Perşembe, Nisan 25, 2024

“Erdoğan iki endişesi var: Zarrab’ın pazarlığa gitmesi ve ceza indirimi için yeni isimler öne sürmesi”

Hürriyet Gazetesi yazarı Murat Yetkin Reza Zarrab davası ile ilgili AKP ve Erdoğan’ın iki endişesi olduğunu ifade etti.

Yetkin’in “Zarrab üzerine aykırı sorular” başlıklı yazısından ilgili kısım şöyle:

“Erdoğan ve AK Parti’nin iki kademede endişesi var. Birincisi Zarrab’ın iddianamedeki suçları kabul ederek ceza indirimi için pazarlığa girmesi, ikincisi de bunun da ötesinde ceza indirimi için iddianameyi de aşan yeni suçlamalarda bulunması, isimler, bağlantılar öne sürmesi.

Bu aşamada davanın seyrini daha iyi değerlendirmek için pek sorulmayan bazı soruları sıralamakta yarar var:

– Zarrab (iddiaya göre rüşvet vererek kolaylaştırmak suretiyle) Türk vatandaşlığına geçip Rıza Sarraf adını almadan önce sadece İran vatandaşı idi. Mahmud Ahmedinecat döneminde ABD ambargosunu kırıp para aklamakla görevli bir ekibin üyesiydi. O ekibin başı Babek Zencani, Hasan Ruhani döneminde devlet parası sayılan 2,5 milyar doların hesabını veremediği için idam cezasına çarptırıldı, hapiste gün sayıyor. Türkiye’nin darbe girişimine doğru gitmekte olduğunu şimdi anladığımız günlerde, artık ne İran gizli servisi (VEVAK) ne de Fethullahçılardan korunamayacağı endişesine kapılan Zarrab, gizlice FBI ile temas kurup Florida’da yakalanma görüntüsü altında ABD’ye teslim olmuş olabilir mi? MİT bu konuyu araştırdı mı?

– Erdoğan ve AK Parti’nin dikkati hep ABD’nin Zarrab’tan Türkiye bağlantıları konusunda yeni itiraf ve belki de iftiralarda bulunacağına yoğunlaşıyor. Ama Donald Trump yönetimindeki ABD’nin İran’ın üzerine gittiği bir sırada İran’dan ne gibi yeni bağlantı ve isimler vereceğine ilgisi dikkate bile alınmıyor. Oysa Barack Obama’nın Ruhani ile imzaladığı nükleer anlaşma dahi Trump tarafından hedefe konmuş durumda. Acaba Zarrab’ın İran bağlantılarını da ceza indirimi için pazarlık konusu yapmış olması üzerinde yeterince duruluyor mu? Zarrab’ın bazı akrabalarının da ceza indirimi için ABD’ye bilgi vermeye hazır olduğu iddiaları kuliste fısıldanıyorken Türkiye bir de bu nedenden sıkıntıya düşer mi? Ankara bu konuda tedbirli mi?

– Yargı konusu İran’a karşı BM ambargosu değil, ABD ambargosu. Dolayısıyla Türk yasaları nezdinde doğrudan suç oluşturmuyor. Yani Zarrab “sanık” olmaktan “tanık” olmaya geçtiğinde davadaki tek sanık olarak kalsa dahi Hakan Atilla aleyhine ABD ambargosunu delmek suçlaması havada kalabilir. Ancak bu durumda Zarrab suçlamaları kabul etmiş olacak. Yani Türkiye’de işlediği öne sürülen “rüşvet”, “para aklama”, “sahte belge üretme” gibi suçlamalardaki muhatap, ya da varsa suç ortakları hakkında suç duyurusu yoluyla soruşturma başlatılması söz konusu olabilir. Hükümet bu konuya hazırlıklı mı?

– Hükümetin bir diğer endişe kaynağı, Amerikan bankalarının Halkbank başta olmak üzere bazı Türk bankalarına karşı harekete geçmesi. Günlerdir Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’ten Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumuna dek yetkililer “Halkbank’a yaptırım yok” dedikçe aslında bu iddiayı körüklemiş oluyorlar, ama açıklama yapmasalar da laf yerinden üremeye başladı zaten. İran’ın dün Halkbank ile hiçbir sorununun olmadığını açıklaması ise gidişi düzeltti mi, bozdu mu, pek belli değil. Üstelik bu hükümetten hükümete bir tasarruf olmayacağı, şirketten şirkete yaptırım olacağı için karşı tebdir almak da zor? Hükümet böyle bir durumun ekonomiye getireceği şok ve yüklere hazırlıklı mı?”

PolitiYol Telegram'da

GÜNÜN YAZILARI

SOSYAL MEDYA

13,609BeğenenlerBeğen
10,450TakipçilerTakip Et
60,616TakipçilerTakip Et
9,284AboneAbone Ol

EDİTÖR ÖNERİSİ

HAFTANIN ÇEVİRİSİ

SON HABERLER