HDP. Bu tezgahı beraber yürüttüler. Biz 5-6 yıl sonra operasyonu yapmak zorunda kaldık. Savunma ve İçişleri Bakanımı bu beyefendilerin makamına gönderdik. Bizzat gidip anlattılar. Anlatıldığı halde utanmadan eleştiri yağmuruna tuttular. Siz ne yüzsüzsünüz ki Meclis’teki bu çalışmadan sonra da yine hala saldırıyorsunuz. Bu Cumhur İttifakı, AK Parti iktidarı bu yolda inançla, sizin kol gerdiğiniz o teröristleri de inlerinde bitire bitire yoluna devam edecektir. Bu katliamın suçunu bize yıkmaya kalkacak kadar alçaldılar, alçaklaştılar. Bunun sorumlusu Erdoğan’dır diyor. Ne yüzsüzsün sen ya? Bunların cibilliyetleri bozuk. Onların intikamını alacağız, onların kanlarını da yerde bırakmayacağız. Bunu da böyle bilsin Bay Kemal. Ortağı HDP de öyle bilsin. PKK ve PYD’den FETÖ’ye, DHKP-C’ye kadar her çeşidinden terör örgütünün mensuplarını savunmak için genel başkanından milletvekillerine, il başkanlarından belediye başkanlarına kadar seferber olan siz değil misiniz? Terör örgütü mensuplarıyla kol kola Ankara’dan İstanbul’a yürüyen siz değil misiniz? Terörle mücadele için ne yaptınız da engel olduk’ diyorlar. İşte beraber teröristlerle yürüdünüz, daha ne yapacaktın?

Gara katliamı öncesi ve sonrasıyla ülkemizde terör konusunda kimin nerede durduğunu göstermesi bakımından turnusol olmuştur. Bir asır önce İzmir’de başlayan işgalin bir benzerini, 40 yıldır doğu ve güneydoğu sınırlarımızda tekrarlamak için çalışanları nasıl hüsrana uğrattıysak, onların fiili ve siyasi iş birlikçilerine de hak ettikleri dersi vereceğiz. Ülkemiz uluslararası tuzakların üstesinden nasıl geldiyse bu kirli zihniyeti de tarihin tozlu sayfalarına havale edecektir. Sordukları her soruyla devlet yönetiminden, ekonominin nasıl işlediğinden, salgının nasıl sonuçlara yol açtığından zerre kadar anlamadıklarını kendi ağızlarından ikrar ediyorlar. Bir de 20 yıl öncesinin Türkiye’sine güzellemeler diziyorlar. Milletimiz 20 yıl önce neler yaşadığını unutmadı. Siz o dönemde ölüleri bile rehin aldınız. Şu anda Batı, Türkiye’nin sağlık sistemini örnek alıyor.

”KİMSEDEN İCAZET ALACAK DEĞİLİZ”

Ülkemizin terörle mücadele konusundaki kararlılığı dışarıda da epey bir kesimi rahatsız ediyor. Türkiye’nin sınırları içinde ve dışında yürüttüğü terör operasyonları meşru hakkıdır. Coğrafyamızdaki bin yıllık varlığımızın bize yüklediği kardeşlik, dostluk görevlerimizi yerine getirmek için kimseden icazet alacak değiliz. Tüm sınırlarımızı yeteri kadar derinliğe inerek güvenli hale getirene kadar durmayacağız. Her kim bu mücadeleyi ‘ama’lı, ‘fakat’lı beyanlarla gölge düşürmeye kalkarsa bilsin ki hayati bir yanlış içindedir. Yıllardır Batılı dostlarımızı terör örgütleriyle aynı yatağa girmeyin, bunlar yılan gibidir, bir gün sizi de ısırır diye uyarıyoruz. Buna rağmen aynı yanlışlar tekrarlanıyor. Bizi de aynı kara deliğe sürüklemek amacıyla kullandıkları aparatlar da onları kurtarmayacaktır. Ne yaparlarsa yapsınlar milletimizin birliğini, kardeşliğini bozamayacaklar.

