Adil Öksüz’ün darbe girişiminden sonra adli kontrol kararıyla serbest bırakılmasına ilişkin iddianamede, jandarma görevlilerinin dosyayı boşalttığı, Emniyet görevlilerinin de Öksüz ile ilgili bilgileri sakladıkları anlatıldı.
İddianamede, 28 şüpheliden iki polisin ByLock kullanıcısı olduğu ve meslekten ihraç edildiği, diğerlerinin görevde olduğu belirtildi.
Hürriyet’ten Mesut Hasan Benli’nin haberine göre Ankara Cumhuriyet Savcısı Ramazan Dinç’in hazırladığı iddianamede bazı şüphelilerle ilgili iddialar özetle şöyle:
Kazan İlçe Jandarma Komutanı Başçavuş Osman Gök: Adil Öksüz ile ilgili evrakın eksik olarak savcılığa gönderilmesine sebep oldu. Gözaltındayken Öksüz’ün telefonla görüşmesini sağladı.
Kazan Merkez Karakol Komutanlığı 1. Asayiş Tim Komutanı İlyas Kaytancı: Gök’ün talimatıyla Öksüz’e ait tutanak ve eşyaları adliyeden Kışla Jandarma Karakolu’na geri getirerek delillerin karartılmasına neden oldu.
Başçavuş Zeki Çınkır: Gözaltı listesini hazırladı, Öksüz’ün sivil olduğunu yazmadı. Öksüz’ün eşyalarını savcılığın talimatını almaksızın ve savcılığa bilgi vermeksizin kendisine teslim etti. Serbest bırakılmasından sonra Öksüz’e telefonda bilgi verdi.
Ankara İstihbarat Şube Müdürü Alp Arslan: Öksüz’ün FETÖ’nün mahrem imamı olduğu bilgisini üstlerine bildirmedi.
Emniyet Amiri Gökhan Yücel: Öksüz’ün TEM’e getirilmesini sağlayıp sorgulamadı, savcılığa bilgi vermedi.
Emniyet Amiri Hakan Kutlu: Öksüz’ün kim olduğunu öğrenmesine rağmen ‘dolu’ diyerek Öksüz’ü araca almadı.
Polis Memuru Serter Koçak: Öksüz’ün kim olduğunu öğrenmesine rağmen şüpheli Başbakanlık müşaviri Ali İhsan Sarıkoca’ya bildirdi. Koçak ifadesinde, “Sorgulamaları yaparken Fetoş’a küfür etmelerini istedim. Öksüz ‘Tanımadığım Allah’ın yarattığı bir kula kötü söz söyleyemem’ deyince kuşkulandım. Bu kişi üzerinde yoğunlaştım, Adil Öksüz olduğu ortaya çıktı. FETÖ’nün imamı olduğunu öğrenince bağırarak bu kişinin imam olduğunu ortalığa söyledim. Durumu amirlerime ilettim” dedi.
