Cuma, Mart 29, 2024

Erdoğan: Güvenli Bölge için takvim işliyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD temaslarını gezinin son gününde kendisini takip eden gazetecilere değerlendirdi. Cumhurbaşkanı, Güvenli Bölge konusunda takvimin işlediğini söyleyerek “Türkiye oyalanacak ülke değildir, planladığımız adımları hayata geçireceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Amerika ziyaretinin son gününde kendisini takip eden gazetecilerin sorularını yanıtladı:

“17 İKİLİ VE HEYETLER ARASI GÖRÜŞME YAPTIK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Bu yılki Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda yoğun bir programı tamamlamış bulunuyoruz. Malum, burada Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na hitapta bulundum. 17 ikili ve heyetler arası görüşme yaptık. Türk, Müslüman ve Musevi cemaatleri ile buluştuk. Ara Güler Sergisi’nin açılışını yaptık, SETA ve Doğu-Batı Enstitüsü’nün etkinliğinde kanaat önderleriyle bir araya geldik.

Amerikan televizyon kanalı Fox News kanalına mülakat verdim. Pakistan, Almanya, Arnavutluk, İngiltere, Somali, İtalya, Yunanistan, Hırvatistan, Çekya, Libya, Katar, Moldova, Sudan devlet ve hükümet başkanları ile görüştük. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri, Parlamentolararası Birlik Başkanı’nın yanı sıra ABD Senatörü Lindsey Graham ile bir araya geldik.

Genel Kurula hitabımın dışında BM İklim Eylemi Zirvesi’ne katıldım. Bu arada Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları Zirvesi, Pakistan ile ortak düzenlediğimiz Nefret Söylemiyle Mücadele Toplantısı ve Türkiye-Pakistan-Malezya üçlü toplantısını gerçekleştirdik.

“BM’DE ÖNEMLİ MESAJLAR VERDİĞİMİZİ DÜŞÜNÜYORUM”

Hem Genel Kurula hitabımda hem de ikili görüşmelerimde önemli mesajlar verdiğimizi düşünüyorum. Bunları şu şekilde özetlemek mümkün. Küresel sistemin temel sorunu adaletsizlik ve eşitsizlik üretilmesidir. İnsan onuruna yakışır bir dünya sistemi kurmak zorundayız. Bunun için de her platformda “Dünya beşten büyüktür” diyorum. Mülteci krizi küresel boyutlara ulaşmış durumda fakat dünyanın ilgisi başka yerlerde. Bu noktaya dikkat çekmek için Genel Kurulda Aylan Kurdi bebeğin fotoğrafını gösterdim. Mülteci sorununa kökten kalıcı çözüm bulmak için Suriye’de akan kanın durması gerekiyor.

Hem Cenevre hem de Astana süreçlerinde Suriye’de siyasi çözüm için Türkiye olarak yoğun bir çaba harcıyoruz. Anayasa Komitesi’nin kurulması önemli bir adım olmuştur. Çalışmalarına bir an önce başlamalıdır. Hem ulusal güvenliğimiz hem de mülteciler için Güvenli Bölge’nin bir an önce kurulması gerekiyor. Bu konuda yaptığımız ön çalışmayı muhataplarımla paylaştım. Hatta bununla ilgili hazırladığımız kitapçıkları bütün liderlere bu vesileyle dağıttım. Eğer bu Güvenli Bölge kurulabilirse, 1 ila 2 milyon mülteciyi buralara yerleştirebiliriz. Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız, İçişleri Bakanlığımız bu konuya yönelik adımlarını attılar. Gerek planlama gerekse projelendirme çalışmalarını yapmak suretiyle işi ciddiyetle ele aldık.