“KONTROLSÜZ NORMALLEŞME DAHA SERT TEDBİRLERİ GETİREBİLİR”

Koronavirüs salgınını da yakından takip ediyoruz. Koronavirüs salgını ülkemizde de etkili olmuş, 2 milyon 600 bine yakın virüse maruz kalmış, 28 bine yakın vatandaşımızın da vefatına neden olmuştur. Tüm dünyada ekonomiler geçtiğimiz yıl ciddi bir daralma olmuşken Türkiye büyümesini sürdürebilen az sayıdaki ülkeler arasında yerini aldı. Salgın bahanesiyle yeni bir finansman dalgalanmasını oluşturmak isteyenlere fırsat verdik. Kılıçdaroğlu’nun sürekli sorduğu dövizlerin bir kısmı bu mücadelede kullanılmıştır. Salgının yol açtığı sıkıntıları aşmak için çok ciddi destek paketlerini hayata geçirdik. 311 milyar lirayı bulan kaynak kullanarak her bir vatandaşımızın yanında olmaya çalıştık. Milletimize karşılıksız aktardığımız kaynak miktarı 53 milyar lirayı aştı. Berat Bey’in bu süreçte gösterdiği gayretlerin şahidiyiz. Esnaflarımıza yönelik ciro desteğinden kira yardımına kadar pek çok ilave destekte bulunduk. Tek bir vatandaşımızın bile mağdur olmaması için devletimizin tüm imkanlarını seferber ettik. Üretimi yeniden canlandırmanın yolunun normalleşme adımlarından geçtiğini unutmuyoruz. Şayet kontrolsüz bir normalleşmeye yönelirsek bir süre sonra artan vaka ve vefat sayıları sebebiyle çok daha sert tedbirleri hayata geçirmemiz kaçınılmaz olacaktır. Bu yüzden milletimden sabır istiyorum. Bu sürecin tüm dünya ile birlikte, Avrupa coğrafyası ile birlikte yürümesi şart. Son kabine toplantımızda, Sağlık Bakanlığımız tarafından belirlenen kriterlere göre şehirler bazında normalleşme adımlarının atılmaya başlanacağının müjdesini milletimizle paylaşmıştık. Bu kapsamda eğitimde ilk adımları atmaya başladık. İnşallah 1 Mart’tan itibaren diğer alanlarda da kriterleri karşılayan illerimizde beklentileri karşılayacak adımlar atılmaya başlanacaktır. Vatandaşlarımızdan, salgının kendi illerindeki seyir durumunu yakından takip etmek ve kurallara harfiyen uymak suretiyle, bir an önce normalleşme kriterlerine ulaşılmasını sağlamalarını bekliyorum. Bu mücadele ancak 84 milyon hep birlikte aynı kararlılıkla hareket edersek başarıyla neticelenebilir. Aşılama çalışmalarını belirlenen öncelik gruplarına göre devam ettiriyoruz. Mart ayı, inşallah, aşılama konusunda da çok büyük mesafelerin kat edileceği bir dönem olacaktır. Aşı temini için tüm kanalları zorluyoruz. Kendi illerinizdeki vaka ve aşılama süreçlerini yakından takip etmenizi rica ediyorum.

TARIM KREDİ KOOPERATİFİ SAYISINI 500’E ÇIKARMA TALİMATINI VERDİM

Tüm sıkıntılara rağmen 2020’de üretimi sürdüren, 16 milyon turist rakamına ulaşan Türkiye için 2021’i yeni bir atılım dönemine dönüştürmemiz şart. Üretim ve ihracat tarafı gayet iyi gidiyor. Tarım Kredi Kooperatifi sayısını 500’e çıkarma talimatı verdim. Tarım Kredi’nin marketleri ile zincir marketlerin yüksek fiyatlarla vatandaşımızı sömürdüğü noktada bizim piyasayı balansa etmemiz gerekiyor. 500,1000 ve gerekirse daha çok bu sayıyı artıracağız. Piyasayı yağmalarsanız kusura bakmayın bu adımları atacağız. Ocak ayı beyaz eşya iç pazar satışı rakamları büyümenin güçlü şekilde sürdüğünü gösteriyor.

PolitiYol Telegram'da

GÜNÜN YAZILARI

SOSYAL MEDYA

13,609BeğenenlerBeğen
10,450TakipçilerTakip Et
60,616TakipçilerTakip Et
9,284AboneAbone Ol

EDİTÖR ÖNERİSİ

HAFTANIN ÇEVİRİSİ

SON HABERLER