Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM'deki grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Erdoğan, bayram sonrası beklenen İmralı Heyeti ile görüşmesine ilişkin de tarih verdi.
Erdoğan, "Ana muhalefet kendi iç meselelerini örtmek, İstanbul'daki yolsuzluğu baskılamak istiyor. Yargıdan neyi kaçırmaya çalıştıklarını iyi biliyoruz. Firariler yakalanıp yargıya teslim edildikçe dananın kuyruğu asıl ol zaman kopacak. Bunların milletin yüzüne bakacak halleri kalmayacak. Bizim çok daha mühim gündemlerimiz var. Terörsüz Türkiye gibi hayati meselelerimiz var. Bu süreci inşallah ülkemizin hayrına olacak şekilde neticelendireceğiz. Yarın DEM heyetini kabul edip terörsüz Türkiye hedefine ulaşma amacımızı teyit edeceğiz" şeklinde konnuştu.
Erdoğan, protestolarda gözaltına alınan gençler için "Gençlerin hayatı karardıysa CHP olarak hayatlarını karartan sizsiniz" ifadelerini kullandı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in 'cunta' ifadelerine de yanıt veren Erdoğan, "Cunta demek CHP demektir. CHP darbeciliğin de kitabını yazmıştır" dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) yönelik operasyon üzerinden Cumhuriyet Halk Partisi'ni (CHP) hedef alan Erdoğan, ana muhalefet partisini "bir tiyatro sergilemek ve Türkiye ekonomisini batırmak istemekle" suçladı.
Özgür Özel'i hedef aldı
Protestolarda gözaltına alındıktan sonra tutuklanan gençler üzerinden CHP'ye yüklenen Erdoğan, "Gençleri sokağa sürüp belediye binalarına saklanan sizsiniz. Gençlerin hayatı karardıysa o hayatları karartan CHP olarak yine sizsiniz" dedi.
Özgür Özel'in 'cunta' ifadelerine yanıt veren Erdoğan, "Cunta demek CHP demektir. CHP darbeciliğin de kitabını yazmıştır" şeklinde konuştu.
Erdoğan ayrıca DEM Parti ile yarın bir görüşme gerçekleştireceğini bildirdi.
Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
* Ticaret savaşlarının küresel ölçekte bir etki uyandıracağı anlaşılıyor. Bölgemizdeki değişimlerle küresel sistem temelden çatırdıyor. İkinci cihan harbi sonrasında inşa edilen sistem temelden çatırdıyor. Büyük küçük demeden herkesi etkileyecek şiddetli bir kasırganın geldiğini söylemek abartılı bir yaklaşım olmayacaktır.
* Sahada ve masada en güçlü konumda bulunan ülkelerden biri Türkiye'dir. Türkiye süreci en iyi okuyan ülkelerden biri. Türkiye şimal yıldızı gibi parlıyor. Ülkemiz yeni dönemin kurucu aktörlerinden biri. Türkiye'siz denklem kurulamayacağını, kurulsa da yaşayamayacağını küresel aktörler de mecburen kabul ediyor. Türkiye icazet arayan değil, icazet aranan bir ülke haline gelmiştir. Biz rol lütfedilen figüran değil senaryosunu kendisi yazan bir aktörüz.
* Batılı güçler yeni Türkiye'yi kabul etmişken ana muhalefet Türkiye'nin seviye atladığını hala anlayamadı. Batılı güçlerden izin almadan bırakın politika yapmayı nefes dahi alamayan CHP'nin içler acısı haline baktıkça ülkemiz adına üzülüyoruz.
* Küresel ekonomi zorlu bir sınavdan geçmektedir. Uluslararası ticaret savaşları son bir haftada yeni bir boyuta evrildi. Biz ekonomide çok güçlü bir ekip kurduk. Türkiye'yi şoklara karşı dirençli hale getirecek programımızı sürdürüyoruz. Enflasyondaki düşüş sürecek. Maliye konusunda kararlı duruşumuzu muhafaza ediyoruz.
* Geçen hafta Türk ekonomisinin direncini test ettik. Gezi olaylarında 'tüketmeyin' çağrıları nasıl çapulcuların elinde patladıysa CHP'nin boykot çağrılarına da millet itibar etmedi. Türkiye ekonomisini batırmak isteyenler avuçlarını yaladı, kös kös oturmak zorunda kaldı.
* Türkiye olarak 20 gündür bir tiyatro izliyoruz. Kurucu CHP, oyuncu CHP, sahne CHP'nin sahnesi. Bilinmeyen tek bir şey vardı o da bu orta oyununun kavuğunun kimde olduğuydu. Kavuk Sayın Özel'in başına geçmiş oldu.
'Gençlerin hayatını karartan sizsiniz'
* Şimdi çıkmışlar şu gözaltına alındı şu tutuklandı. Başınıza ne geldiyse kavuk sevdanızdan, kibriniz, aç gözlülüğünüz yüzünden geldi. Kendiniz ettiniz kendiniz buldunuz. CHP'yi bu mafya düzenine siz soktunuz. Kendi içinizdeki meseleyi örtmek için sokakları ateşe veren sizsiziniz .Gençleri sokağa sürüp belediye binalarına saklanan sizsiniz. Gençlerin hayatı karardıysa o hayatları karartan CHP olarak yine sizsiniz.
