Görevi öğrenciyi yönlendirmek olan rehber öğretmenlerin çalışma saatlerinin artırılması hazırlığına Eğitim Sen tepki gösterdi: Olumsuz etkiler.
Asıl görevi öğrencinin kendini tanımasına yardımcı olmak, yetenekleri doğrultusunda öğrencileri eğitim ve mesleki açıdan yönlendirmek olan rehber öğretmenler hakkında Milli Eğitim Bakanlığı’nın tepki çekecek bir değişiklik hazırlığında olduğu ifade ediliyor. Yapılmak istenen değişiklikle rehber öğretmenlerin çalışma saatleri 40 saate çıkarılmak istenirken, rehber öğretmenlere nöbet zorunluluğu da getiriliyor. Eğitim Sen gündemde olan taslağa tepki gösterirken, değişiklikle birlikte öğrenci-öğretmen ilişkisinin olumsuz etkileneceğini belirtti.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) yönetmelik değişikliği ile rehber öğretmenlerin çalışma saatlerini artıracağı, rehberlik ve psikolojik danışma hizmetleri biriminin adını rehberlik hizmetleri olarak değiştireceği iddiaları eğitim emekçilerinden tepki toplamaya devam ediyor.
Konuyla ilgili Evrensel’e konuşan Eğitim Sen Genel Örgütlenme Sekreteri İsmail Sağdıç, henüz ortada bir taslağın olmadığını ancak taslağın MEB tarafından hazırlandığı bilgisini aldıklarını söyledi. Sağdıç, konuyla ilgili uzman bilim insanlarından, sorunun muhatabı olan rehber öğretmenlerden ve eğitim sendikalarından görüş ve öneri alınmadığını ifade etti.
“SAĞLIKLI BİR ŞEKİLDE GÖREV YAPAMAZLAR”
MEB’in, rehberlik ve psikolojik danışma hizmetlerinde köklü bir değişime gitmeyi hedeflediğine dikkat çeken Sağdıç “Rehber öğretmenler haftada 30 saat çalışıyorlardı. Yapılması planlanan düzenleme ile birlikte artık 40 saat çalışacaklar. Normal öğretmenlerin çalışma süreleri 30 saattir, bu rehber öğretmen için de geçerli. Rehber öğretmenlerin çalışma saatlerinin 40 saate çıkarılması Anayasa’nın eşitlik ilkelerine aykırı. Bu şekilde rehber öğretmenler görevlerini sağlıklı bir şekilde yapamaz, bu imkansız hale gelir” dedi.
Türkiye’de rehber öğretmenlerin öğrencilere yönelik istismar ve çeşitli hak ihlallerinin ortaya çıkarılmasında önemli bir rolünün olduğunu söyleyen Sağdıç, “Böylesine önemli ve hassas bir görevi yerine getiren rehber öğretmenlerin boş derse girmesi, nöbet, etüt gibi yaptıkları iş ile çelişen görevler verilmesi, rehber öğretmenlerle öğrencileri arasındaki ilişkiyi olumsuz etkileyecektir” ifadelerini kullandı. Rehberlik öğretmenlerinin yaptığı işin psikolojik danışmanlık olduğunu söyleyen Sağdıç, yapılmak istenen değişiklik ile birlikte bu işin ortadan kalacağını söyledi.
“DUA İLE Mİ TELKİN EDECEKSİNİZ?”
MEB’in son dönemde iki yöneliminin olduğunu ve bunların da eğitimde dinselleşme ve eğitimi piyasaya açma olduğunu ifade eden Sağdıç, “Müfredatta bu tür çalışmalar yaptılar. Bilim dışarı kovuldu, dini dogmalar müfredatın içine yerleştirildi. Psikolojik danışmanlık hizmetlerini din adamlarına, din dersi öğretmenlerine vererek öğrencileri dua ile telkin etme yoluna gidebilirler” değerlendirmesinde bulundu.
Eğitim Sen olarak rehber öğretmenlerin ve MEB’in dayatmacı uygulamaları ile karşı karşıya olan eğitim ve bilim emekçilerinin yanında olduklarını dile getiren Sağdıç, “Rehber öğretmenlerle toplantı yaptık. Bu saldırılara karşı nasıl mücadele edeceğimizi tartıştık. Taslak önümüze geldiğinde taleplerimizi MEB’e ileteceğiz. Taleplerimizin gerçek olması için mücadele edeceğiz” diye konuştu.
ÖĞRENCİ NASIL GÜVENECEK?
Eğitim Sen İstanbul 2 No’lu Şubenin hukuk sekreteri ve aynı zamanda da rehber öğretmen olan Mehmet Aydoğdu ise konuyla ilgili şunları söyledi:
“Okul psikolojik danışmanını ‘otorite’yi temsil edecek nöbet tutma, disiplini sağlama vb. idari rollere yerleştirirseniz, o öğrenci o psikolojik danışmana güvenip de en mahrem sıkıntılarını paylaşamaz. Taslağı hazırlarken hiç kimseye danışılmamış. Bu ülkede bilimsellikten uzak girişimlerin ne ilki ne de sonu. Bir yetkili çıkıp da bilgi verme gereği bile duymuyor. Geleceğimiz hakkında bir avuç kişi karar verecek. Ve bizim de bu duruma kurbanlık koyun gibi uymamızı bekliyorlar. Biz bu garip tasarıyı görmek istiyoruz. Tüm rehber öğretmenler ile tartışmak istiyoruz. Bu işin oldubittiye getirilmesini istemiyoruz, özlük haklarımızın korunmasını talep ediyoruz.”