Burada bir hususun daha altını önemle çizmek isterim. Güvenlik ve terörle mücadele bir bütündür, çifte standart kabul edilemez. Hepimiz güvende olmadan hiçbirimiz güvende değiliz. Birleşmiş Milletler Genel Kurul hitabım ve görüşmelerim vesilesiyle küresel siyaseti doğrudan ilgilendiren Filistin, Keşmir, Yemen, Libya, Arakan Müslümanları, Orta Doğu ve Körfez’de yaşanan gerilimler, Kıbrıs, Doğu Akdeniz, terörle mücadele ve insani yardım konularına da temas etme imkanı buldum. Dünyanın sessiz kaldığı bu sorunları görmezden gelmemiz elbette mümkün değildir. Kısacası bir dünya ufuk turunu yapma fırsatımız oldu. Biz hem iç hem de dış politikada adaletin, vicdanın, hakkın ve hakkaniyetin sesi olmaya gayret ettik. Bundan sonra da daha adil ve müreffeh bir dünya için gayret gösterecek ve hakikati her platformda dillendirmeye devam edeceğiz.

Tabi 480 kilometre uzunluğundaki bu Güvenli Bölge planlamamız aslında Trump’ın da ifade ettiği 20 mil anlayışını kapsayan bir derinliktir. Planlı bir çalışmayla 1 ila 2 milyon civarında Suriyeliyi buraya yerleştirme şansımız olabilir. Burada 150 ila 400 metrekare arasındaki alanlarda yerel mimari ile yapılmış ve ekip biçilebilecek bahçenin, icabında hayvancılık yapılabilecek ahırların olduğu binalarla birlikte bu insanları çadırlardan ve konteyner kentlerden kurtaralım istiyoruz ki bizdeki Suriyelileri de buraya sevk edebiliriz.

Burada özellikle başta ABD olmak üzere Rusya, Almanya, Fransa’nın bize gerekli desteği vermeleri lazım. Eğer bu destek gelirse biz de bunun inşaatla ilgili kısmını üstlenebilir ve yoğun bir çalışmayla burada bu işleri tamamlarız.

ABD ile Güvenli Bölge müzakerelerinde hangi noktadayız? Merak edilen konulardan bir tanesi bu husus. Müşterek Harekat Merkezi kuruldu İHA’lar ve savaş uçakları uçuşuna izin verildi. Aslında birçok adım atıldı. Ortak kara devriyesi de başladı. Bütün bunlar bizi tatmin edecek boyutta mı? ABD’nin bizi oyaladığına, oyalama taktiğine dair düşünceniz devam ediyor mu? Özellikle şunu sormak istiyorum; Güvenli Bölge somut adımların atılması için 2 hafta süre vermiştiniz, bu süre hala işliyor mu?

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Bir kere bu takvim şu anda işliyor. Bu takvim işlerken sınır boylarında bütün tedbirlerimizi almış bulunuyoruz. Bu tedbirlerin yanında son dönemde bölgede uçaklarımızı da uçurduk. Uçaklarımız da bölgede uçmak suretiyle zaten bu sürece devam etmekte olduğumuzun sinyallerini verdiler. Yani uçaklarımızın burada uçuşu herhalde boşuna değil. Bu basit bir seyrüsefer de değil.

Bununla birlikte, döndükten sonra da hemen ilgili arkadaşlarımızla bütün değerlendirmelerimizi yapmak suretiyle ne gibi adımlar atacağımızı daha önceki planlarımız çerçevesinde uygulamaya koyacağız. Çünkü Türkiye oyalanacak bir ülke değildir. Şu anda sürekli tacizler altında olan benim vatandaşlarımdır. Bunun yanında da tabii yaklaşık 4 milyon mülteciye ev sahipliği yapıyoruz. Bu mültecilerle ilgili olarak dünyanın da batının da hala en ufak şekilde kılı kıpırdamıyor. Hepsi seyirci. Hepsinin bize söyledikleri şu “Bu işi nasıl başarıyorsunuz? Bu işi buralara nasıl getirdiniz? 4 milyon mülteciye nasıl ev sahipliği yapıyorsunuz?” Tamam da bu sözün hiçbirisi bizim karnımızı doyurmuyor ki? Bir defa bize verilen sözleri yerine getirmiyorsunuz. 2016 yılında verdikleri söz 6 milyar avro. “3’er milyar avro olarak iki taksitte vereceğiz” dediler. 3 milyar avroda kaldı. Hep söylüyoruz; bizim şu anda 40 milyar doların üzerinde yapmış olduğumuz harcama var. Artık bu adımların atılması gerekiyor. Döner dönmez de bu planlarımızı, değerlendirmelerimizi yapıp uygulamaya koyacağız.

