Dolar fiyatı artıkça “Fed faiz artışının sonuna geldi” söylemi değersizleşmeye başlıyor. Fed faizi için %7 seviyeleri telaffuz edilmeye başladı. Allah’ım sana geliyoruz!  ABD tahvil faizleri de artmaya devam ediyor. Geçen hafta 10 yıllık tahvil faizleri %4,70 gördü.

Dünyadaki kafa karışıklığı çığırından çıktı resmen. Çin toparlanamıyor. ABD hükümeti yeni yıl bütçesini kongreden geçiremezse kapanıyor. Sık sık kapanma konusu gündem olur ama hep çözülür, yine çözülür herhâlde. Yine de ABD’nin iki trilyon dolara yaklaşan bütçe açığı ciddi sıkıntı yaratmaya devam edecektir.

Petrol üreticilerinin yılsonuna kadar arz kesintisi, petrol fiyatlarını yukarı çekerken “ABD petrol stoklarının çok azaldığı” haberleri petrol fiyatlarını iyice coşturma tehlikesi ile baş başa bırakıyor. Diğer yandan dünyada durgunluk beklentisi yeniden alevleniyor.

Dolar endeksi artıyor: Her ortalık karıştığında olduğu gibi para, en güvenilir liman olan “dolara” kaçıyor. Dolar endeksi 106,20 puanı kırıp üstüne çıktı. Dönecek gibi de durmuyor. Hedef 109.80 puanda. En son 106,20 puanı Temmuz 2022 ayında geçince 114,80 puana kadar yükselmişti. Yine böyle bir durum yaşanırsa diğer majör paralarla beraber TL de değer kaybeder. Türkiye’nin ihracatı Avro, ithalatı dolar. Türkiye için can sıkıcı olur.

Dolar fiyatı artıkça “Fed faiz artışının sonuna geldi” söylemi değersizleşmeye başlıyor. Fed faizi için %7 seviyeleri telaffuz edilmeye başladı. Allah’ım sana geliyoruz!  ABD tahvil faizleri de artmaya devam ediyor. Geçen hafta 10 yıllık tahvil faizleri %4,70 gördü. Son on altı yılın en yükseği. ABD de konut, kredi kartları, ticari krediler uçmuş durumda.

Su ve gıda sorunu can yakacak. “Çin, Tayvan dolayısıyla ABD ile savaşa hazırlanıyor” diyor bir yıldır ABD istihbaratı. Rusya, Ukrayna zaten can sıkıcı. Şimdi Kosova ile birlikte Balkanlar da kaynamaya başladı. Bu hengâmenin içinde su ve gıda sorunu gözden kaçıyor. Herkes “enerji” derdinde. Oysa enerji bir dert değil. Bilindiği kadarıyla petrol yataklarının daha en az elli yılı, doğalgaz kaynaklarının en az 150 yılı var. Su ve gıda için bunu söyleyemiyoruz. “Yenilebilir enerji” gazı ile sanki dünyanın bir enerji sıkıntısı var havası yarattılar. Sözde en geç 2035 de majör ülkeler yeşil enerjiye geçecekti. Şimdi 2050 konuşuluyor. Kaç yıldır enerji hisse fiyatları uçuyor.

Az olan, kıt olan enerji değil. Su ve gıda. Dünyada bu konuda neler yapılıyor tam bilemiyorum ama Türkiye’de hiç umursanmadığını biliyorum. Türkiye şimdiye kadar çoktan damlama sulamaya, uzman ve desteklenen bölgesel tarıma, tarımda kooperatifleşmeye geçmeliydi. Son yirmi yıldır iktidar ülkeyi tarım üretiminden uzaklaştırmak için her şeyi yaptı. Aracılar yüzünden para kazanmayan çiftçi her yıl ürününü çöpe atıp bir sonraki yıl daha az üretti. Konya kadar yüzölçümü olan Hollanda, tüm Avrupa’yı besliyor. Koca Türkiye kendini beslemekten her yıl biraz daha uzaklaşıyor. İnsan utanır “ben ülke yönetiyorum” demeye. Yakında ağlayacağız, çok ağlayacağız.

Türkiye, yeniden para peşinde. Körfez ülkelerinden gemilerle para gelecekti. Cep kargo ile bile gelen yok. Üstelik bana öyle geliyor ki, adamlar şimdiye kadar verdiklerini kurtarma derdine düştü. Ortodoks politikalar ile Avrupa’dan kamyonlarla para gelecekti. Oyuncak kamyon kasasında gelmedi. Ekonomi yönetimi ay başı itibariyle yine para avına çıkıyor. Global sermayeyi ikna etmek için en güvendikleri argüman “Cumhurbaşkanı sonuna kadar arkamızda”. Güler misin ağlar mısın?! Zaten global sermaye için en sıkıntılı konu Erdoğan.

Siyasetten, ekonomiye altı ayda bir 180 derece farklı kararlar verebilen birine nasıl güvensinler. “Bu can bu bedende olduğu müddetçe, rahibi kimse alamaz” dediğinin ertesi gün rahip özel uçakla ABD ye gitti. “Ben olduğum müddetçe faiz düşmeye devam edecek. Bu benim kararım değil, Allah’ın emri” dedikten sonraki altı ay içinde Türkiye tarihinin en yüksek faiz artışı yaşandı. Daha da yaşanacak.