* Tarih boyunca hep bunu yaptınız. Bu ülkenin pırıl pırıl gençlerini omuzlarına basıp onları bozuk para gibi harcayarak kariyer basamaklarını yükseldiniz. Utanmadan sıkılmadan çıkıp hep başkalarını suçladınız. Kurtla avlayıp sonra da utanmadan timsah gözyaşları döktünüz. Deniz Gezmiş'i sahaya süren siz değil misiniz, Meclis'te oylamadan kaçan siz değil misiniz? Bunlardan sonra utanmanız gerekirken Deniz Gezmiş'i kullanan siz değil misiniz. Nazım Hikmet'e bakın, Sabahattin Ali'ye bakın, aynısını orada da görürsünüz.
* Şimdi gençleri kışkırtıp polise saldırtıyor sonra da timsah gözyaşları döküyorsunuz. Bu ülkenin gençlerini size yedirtmeyeceğiz, kullandırtmayacağız. Gençleri yolsuzluklarınıza paravan etmenize izin vermeyiz. Bu ülkenin gençlerini size yedirtmeyeceğiz, kullandırtmayacağız. Gençleri yolsuzluklarınıza paravan yapmanıza müsaade etmeyiz. Bu orta oyunları artık bayatladı. Millet bu tiyatroları artık izlemiyor.
'Medet umduğunuz Batılı aktörler sizi bırakalı çok oldu'
* Güvendiğiniz dağlara da çoktan karlar yağdı. Medet umduğunuz batılı aktörler sizi terk edeli çok oldu. Son bir umutla aradığınız numaralar ya kapalı ya sizi engelledi ya da kapsama alanı dışına çıktı. Kimse sizi umursamıyor, yalanlarınıza kanmıyor. Çok büyük çaresizlik içindeler. 3 haftada tüm itibarlarını kaybettiler. Batılı efendilerinden de destek göremedi. Boykot çağrıları döndü CHP'nin kendisini vurdu.
* Şimdi bize sataşarak partimize ve ittifak ortağımıza edepsizce iftira atıyorlar. Ne diyor Özgür Bey, "CHP istese tek parti olarak devam edecekken ülkeyi seçimlerle tanıştırdı" diyor. Lütuf buyurdunuz... Kalkıp bizi cuntacılıkla suçluyor. CHP ikinci başkanları malum İsmet İnönü. Koltuğu 88 yaşındayken Ecevit karşısında kaybedince bıraktı. 1950'de Türkiye'de ilk şeffaf seçimde CHP iktidardan uzaklaştırıldı ve o günden bugüne kadar iktidara gelemedi.
* Şunu da size hatırlatmak isterim; güvendiğiniz dağlara da şimdiden karlar yağdı. Özgür Bey haddini aşarak bizi cuntacılıkla itham ediyor. Başınıza ne geldiyse sizin koltuk sevdanızdan, kibrinizden, aç gözlülüğünüzden geldi. İsmet İnönü malum koltuğu çok severdi. Koltuğunu 1972 yılında kaybedince bıraktı. Mecburiyeti sanki lütufmuş gibi milletin yüzüne vuruyorlar. 1950'de ilk şeffaf seçimle CHP iktidardan uzaklaştırıldı.
'CHP demek cunta demek'
* Ne diyor Özgür Bey, 'CHP istese tek parti olarak devam edecekken ülkeyi seçimlerle tanıştırdı' diyor. Lütuf buyurdunuz. Kalkıp bizi cuntacılıkla suçluyor. CHP'nin ikinci genel başkan malum İsmet İnönü. 1946'da kendi isteğiyle değil gönüllü olarak değil çok partili hayata geçmek zorunda kaldı. Şimdi o mecburiyeti sanki lütufmuş gibi milletin yüzüne vuruyorlar. Türkiye'deki her darbenin her muhtıranın taşlarını döşediler arkasında durdular, darbecilerin sırtını sıvazladılar. CHP genel başkanına kendi tarihini iyi okumasını tavsiye ediyorum. Sayın Özel 1950'den bu yana sandıkta yoksunuz. Denklem basittir CHP demek cunta demektir, cunta demek CHP demektir. CHP darbeciliğin de kitabını yazmıştır.
* Ne sokak hareketleri, ne kışkırtmalar ne linç listeleri... Bunlarla hiçbir yere varamazlar, varamayacaklar. Anarşiyle sokaklarını teslim aldığınız Türkiye çok eskide kaldı. ‘Sessiz kaldı’ diye, ‘açıklama yapmadı’ diye, ‘bizim istediğimiz ölçüde destek vermedi’ diye sanatçılara, medyaya, şirketlere baskı yaptılar. Bu faşizmdir.
* (İBB soruşturması) Firariler yakalanıp yargıya teslim edildikçe dananın kuyruğu asıl o zaman kopacaktır.
'Yarın DEM Parti heyetini kabul edeceğim'
* Yarın DEM Parti heyetini kabul edeceğim. Terörsüz Türkiye hedefi irademizi teyit edeceğiz."