Hulusi Akar’dan ‘güvenli bölge’ açıklaması: Oyalama, geciktirme olursa bu çalışmalar biter

Birleşmiş Milletler resepsiyonunda çeşitli ayaküstü de olsa temaslar kurabiliyor liderler. ABD Başkanı Trump ile resepsiyon sırasında herhangi bir temas kurdunuz mu? Kurduysanız nasıl bir diyalog geçti?

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Bu seneki resepsiyon çok kısa ve özet geçti. Zaten resepsiyon fotoğraf çekimlerinden önceydi. Hemen orada görüşmemizi yapıp fotoğraf çekimi esnasındaki görüşmeden sonra müsaade alıp ayrıldık.

Bir de telefon görüşmeniz olmuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Evet, Sayın Trump Houston’daki mitinge giderken uçakta telefonla da bir görüşme yaptık.

“F-35 KONUSUNDA BEN KENDİLERİNE TEKLİFİMİ YAPTIM”

ABD’nin Türkiye’ye ticaret hacminin 100 milyar dolara çıkarılması, F-35 programına yeniden döndürülmesi, Patriot alımı gibi başlıklarda yeni teklifle geleceği belirtiliyor. Bu konuda bir süreç işliyor mu?

Cumhurbaşkanı Erdoğan: O kadar detaylara henüz gelebilmiş değiliz. Bu daha çok bizim Ticaret Bakanımız ile ABD’nin Ticaret Bakanı arasındaki görüşmelerle bu kadar detaylı belirlenir. Biz bir hedef koyarız. Burada da ticaret hacminde böyle bir hedef var. Önce 75 milyar dolardı. Daha sonra bu hedefi 100 milyar dolar olarak yükselttik. ABD Ticaret Bakanı Türkiye’ye gelmişti. Bu ziyarette kendisini ben de kabul ettim, görüşmelerimizi yaptık. Ticaret Bakanımız Ruhsar Hanım ile de yine aynı şekilde görüşmeleri oldu. Bütün mesele hangi kalemlerde ne gibi gelişmeler olacak? Mesela malum Türkiye’den ithal edilen demir çelikte gümrük vergisini düşürdüler. Diğer kalemler neler olabilir, bunların üzerine çalışmalar var.

F-35 konusunda iş tam manasıyla henüz çözüldü diyemeyiz. Ama ben kendilerine teklifimi yaptım. “S-400 yanında sizden de Patriot alabiliriz” dedim. Bunu bizzat Sayın Trump’a söyledim. Kendileri de “Bu eğer ciddiyse bunun üzerine çalışalım” dediler. Size ciddi bir teklif yapıyorum. Siz bunu Kongreden geçirebiliyorsanız biz de onunla ilgili olarak çalışmalarımızı yaparız. S-400’leri nasıl aldıysak, bu konuda bize gelecek olan teklifin de gerçekten onu aratmaması lazım. Öyle bir teklif olması halinde biz bir alternatif savunma sistemini de Türkiye’ye kazandırmış oluruz.

PolitiYol Telegram'da

GÜNÜN YAZILARI

SOSYAL MEDYA

13,609BeğenenlerBeğen
10,450TakipçilerTakip Et
60,616TakipçilerTakip Et
9,284AboneAbone Ol

EDİTÖR ÖNERİSİ

HAFTANIN ÇEVİRİSİ

SON HABERLER