Konya kadar yüzölçümü olan Hollanda, tüm Avrupa’yı besliyor. Koca Türkiye kendini beslemekten her yıl biraz daha uzaklaşıyor. İnsan utanır “ben ülke yönetiyorum” demeye. Yakında ağlayacağız, çok ağlayacağız.
Kime güvenecekler? Yok güven, yok arkamızda şu var diyeceklerine iki ay içinde bırakacaklardı dolar 35 liraya, faizler %50 seviyesine çıkacaktı. Risk algısı yüksek global yatırımcılar Türkiye’ye dolacaktı. 500 baz faiz artıra artıra yıl sonu %45 faize çıkacaklar. Fed için %7’ler konuşuluyor arkadaşlar. Senin enflasyonun doların yükselmesi, dünya faizlerinin artması ile %70’lere gidiyor, sen %45’den bahsediyorsun. Hukuk, ekonomik plan ve program, liyakat Allah emanet. Para çekmek için tek şansın var. Yüksek reel faiz. Ne kıvranıp duruyorsun. Eninde sonunda bu olacak. Cary Tradeciler ve yüksek risk algısı olanlar üç,beş aylığına gelecek. Ortalık “nasıl para geldi ama” pembe toz bulutuna bürünecek. PİYASA    Krediler: BDDK 22 Eylül verilerine göre ilgili hafta ticari krediler binde sekiz artmış. Bireysel krediler binde 9 artmış. İki haftalık durgunluğun ardından bireysel yine çalışmış. Dolar/TL: 26 ile 28 lira arasında sıkışmanın, Ekim ayının ilk haftasına kadar devam edeceği tahminimi sürdürüyorum. Bu hafta ya da gelecek hafta 27,70 üstünde kalarak küçük bir zıplama gerçekleştirme olasılığı yüksek. Hedef 30 ile 31 lira arası. Bist100:

Türkiye’de ise faizlerin üç kat arttığı ortamda hisse endeksi %45 arttı. Herkes borsacı oldu. Teknik te henüz bile geri dönüş sinyali vermiyor. 8000 puanın altında bir, iki gün kalmadığı müddetçe yukarı hareket devam edecek gibi. 8000 puanın altına gelirse hedef 6900 olur.

Altın/ONS: Temmuz ayından beri; “1940 ve 1970 doların üstünde kapanış yapmadığı müddetçe 1850 ve 1800 dolar hedefimi koruyorum” diye yazıyorum. Geçen hafta 1846 doları gördü. Bu hafta büyük bir olasılık 1800 doları görecektir. Oradan tepki alımları gelebilir büyük olasılık. Yukarı ne kadar tepki gelebilir tam kestiremiyorum ama sonraki iki ay içinde 1680 dolara gelmesini yüksek olasılık olarak görüyorum. Euro/USD: Ağustos 2023 başından beri de hedef 1,0650 ve 1,0470 diye yazıyorum. Her iki hedef de gerçekleşti. 1.0470 oldukça kuvvetli bir destek, kırılırsa 1.00 hedefe girer. Dolar endeksinin yukarı hedefi de dikkate alındığında Euro/USD’nin, 1.00 seviyesi çok da uçuk gelmiyor. Bu olasılığın devre dışı kalması için 1,0650 üstüne çıkıp oralarda oyalanmalı. TR Tahviller: 10 yıllık tahvil faizleri %27,40 seviyesinin üstünde kalırsa %40 seviyesini hedefe koyabilir. İki yıllık tahvil faizleri %30,80 hedefini tutturdu. Bu seviyenin üstünde kalırsa %45 hedefe girer. Bitcoin: Ağustos ayı başından beri de “Ekim ayının ikinci haftasına kadar 26.000 dolar civarında sıkışmaya devam edecek; yukarı mı aşağı mı gideceğine ondan sonra karar verecek” diye yazıyorum, görüşüm devam ediyor. Bu hafta veya gelecek hafta yeni hareketine başlayabilir. İki haftaya ya 29.000 doların üstüne çıkar ya da 19.700 dolara iner.
Senin enflasyonun doların yükselmesi, dünya faizlerinin artması ile %70’lere gidiyor, sen %45’den bahsediyorsun. Hukuk, ekonomik plan ve program, liyakat Allah emanet. Para çekmek için tek şansın var. Yüksek reel faiz.
Brent petrol: “89 doları yukarı kırarsa hedefi 99 dolar olur” diye yazmıştım, genel kanı 95 dolara gidebileceğiydi oysa. 97,70 doları gördü. Hedefi halen 99,65 dolarda. Umarım orası kırılmaz; kırılırsa 120 dolar. ABD 10 yıllık tahvil: Çok kuvvetli direnç olan %4,30 zirvesinin üstünde tutunmaya ısrarcı olmaya devam ediyor. %5 hedefe giriyor. Dünya Emtia Endeksi: Petrol fiyatlarının sert artışına rağmen global durgunluk haberlerinin yeniden alevlenmesiyle diğer emtia fiyatları gevşedi. 105 puan civarında dolanıyor. Türkiye için büyük kazanç ama bundan iki yıldır faydalanmayan bir iktidarın bundan sonra faydalanmasını beklemek zor tabi.
Editör: Murat Kartalkaya